Hiç görmedim traducir inglés
6,744 traducción paralela
Ben bilgileri hiç görmedim.
I never had access to it.
Gün ışığını hiç görmedim.
I never saw the sunlight.
Onu bir daha hiç görmedim.
I never saw him again.
Daha önce hiç görmedim. Ama...
Never seen her before, but...
Evet, kontrolü Tony'e vermedin tabii ama fikirleriyle dalga geçtiğini de hiç görmedim.
You think I'm going to let Mike Ross? No, of course you don't let Tony push you around. But I've never seen you mock one of his ideas.
O filmi hiç görmedim.
I've never seen that movie.
Daha önce hiç görmedim seni.
I've never seen you before.
Bir tür sembol olduğu kesin. Ama daha önce böyle bir şeyi hiç görmedim.
It's definitely some kind of symbol, but nothing I've ever seen before.
Evet, onları bugün hiç görmedim.
Yeah, I haven't seen them today.
Daha önce hiç görmedim.
I've never seen it before.
Bu kızı daha önce hiç görmedim.
I've never seen this girl in my life.
İlgilendiğim kadarıyla, o fotoğrafı hiç görmedim.
So, as far as I'm concerned, I never saw that photo.
Gittiğim onca diyar içinde böylesini hiç görmedim.
Of all the lands I've traveled to, I've never seen anything quite like it.
Hattie'yi hiç görmedim.
- I NEVER SAW HATTIE.
Bu hayatta her şekilde tuhaf şeyler gördüm ama böylesini hiç görmedim.
I've seen all manner of strange things in this life, but never one of those.
Dilbilgisinden haberdar bir erkek olarak ipleri eline aldığını hiç görmedim.
You know, for a guy who knows his verbs, I don't see you doing anything.
Yüzünü hiç görmedim.
Never seen his face.
- Daha önce hiç görmedim.
- Never saw him before.
Hiç görmedim.
Never saw it.
Seni hiç görmedim.
I didn't see you all day.
Daha önce o adamı hiç görmedim.
I've never seen that man in person.
Bu tür sorunları bekar birinde hiç görmedim.
I've never seen this problem in a single man.
- Daha önce hiç görmedim.
- I've never seen this before in my life.
Buralarda hiç görmedim. Sete bile gelmedi.
He's not around, never here.
Onu daha önce hiç görmedim.
I've never seen her before.
Onu daha önce hiç görmedim.
I never seen him before.
Hayır lan. Onu daha önce hiç görmedim.
Fuck, no, I've never seen him before.
Daha önce hiç görmedim.
No, I've never seen him before in my life.
Daha önce tüm ailenle olan bir resmini hiç görmedim.
I have never seen a photo of your whole family.
Bu şeyleri daha önce hiç görmedim.
I've never seen that stuff before.
- Ben hiç kaynaç görmedim.
- I've never seen a geyser, man.
Hiç böylesini görmedim.
I have never experienced before.
Hiç bir şey görmedim diyorsun.
You mean to tell me you saw nothing.
Seni daha önce hiç bu kadar stresli görmedim Frank.
I've never seen you this stressed before, Frank.
Ben de sizi hiç bu kadar yorgun görmedim, efendim.
Well, I've never seen you this tired before, sir.
Dürüst olmak gerekirse, hiç hayalet görmedim ama sıçanları sormayın bana hiç.
Now, honestly, I've never seen a ghost, but don't ask me about the possums.
Onun bir suçlu ya da polis olduğunu düşündüğümü hatırlıyorum ama gerçi, daha önce o saatte hiç polis görmedim.
I remember thinking he was either a criminal or a cop, but I ain't ever seen a cop with a watch that nice, though.
"Meslek hayatımda hiç bu kadar korkunç bir şey görmedim."
"In all my years, I have never seen anything quite as gruesome as this."
Garrett Walker'dan dürüst, daha etik daha vatansever hiç kimseyi görmedim.
I have never known anyone more honest, ethical and patriotic than Garrett Walker.
Daha önce hiç renkli televizyon görmedim.
I have never seen... color TV before.
Seni daha önce hiç görmedim.
I've never seen you before.
Daha önce hiç böylesini görmedim.
I've never seen magic do that.
- Seni hiç dans ederken görmedim.
- I've never seen you dance.
Siktir, ben hiç böyle bir şey görmedim.
Fuck, I've never seen this!
Seni tanıdığımdan beri süpürgeyle aynı odada görmedim hiç.
All the time I've known you, I've never even seen you in the same room with a vacuum, let alone pushing one around.
Onun hiç böyle bir hamle yaptığını görmedim.
I don't see him making a move like that.
Daha önce hiç bu kadar çok waffle yiyebilen birini görmedim.
I have never seen someone get so many waffles.
Hiç böyle bir şey görmedim.
I have never seen anything like this.
Oh, on yaşımdan beri onun hiç bir çalışmasını görmedim, yani korkarım onların iyi olup olmadığını bilemem.
Oh, I haven't seen any of my mother's works since I was about ten years old, so I'm afraid I really wouldn't know whether it was any good or not.
Daha önce hiç içtiğini görmedim.
I've never seen you drink before.
Ben de, hiç böyle bir şey, görmedim.
I do not, Da is nothing,