English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ B ] / Biliyorsunuz

Biliyorsunuz traducir inglés

17,421 traducción paralela
- Bunu biliyorsunuz.
- You know that.
- Perişan olacak biliyorsunuz.
She's going to be devastated, you know.
"Havariler" hakkında ne biliyorsunuz Mösyö?
What do you know of "Les Disciples," Monsieur?
- Peki siz bunu nasıl biliyorsunuz?
And how do you come to this knowledge?
Onun kara büyüyle eski büyülerin gücü arasındaki farkı anlayamayanlar tarafından cadılıkla suçlandığını biliyorsunuz. - Ne gördü?
You know that she was tried as a witch by those that dinna understand the difference between black magic and the power of the old ones.
Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
You know the drill.
Nereden biliyorsunuz?
How... How do you know that?
Hukuk hakkında neler biliyorsunuz, Anlatmak ister misiniz?
Wanna tell me what you already know about school of law?
- Nereye gittiğinizi biliyorsunuz değil mi?
- You know where you're going, yes?
Onların bildiğini nerden biliyorsunuz?
How do you know they know?
- Ama biliyorsunuz paramızın yetmeyeceği...
But, you know, he bought a gym membership
Tam olarak ne demek istediğimi biliyorsunuz.
You know exactly what I'm saying.
Bu yüzden, biliyorsunuz bu küçük maceramızdan...
That's why, you know, this little adventure that we're out on...
Gündeme getirdiğiniz endişeleriniz not edildi. Ama siz de benim kadar iyi biliyorsunuz ki bu konuda bu mahkeme karar veremez.
The concerns you have raised are noted, but you know as well as I do that it's not a matter on which this court can adjudicate.
- Ürünlerimizi biliyorsunuz yani.
- So you know our products. Of course.
Koku partiküllerden oluşur biliyorsunuz değil mi teğmenim?
Smell is particulate. You know that, right, Lieutenant?
Yeni olduğunu nereden biliyorsunuz?
How'd you know it was a new one?
Biliyorsunuz.
You know.
Peki bu ağacın tırmanılabilir olduğunu nereden biliyorsunuz?
But how do you know it's scalable?
Şimdi size sormadığım soruya cevap verebilirsiniz. Hangi soru olduğunu biliyorsunuz.
Now you can answer the question I haven't asked'cause you know what it is.
Bay Day'i biliyorsunuz.
You know about him.
Ama nereden geldiğimi biliyorsunuz?
But you know where I came from?
Benim hatam olmadığını biliyorsunuz!
You know it wasn't my fault! Hey!
- Nereden biliyorsunuz?
How do you know that?
İkinizin de benim için yaptıklarınıza çok minnettarım. Biliyorsunuz değil mi?
Look, you know that I really appreciate what you both have done for me, right?
Hayır, biliyorsunuz, aynı şekilde San Fransisco'daki insanlar sinir bozucu olabiliyorlar.
No, you know, in the way that people in San Francisco can be annoying.
- Neyden bahsettiğimi biliyorsunuz.
- You know what I'm talking about.
Artık tesisime neden saldırdığını biliyorsunuz.
Now you know why he hit my facility.
İçemeyeceğimi biliyorsunuz.
You know I can't get drunk.
Biliyorsunuz, eğer Pasifik'te güvenebileceğiniz birini arıyorsanız...
You know, if you need somebody you can trust in Pacific,
Rykoff'la ilgili neler biliyorsunuz?
Great work. What do you know about him, Rykoff?
Siz üçünüz Rykoff'un FBI ajanı olduğunu biliyorsunuz.
Now, the three of you know that Rykoff is an FBI agent.
- Ama kim olduğunu biliyorsunuz.
- But you know who he is.
O vizyonun yanlış olduğunu çok iyi biliyorsunuz.
One that you know in your hearts to be blurred.
Kuralı biliyorsunuz... Kişi başı bir şeker.
You know the rule - one candy per person.
Jeff Little'ın karışmadığını nereden biliyorsunuz?
How do you know Jeff little wasn't involved?
Pekâlâ çocuklar, kuralları biliyorsunuz zaten.
All right, guys. Nothing too obscure, okay?
Siz ikiniz.Buradaki kuralı biliyorsunuz değil mi?
Hey, you two. You know what the rule is on this site, yeah?
Bunu nereden biliyorsunuz?
How do you know that?
- bana nasıl ulaşacağınızı biliyorsunuz.
- you know how to reach me.
Biliyorsunuz ki onları öylece bırakamazsınız burada.
You know you just can't leave them here.
Bu odaya sadece kupa maçlarında yemek getirdiğimi biliyorsunuz.
You guys know I only drag food into this room for the Super Bowl.
Çünkü biliyorsunuz, geri dönüşü yok.
Because you know you can't come back.
Ne olduğunu biliyorsunuz.
Get off your ass!
- Ve biliyorsunuz - Ve biliyorsunuz
- ♪ And you know that ♪ - ♪ And you know that ♪
Ne yapacağınızı biliyorsunuz, millet.
You know what to do, people. Let's get those carts full.
Kim bu insanlar? - Kim olduğunu iyi biliyorsunuz.
You know exactly who it is.
Kuralları biliyorsunuz.
You know the drill. No fighting.
Dostlar, biliyorsunuz ki gelecek için en parlak umutlarımızdan bazıları burada, Güney Bronx'ta yaşıyor, ve onlardan biriyle tanışmanızı istiyorum.
Friends, you all know that some of our brightest hopes for the future reside right here in the South Bronx... and I'd like you to meet one of them.
Sanırım kim olduğumu biliyorsunuz.
I think you know who I am.
- Biliyorsunuz.
Y'all know.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]