Hazır olduğunda traducir inglés
1,749 traducción paralela
Birisi için her şeyini feda etmeye hazır olduğunda...
When you're willing to sacrifice everything for someone.
Hazır olduğunda dile.
Knock yourself out.
Eminim konuşmaya hazır olduğunda seni arayacaktır.
I'm sure she'll call when it is ready to talk.
Hazır olduğunda beni ara.
Just call me when you're ready.
Chuck, tekrar hazır olduğunda biz burada olacağız.
And Chuck, when you're ready again, we'll be here, waiting.
Hazır olduğunda başlıyoruz.
Whenever you're ready.
Şey, sen hazır olduğunda o zaman.
Well, when you're ready, then.
Hazır olduğunda, sana sesleneceğim.
Let me know when you're ready, and I'll give you a holler.
Sonra, hazır olduğunda, burada küçük bir film çekimi yapacağız.
Then, when you're ready, we'll do a little shooting... filming, up here.
Sen hazır olduğunda, Joe.
Ready when you are, Joe.
Sen hazır olduğunda.
Ready when you are.
Pekala, Joe, hazır olduğunda başlayabiliriz.
" OK, Joe, ready when you are.
Bana anlatmaya hazır olduğunda, bir anlamı olacak.
When he's ready to tell me, then it'll mean something.
Belki de herhangi bir şey hakkında konuşacak kadar evde değildi ya da sonunda konuşmaya hazır olduğunda ben onu sallamadım.
Or maybe he wasn't home enough to have any conversation about anything or, or maybe by the time he got ready to talk, I didn't give a shit.
Hazır olduğunda.
When she's ready.
Charlie hazır olduğunda, girip onları çıkaracağız.
I say, as soon as Charlie's ready, we go in and we take him out.
Hazır olduğunda konuşalım.
Come out when you're ready.
Hava basıldığında ve o hazır olduğunda siz de hazır olacaksınız.
So when the mood strikes and she's ready, you'll be ready, too.
- Tamam, Hazır Olduğunda.
- Sure, when you want.
Hazır olduğunda seni görmeye geleceğim.
When ready, I will come see you.
Ama hazır olduğunda, Bass Industries için mucizeler yaratacağına dair inancım var.
But I do have faith that when you're ready, You will do wonders With bass industries.
Hazır olduğunda beni nerede bulacağını biliyorsun.
Well... whenever you're ready... you know where to find me.
O yüzden 2200 doları ödemeye hazır olduğunda başka birini çağırırsın.
So, whenever you're ready to spend the $ 2,200, give somebody else a call.
Tehlikeliymiş gibi göster ve hazır olduğunda atla.
Huh. Try and make it look dangerous and jump off when you're ready.
Benim arabayı alır, bir güzel gezdiririz. Hazır olduğunda tabii.
Take her for a spin in my car, When it's ready.
Yıkamaya hazır olduğunda beni ararsın. Satış rekorları kıran Derek Storm serisinin göz alıcı finali. Baylar ve bayanlar karşınızda dehşetin efendisi Rick Castle.
and celebrate the launch of storm fall call me when you're ready to wash that off the stunning conclusion to his best-selling Darrink Storm mistery series ladies and gentleman the master of the macabre
Hazır olduğunda söyle bana.
- Tell me when you're ready.
Hazır olduğunda kullan, ondan önce değil.
Drive it when you're ready, not a moment sooner.
Hazır olduğunda yürürsün.
You'll walk when you're ready.
Ee, Justin hazır olduğunda bana haber edecek ve ilk bana söyleyecek.
Er... Justin said he'd set it up and tell me first thing.
Hazır olduğunda söylerim.
I'll just let you know when you're ready.
Neden beni konuşmak için hazır olduğunda geri aramıyorsun?
Why don't you call me back when you're ready to talk?
Hazır olduğunda seni bekliyorlar.
They said any time you were ready.
Bunun üstesinden gelmeye hazır olduğunda hafızan doğal olarak geri gelecektir.
The memory may come out naturally when you're ready to deal with it.
- Ameliyata hazır olduğunda alacaksın.
- It's getting you ready.
Hazır olduğunda hatırlayacağını söylediğinde de.
To know that she'd remember when she was ready.
Sen hazır olduğunda.
When you're ready.
Herşey hazır olduğunda Tanrı Adem ve Havva'ya diyor ki :
And when God had finished, he said to Adam and Eve,
Şimdi siz bana isminizi vereceksiniz ki siparişiniz hazır olduğunda biz sizi çağırabilelim diye.
I need you to give me your name so that I can call you when your order is ready.
Hazır olduğunda aşağı in.
Just come downstairs when you're ready.
Peki, tekrar harekete geçmeye hazır olduğunda,... burada olacağımı biliyorsun.
When you're ready to start moving, you know I'll be here.
Hazır olduğunda yuva üzerine çöreklenir.
When she's ready, she lowers herself over the nest.
Sizi görmeye hazır olduğunda seslenirim.
I'll shout down when she's ready to see you.
Ama sonra tam işleri yoluna koyduğumda, her şey hazır olduğunda birden " Hayır, bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
But then I get all my duck in a row I get everything ready to go, I can smell, it right? He's like, " no I don't think it's a good idea.
Hazır olduğunda, tedirgin olmana gerek yoktur.
- When you're prepared, there's no need to be nervous.
Hazır olduğunda arar herhalde.
Guess she'll call when she's ready.
Oldu, hazır olduğunda beni ara.
Call me when it's done.
Paket hazır olduğunda taksiye dönen kadının önüne bir kamyon çıkmıştı.
When the package was wrapped, the woman, who was back in the cab was blocked by a delivery truck.
Hazır olduğunda bana açıklarsın.
You explain to me when you're ready.
Eve gelmeye hazır olduğunda bu evlilikte ümit kaldıysa yapacak çok şeyimiz var demektir.
When you're ready to come home, we have a lot of work to do if this marriage has any hope.
O zaman sanırım bana hazır olduğunda söyleyeceksin.
Then I guess you'll tell me when you're good and ready.
hazır 1476
haziran 88
hazır mısın 1689
hazırım 712
hazırız 372
hazırlanıyorum 21
hazırlanıyor 24
hazırlan 155
hazırmısın 32
hazırlar 37
haziran 88
hazır mısın 1689
hazırım 712
hazırız 372
hazırlanıyorum 21
hazırlanıyor 24
hazırlan 155
hazırmısın 32
hazırlar 37
hazırlanın 151
hazır mıyız 179
hazırla 22
hazır mısınız 587
hazırsın 36
hazır değil 19
hazır mı 131
hazır ol 454
hazır değilim 49
hazır olacağım 27
hazır mıyız 179
hazırla 22
hazır mısınız 587
hazırsın 36
hazır değil 19
hazır mı 131
hazır ol 454
hazır değilim 49
hazır olacağım 27