Merak ediyordum traducir inglés
3,575 traducción paralela
Biliyorum bu gece listede çalmak için bekleyen bir sürü insan var ama bir kişi daha ekleyebilir miyim diye merak ediyordum.
And I know that there's a lot of people on the list to play tonight, but I was wondering if I could just add one more.
Merak ediyordum da biraz daha para alabilir miyim acaba?
I was wondering... I was wondering if I could get some more money?
Merak ediyordum.
You know, I was wondering.
Sevgilim Ashton'ı görüp görmediğini merak ediyordum.
I was wondering if you've seen my boyfriend, ashton.
Merak ediyordum da acaba bunlar hoşuna gider mi?
I was wondering if you'd, uh, Like these?
Ben de onun nerede olduğunu merak ediyordum.
I was wondering where she been myself.
Test sonuçlarımı bana söyleyebilir misin diye merak ediyordum.
I was wondering if you could tell me my test results.
Merak ediyordum da acaba o geceki mavi adamın başına kötü bir şey gelecek mi?
I was just wondering, is anything really bad going to happen to that blue guy from the rally?
Merak ediyordum da acaba bunları benim için satabilir misin?
I was wondering if you could, uh - could sell these for me.
Selam, ben merak ediyordum da...
- Hey, um, I'm just wondering.
Acaba serbest kalmak ister misin diye merak ediyordum, Tim.
I wondered if you wanted relieving, Tim.
Aslında, merak ediyordum, acaba beni elime geçen Bay Bindler'in bazı notları hakkında aydınlatabilir misin? Er, çünkü sen bütün yaşamını Boreham'da geçirdin.
In fact, I've been wondering if you might be able to shed some light on some of Mr Bindler's notes that have come my way, er, since you've lived in Boreham your whole life.
Merak ediyordum da eğer arkadaşım olmak istersen.
I was also wondering if you wanted to be my friend.
Açlığımızı bastırmak için Birşeyler yermiyiz diye merak ediyordum.
I was wondering if you wanted to grab some alimentation for our hyperphagia.
Ben de senin oyununu merak ediyordum.
I was curious about your game.
Sizden bir iyilik isteyebilir miyim diye merak ediyordum.
I wonder if I might ask you for a favor.
Ben de günün kalanında ne yapacağımı merak ediyordum.
I was starting to wonder what to do with the rest of my day.
- Sadece merak ediyordum -
- I was just wondering -
Bu konuda ne yapacağını merak ediyordum.
I was wondering what you intended to do about this.
Ben sadece dairesini görebilir miyim diye merak ediyordum. Dairesini mi?
- I was wondering if I could see his apartment?
Merak ediyordum da, öğle yemeği teklifin hala geçerli mi?
I was actually wondering if that offer for lunch was still on the table.
Bugün tekrar buluşup bir öğle yemeği yapar mıyız diye merak ediyordum.
I was actually wondering if maybe we could get together and do lunch again today.
Bu yüzden benimle bir şeyler yer misin diye merak ediyordum.
So, I just wondered if you might come and have a bite to eat with me instead?
Merak ediyordum da, şey gibi hissettin mi hiç, ben...
I've been wondering if you feel that I...
- Vücudunun iç yapısının Dünya'daki domuzlar ile aynı olup olmadığını merak ediyordum.
I was wondering if his internal constitution is the same as the ones here on Earth.
Ne zaman eve geleceğini merak ediyordum.
I was wondering when you were gonna come home.
- Evet, merak ediyordum.
Yea, I was wondering.
Ama merak ediyordum, yanlışlıkla bir hata yapabilir misin acaba?
'But I wondered if you could just... accidentally stumble into it.'
Merak ediyordum sadece.
I was just curious.
Kendimi merak ediyordum!
Been wondering that myself!
İIk teslimatımı ne zaman alacağımı merak ediyordum.
I was wondering when I'd get my first delivery.
Merak ediyordum ama merak falan kalmadı artık.
I was curious... and now that curiosity has been satisfied.
Bunu ne zaman söyleyeceğini merak ediyordum.
I was wondering when you'd pick that up.
Ne düşünüyor merak ediyordum.
I was wondering what she's thinking.
Üç arkadaşımı getirsem olur mu diye merak ediyordum?
I was wondering if it's okay if I bring three friends?
Sadece merak ediyordum.
I was just wondering.
Bunca zamandır gözlüklerin olmadan nasıl göründüğünü merak ediyordum.
I just wondered the whole time what you looked like without those glasses.
Jules'a aptal ceketimi vermemiş olsaydım, neler olabileceğini merak ediyordum.
Uh, just wondering what things might've been like if I hadn't given Jules my stupid jacket.
Merak ediyordum...
Well, I was wondering...
Kilisenize katılabilir miyim diye merak ediyordum.
I was wondering if I could join your church.
Merak ediyordum ki lütfen kamp danışmanı de.
I was wondering if please say camp counselor.
Otobüste benimle takılmak ister misin diye merak ediyordum.
- Cool, thanks. I'm wondering if maybe you want to come hang on our bus
- Ne zaman geleceğini merak ediyordum.
I was wondering when you'd walk in.
Ben de aynı şeyi merak ediyordum.
Really, I was just wondering the same thing.
Kendini ne zaman göstereceğini merak ediyordum.
I was wondering when you'd show yourself.
Rüyamda bu şekilde nasıl yaşayabileceğimi merak ediyordum.
In the dream I wonder how I could live with myself.
Ne zaman söyleyeceğini merak ediyordum.
I wondered when you would tell me.
- Acaba sizinle bir konuda konuşabilir miyim merak ediyordum...
- I wonder if I can ask if... - Who is it?
Bu yüzden, birer fincan kahveyle konuşmamızı tamamlayabilir miyiz diye merak ediyordum?
So I was wondering if we could finish it over a cup of coffee?
İçeri girmeye korkmuştum fakat merak da ediyordum.
I was scared to go inside, but... But I was curious.
Merak ediyordum da...
Right?
merak ediyordum da 49
merak 30
merak ettim 184
merak etme 3690
merak ediyorum 460
merak etme sen 40
meraklı 21
merak etmeyin 872
merak ettim de 48
merak etme canım 16
merak 30
merak ettim 184
merak etme 3690
merak ediyorum 460
merak etme sen 40
meraklı 21
merak etmeyin 872
merak ettim de 48
merak etme canım 16