English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ K ] / Kapat

Kapat traducir inglés

39,100 traducción paralela
Asansör kapılarını kapatın.
All right, seal these elevator doors.
Beni tek başıma taksiye bindirip restorana geri döndü. Sonra da mutfak kapatılana dek orada oturdu.
He put me in a cab on my own, and he went back into the restaurant, and he sat there until they shut the kitchen down
Gözlerimi kapatınca binanın yıkılışını görüyorum.
I close my eyes. I can see the building fall.
- Gözlerini kapat.
- Close your eyes.
Şimdi gözlerimizi kapatıp hayal edelim... Kendinizi Diğer Taraf'a giderken hayal edin.
Now, let's close our eyes and picture... picture yourselves going to the Offshore.
Kapat çeneni.
No way! Shut up.
- Hadi! Kapat.
- [Fernando] Go, go, go!
- Kapat!
- Close it!
Ölene kadar İyileştirme ve Tedavi Merkezi'ne kapatıldığını düşün.
Imagine being confined to the Recovery and Treatment Center until you die.
Zihninin o kısmını kapat ve sadece hisset.
Turn off that part of your mind and just feel.
Geçidi kapatın!
Close the gate!
Kamerayı kapat.
Turn the camera off.
Kapat şunu.
Turn it off.
- Kapat şunu.
- Turn it off.
Kapıyı kapat lütfen.
Close the door, please.
Kamerayı kapat.
Turn that camera off.
Sadece bilin diye söylüyorum, gelecek yıla kadar kapatıyoruz. Ve seçilmiş adaylar, nakil için hazır durumdalar.
Just letting you know we're closing up for next year, and the selected candidates are ready for transport.
Telefonun kılıfı kırıktı, plastiğin bir parçası kamera üstünü kapatıyordu.
His case was broken, and a piece of plastic was sticking out over the camera.
Neden Sandstorm kesiciyi kapatıp sinyal gitmesini riske etsin ki?
Why would Sandstorm turn their scrambler off now and risk letting a signal out?
- Yolumu kapatıyorsun.
- You're blocking my car.
Klapeli vana kapatılıyor.
Shutting the flapper valve.
- Vanayı kapat Walt.
Shut the valve, Walt.
Vay anasını, iki tane mi o? Kapat çeneni.
Holy cow, am I seeing double?
Ralph, bagajı kapat.
Ralph, close the trunk.
- Önümü kapatıversene.
- Hey, block for me.
Bütün pencereleri kapatın.
Close all windows.
Tüm pencerelerle çıkışların sıkı sıkı kapatılmış olduklarından emin olmamız gerekiyor.
We need to make sure that all the windows and the exits are shut tight.
İkiniz de çenenizi kapatın!
ZEB : Both of you shut up!
Manyetik olarak kapatılmış bir kapıyı açan bir güvenlikli tuş takımı diyelim.
Say a security keypad that unlocks a magnetically sealed door.
Kapat telefonu, Wilt.
Put the phone down, Wilt.
Kapağı kapat.
Go and put that lid on.
Kapıyı girdikten sonra kapat.
Close the door behind you.
Sinyal bozucuyu kapat.
Turn off the jammer.
Kız kardeşim kafese kapatıldı.
My sister's in a cage.
Gözlerimi kapatıp göreceğim
I'll just close my eyes and see
Kapat o telefonu, Wilt.
Put the phone down, Wilt.
Başka şeyler söylüyor, kapat telefonu!
He's saying something else, shut it down!
Osuruk sesini kapatıyor.
It's for covering up the sound of your farts!
Kapatıp sonra tekrar başlatmayı dene.
Try shutting down and then restarting.
Kirlilik dolayısıyla kapatılmış ulusal bir park. O yüzden kimse gitmiyor.
It's a defunct state park that closed down due to contamination, so no one goes near it.
Römorku kapatıp bu gece şehri terkedin, ikiniz de.
Hitch up the trailer, get out of town, both of you, tonight.
Aziz Anthony'i kapatıyoruz.
We're closing St. Anthony's.
Piskoposluk Aziz Anthony'i kapatıyor.
The diocese is closing down St. Anthony's.
Fabrika tamamen giriş çıkışa kapatılmıştır.
The factory is on full lockdown.
Çıkışların kapatılmasını ve tüm kimliklerin kontrol edilip onaylanmasını istiyorum.
I want exits locked down and all IDs checked and verified.
Tamam, motoru kapatıyorum.
Okay, engine stop.
Cuma, alarmı kapat.
( BELL DINGS ) Friday, deactivate alarm.
Kapat şunu!
Turn it off!
Odak grupları için yapılan iki taraflı aynalı odalardan birine kapatıp ona göz kulak olabiliriz.
Yeah, I think we should tie her up. We could lock her in that focus-group room with the two-way mirror, keep an eye on her from in there.
Şimdi kapatıyorum, görüşürüz.
I'll be hanging up now, alright.
- İşteyken o tarafımı kapatırım.
When I'm at work, I turn off that part of myself.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]