English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ N ] / Ne hoş

Ne hoş traducir inglés

5,971 traducción paralela
Gelmen ne hoş.
How lovely.
BBC Ev Servisi'ne hoş geldiniz.
"This is the BBC home service."
Ne hoş.
Oh, that is sweet.
Ne hoş.
How cute.
2013 Bay Ridge Derbisi'ne hoş geldiniz.
Welcome to the 2013 Bay Ridge Derby Race.
Ne hoş!
- Oh! - Oh, lovely!
Hafta sonu evine dönmüş olman ne hoş bir sürpriz.
What a nice surprise to have you home for the weekend.
Aşk Oteli'ne hoş geldiniz.
Welcome to the Love Motel.
Bayan Scully, sizi görmek ne hoş.
Oh, Mrs. Scully, how nice to see you.
Dr. Langham, ne hoş bir sürpriz.
Oh, Dr. Langham, w-what a nice surprise.
Ne hoş bir hikaye.
What a lovely story.
Dr. Langham, ne hoş bir sürpriz.
Oh, dr. Langham, w-what a nice surprise.
- Ne hoş. " Not :
- AW, THAT'S SWEET.
Ne hoş sürpriz.
Well, this is a lovely surprise.
Ne hoş... biri yaz kampına gitmiş.
Well... someone went to summer camp.
Max'in Ev Yapımı Kekleri'ne hoş geldiniz.
Welcome to Max'homemade cupcakes.
Altın Sahili Tenis Kulübü'ne hoş geldiniz.
Welcome to the Gold Coast Tennis Club.
Rammer Jammer'ın birinci, yıllık Şarap ve Dövüş Gecesi'ne hoş geldiniz.
Welcome to the Rammer Jammer's first annual Wine and Fight Night.
Ne hoş bir sürpriz böyle?
Isn't this a nice surprise?
Ona yardım etmen ne hoş.
It's nice of you to help out.
Ne hoş zamanlama be!
What a fucking timing!
John'un seni bu şekilde takip etmesi ne hoş.
It's so adorable how John follows you around like that.
Daniel, desteğini göstermen ne hoş.
Daniel, how kind of you to show your support.
Yürüyüş yapmak için ne hoş bir sabah.
It's a lovely morning for a stroll. It's good to be alive, sometimes.
- Ajan Moretti, sizi tekrar görmek ne hoş.
Agent Moretti, it's nice to see you again.
Ya da "seninle burada karşılaşmak ne hoş" veya "buraya sürekli gelir misin?"
Or "fancy meeting you here," or "come here often?"
Seninle burada karşılaşmak ne hoş.
Fancy meeting you here.
- Ne hoş!
- How cute!
Bunun bir gün cidden olacağını düşünmen bile ne hoş.
It's sweet that you actually thought he was going to.
Ne hoş Kafasını sallıyor...!
How beautifully he shakes his head...!
Şoför sabah 8'e kadar başka bir otobüsün gelemeyeceğini söyledi. Sonrasında 6 saatlik bir yolculuğumuz daha olacak, ne hoş.
The driver said they can't get another bus here till around 8 : 00 in the morning, and we've got another six hours of driving, easy.
Ne hoş.
Aw, that's nice.
Sonunda okulumu ziyarete gelmen ne hoş.
Nice of you to finally visit my school.
Ne açıdan bakarsan bak, çok hoş bir erkek.
No matter how you look at him, he's one hot guy.
- Ne kadar hoş!
- Lovely idea!
Teşekkürler. Ne hoş.
- Thanks.
Siz ikiniz ne kadar da hoş görünüyorsunuz.
Don't you two look cozy?
- Ne kadar hoş göründüğünü biliyor mu?
Does she know how hot she is?
Ne kadar hoş değil mi?
Isn't that nice?
Büyük Sporcu Acemi Birliği'ne hoş geldiniz!
Welcome to the Major Fitness Boot Camp!
Ne kadar da hoş bir sürpriz.
What a... well... Pleasant surprise.
Ne hoş.
Cute.
Ne yani, hoş biri olmadığımı mı düşünüyorsun?
- Hmm. So, what, you don't think I'm nice?
Ne kadar hoş bir masa.
This is a friendly desk.
Demek istediğim, bütün diğer kayalar gibi ne kadar hoş bir kaya olsa da yani bütün soğuk kanlılığım senin yüzünden değil.
[roars] I mean, I like how it's pretty much like every other rock you've ever seen, so it's not all in your face about coolness.
Hoş olan ne?
What was very sweet?
Böylesine uzun bir yolculuktan sonra yakışıklı bir yüz görmek ne kadar da hoş.
Mm. Lovely to see such a handsome face after a long journey.
Ne kadar da hoş olmayan bir sürpriz.
What an entirely unwelcome surprise.
Senden de ne kadar da sürpriz olmayan bir hoş geldin.
And what an entirely unsurprising welcome.
Ne hoş bir kravatmış.
What a delightful necktie.
Prism Lounge'ye hoş geldiniz. Ne isterdiniz?
Welcome to the Prism Lounge, guys.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]