English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ H ] / Hazırlar

Hazırlar traducir inglés

3,077 traducción paralela
Hazırlar.
They're ready.
Bana protein karışımı hazırlar mısın?
Will you go make me a protein shake?
Katy sabah için bir takım elbise hazırlar mısın?
Katy, would you lay out a suit for the morning?
İki götü boklu zengin çocuk oynayabildiklerini zannediyorlar ve bunu kanıtlamak için babalarının cüzdanlarını patlatmaya hazırlar.
Two preppy-ass rich kids think they got game and don't mind blowing their daddy's wallet trying to prove it.
Geçen hafta beni para için sıkıştırdın sonra seni Wilke ile komplo hazırlar gibi konuşurken gördüm.
Last week you accosted me for money, and then I saw you talking all conspiratorial-like to Wilke.
Masayı hazırlar mısın?
Mind setting the table?
Tatlım, yemek için masayı hazırlar mısın?
Sweetie, will you do me a favor and set the dining room table?
Ayrıca çok pis kutlama partisi hazırlarım.
And I throw a kick-ass victory party.
Uluslararası İlişkiler Ofisi ve Adalet Bakanlığı hazırlar. Ve uçağı Washington'a yönlendirmeyi Ayarladık bile.
The Office of International Affairs at the Justice Department is on board, and we've arranged to reroute that flight to D.C.
Soo Jin sahte akademik geçmiş hazırlar Hye Ji oyunculuğa başlar senin ailen boşanır!
Soo-jin lying about school, Hye-ji's celebrity debut Your parents'divorce
Dönüşünüz için kokaini hazırlarım
I'll have the coke ready for you for the run back.
Dönüşünüz için kokaini hazırlarım.
I'll have the coke ready for you for the run back.
Damon ile babam planları için hazırlar mı?
And Damon and my father are all set with their plan?
Sana kahvaltı hazırlarım.
Make you some breakfast.
Evrakları yarına hazırlarım.
I'll have the papers ready tomorrow.
Elma şarabı, ufak bir çekim koko seni geceye hazırlar değil mi?
Drink of cider, little line, gets you ready for the night, innit?
Ben yemeği hazırlarım.
Well, I'll make dinner.
Grace, masayı hazırlar mısın lütfen?
Hey, Grace, set the table, please.
İntikama hazırlar.
They're ready for retribution.
Bak, Sheila bazen bana yemek hazırlar ve genelde oldukça iyidir.
Okay, look, sometimes Sheila makes me lunch, and it's usually pretty good.
Bu arada, alanı tecrit ettik harekete hazır bir giriş timimiz var nişancılar yerlerinde atış hattı oluşturmaya hazırlar.
Meanwhile, we got the place on lockdown, we got an entry team ready to roll, snipers in position, ready to line up a shot.
Ben başvuruyu sizin için hazırlarım.
I'll file the application for you.
Bir arama daha, iş yerine gidip de arkadaşlarını sorgulayan apartmanının dışında oturan bir dedektif daha olursa evrakları hazırlarım.
One more phone call, one more detective questioning his friends, going to his job, sitting outside his apartment, I'm filing papers.
Raporu ben hazırlarım.
I'll file the report.
Eğer bana Momo'nun bir fotoğrafını verirsen senin için ilan hazırlarım.
I can make one for you too if you give me a picture of Momo.
Bak, Steve, Şirinleri hatırla,... hani Sakar Şirin kendini pek iyi hissetmez ve Şirin Baba ona bir cesaret iksiri hazırlar.
Look, Steve, remember on The Smurfs when Wimpy Smurf wasn't feeling very strong and Papa Smurf made him a magic courage potion?
Telefonun izini sürmeye hazırlar.
They're ready to trace the call.
Bundan 10 kopya hazırlar mısın? Hayır.
Can you make ten copies of this for me?
Aynı zamanda alanlarında en iyi olan sinir uzmanımız, psikiyatristim spor sağlığı uzmanımız, sauna ve buhar masajımız 7 / 24 hazırlar.
We also have a top staff of neurologists, psychiatrists, sports medicine specialists, sauna and steam, 24 / 7 concierge...
Oğlum her zaman şöyle der ; Lisede futbol oynamak, insanı askerliğe hazırlar.
My son always says that playing high school football is what got him prepared for the Army.
- Detaylı bir rapor hazırlarım.
You'll get a full report.
- Sabah sana güzel bir tahıllı kahvaltı hazırlarım.
- Bye. - I'll make you a nice bowl of cereal in the morning.
Onu almaya hazırlar.
They're ready for her.
Sana kartlar hazırlarım.
I'll make you flash cards.
Babam şöyle derdi : Bir denizci kişiliğine uygun kahve hazırlar.
Well, my old man used to say that a Marine fixes his coffee to fit his personality.
Ona krep hazırlarım sen de koşuna gidersin.
I'll make him his pancakes. You can go for your run.
Üzerini değiştirip ellerini yıka. Sana yemek hazırlarım.
Get changed and wash your hands first I'll get your dinner ready
Kahvaltı için üzerine şeker serpiştirilmiş çörek hazırlarım.
I'll have to prepare some sugar-coated buns for breakfast.
Tek bir yanlış sonumuzu hazırlar, biliyorsun değil mi?
You know there'll be problems if something goes wrong, right?
[Nigar] Sultan'ım, kendi ellerimle hazırlarım.
My Sultan, I will see to it myself. Do not be concerned.
Bunu yanına al ben bir paket daha hazırlarım, al.
Take this with you. I'll wrap up another one. Here, take it.
Her sene ona yemek hazırlar.
She cooks for him every year.
Sizin için hemen hazırlarım.
I'll make some right away.
Çadırları hazırlayın.
Prepare operational.
Çamaşırlarını çıkar ve bana salata hazırla.
Take these trousers off and toss my salad.
Bazen insanlar, bazı şeyleri bastırırlar. Ta ki onlarla karşılaşmaya hazır olana dek.
Well, sometimes people file things away until they're ready to deal with them.
Bu ucube bütün etlerini iç çamaşırlarıyla hazırlamayı seviyor! Yo, Yo!
That's right, C.R. This freak likes to prepare his meat in his underwear.
Bir saate evlilik öncesi anlaşma hazırlar.
He can knock out a prenup in an hour.
Her daim yaramaz çocuklar için hazır ve nazırdırlar.
Always prepared for those naughty kids.
Bütün konteynırları arayın ve tüm silahları hazırlayıp yükleyin.
Have those countainers searched and all weapons prepped and loaded.
Bir de çamaşırlar, düğün hazırlıkları.. Çamaşırları ve düğün hazırlıklarını boşver,
Well, just blow off the laundry and the wedding stuff.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]