Ne biliyorsunuz traducir inglés
2,281 traducción paralela
Spiritüel tıp hakkında Ne biliyorsunuz?
What do you know about spiritual medicine?
Peki Joseph Leshem hakkında ne biliyorsunuz?
What do you know about Joseph Leshem?
Gerçekçilik konusunda ne biliyorsunuz ki?
And what do you know about realistic?
Bu somut kanıt dışında, başka ne biliyorsunuz ki?
Other than hard evidence, what else do you have?
Vega'yla ilgili ne biliyorsunuz?
What do you got on Vega?
Ne biliyorsunuz ki?
What do you know?
Ne biliyorsunuz ki?
Hey, what do you know?
Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
You know what to do.
Ne anlama geldiğini nereden biliyorsunuz?
How do you even know what it means?
Bunun yanısıra yeni bir gardırop yapmanın ne kadar masraflı olduğunu biliyorsunuz?
Besides, you know how much a new wardrobe costs these days?
Ne yapmamız gerektiğini biliyorsunuz.
You know what we gotta do.
Jay'i aradınız. Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Hey, this is Jay, you know what to do.
Ne iş yaptığımı biliyorsunuz, değil mi?
You know what I do, right?
Bana ne lazım olduğunu biliyorsunuz, hayalet avcıları.
You know what I need, Ghostbusters.
Eğer ağlarlarsa ne olur biliyorsunuz.
Ifthey cry, you know the answer.
Nasıl biliyorsunuz? Ne hissediyorum?
How do you know what I'm feeling?
Ne istediğimi nereden biliyorsunuz?
How do you know what I want?
Hastanenin buraya ne kadar uzak olduğunu siz de biliyorsunuz.
You know how far the hospital is from here.
Oğlunun durumu ile ilgili ne kadar biliyorsunuz Bayan Westen?
How much do you know About your son's situation, mrs. Westen?
Orda ne olduğunu biliyorsunuz.
You know what happened there.
Parti yapmayı ne kadar sevdiğimi biliyorsunuz.
I love partying, you know that.
Ne demek istediğimi biliyorsunuz?
You know what I mean?
Ne yaptığını biliyorsunuz.
You know what he did!
Ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz.
You know what you have to do.
Jack Coonan'a tam olarak ne olduğunu biliyorsunuz.
You know exactly what happened to Jack Coonan.
Konunun ne olduğunu biliyorsunuz.
You know what this is about.
Hadi kızlar, bugünün benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsunuz bu yüzden geç kalmak istemiyorum.
Stim ca e o zi importanta pentru mine si nu vreau sa intirzii.
Ne olacağını biliyorsunuz.
You know how she gets.
Saat 21.00. Ne anlama geldiğini biliyorsunuz!
It's 9 : 00, you know what that means!
- Ne ile karşı karşıya olduğunuzu biliyorsunuz.
You know what you're getting.
Ne aradığınızı biliyorsunuz.
You know what you're looking for.
Çünkü bence ne yaptığınızı çok iyi biliyorsunuz.
Because I think you know exactly what you're doing.
Ne sorduğumu iyi biliyorsunuz.
You know what I'm asking you.
Ne demek istediğimi biliyorsunuz.
You know what I mean.
Hakkında ne biliyorsunuz?
What do you know about him?
Bu ne demek oluyor biliyorsunuz sanırım.
I think you know what this means.
Bunun ne anlama geldiğini biliyorsunuz, değil mi bayanlar?
You know what that means, don't you?
Ne zaman olduğunu biliyorsunuz ama.
we know the when.
Kalbinizde ne olduğunu biliyorsunuz.
- to know what is in your hearts. - No.
- Ne anlama geldiğini biliyorsunuz.
You know what it means.
'Cunku biliyorsunuz Amerika ne zaman bir ulkeye tecavuz etse...
'Cause, you know, when America invades a country...
Cunku onunla ne yaptiklarini biliyorsunuz?
Because you know what they do with it?
Ama biliyorsunuz, ne zaman Amerika'da bir adam aldatirken yakalansa butun medyanin agzinda ayni laf.
But, you know, every time in America, some guy gets caught cheating, every media outlet does the same story.
Ted Haggard ne dedi biliyorsunuz.
You know, Ted Haggard's quote.
Hepiniz ne dediğimi biliyorsunuz, değil mi?
All you guys knew that, right?
Anna'ya ne oldu biliyorsunuz, değil mi?
You saw what happened with Anna, right?
Hepiniz ne yapacağınızı biliyorsunuz.
All of you know what to do.
Siz çocuklar ne yaptığınızı biliyorsunuz, değil mi?
You guys know what you're doing, right?
- artık ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz - yani bunu önlemenin bir yolu... bırak sözünü bitirsin lütfen
- you know... - So there isn't any kind of preventative thing? - Please let her finish!
Onu kütüphaneye götürün, ve kıza ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Take him into the library, And you know what to do with her.
Baylar.Graff'ın devralınmasının ne kadar önemli olduğunu gayet iyi biliyorsunuz.
gentlemen. You all know exactly how important the Graff takeover is.