English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ H ] / Hoşuma gidiyor

Hoşuma gidiyor traducir inglés

4,172 traducción paralela
Bunu sevdim. Yaptığın hoşuma gidiyor...
I love what you are doing...
Tanrım, çok hoşuma gidiyor!
God, I'm rather gone on her!
Senin her zaman mesleğinin olması ve benim de her zaman fahişe olmam hoşuma gidiyor.
I love how you always get to be like other professions and I'm always a hooker.
Bir şeyden farklı bir şey çıkarmak hoşuma gidiyor.
I like just making one of something.
Polis memuru veya emlakçı gibi giyinmesi hoşuma gidiyor.
I like it when she... dresses up like a policewoman, or estate agent.
- Polisimin para karşılığında seks yaptığını görmek hoşuma gidiyor mu sanıyorsun?
- Do you think I enjoy - seeing my lawkeeper paying you for sex?
- Hoşuma gidiyor!
I like it.
- Hoşuma gidiyor da ondan.
I just like it.
- Düşünme şeklin hoşuma gidiyor.
I'm liking how you're thinking.
Fakat çaresizliğin bu tatlı kokusu hoşuma gidiyor.
But I do enjoy the sweet scent of desperation.
Ama bu bahis hoşuma gidiyor.
But this bet is fun.
Hatta çok hoşuma gidiyor.
I even admire it.
- Hoşuma gidiyor cidden.
- I really do enjoy it.
Mandalay Otel'de 4.sezonda kalmak hoşuma gidiyor.
I like the four seasons, the mandalay.
Şimdi hoşuma gidiyor.
I like it now.
Bu hoşuma gidiyor.
You know I like that.
Bu neden hoşuma gidiyor?
Why does this feel good?
Açık saçık giyin. Çok hoşuma gidiyor.
Disguise yourself as a whore, just like I like it.
Pek eşcinsel de denemez aslında... Bazen erkekler kadınlardan daha çok hoşuma gidiyor.
Not so much gay as, you know, sometimes I enjoy men more than women.
- Ama hoşuma gidiyor.
- But I like it.
Bilmem. Benim hoşuma gidiyor.
I don't know. I kinda like it.
O gelgitler hoşuma gidiyor.
I like the tides.
Altın sarısı rengini korumak hoşuma gidiyor.
I like to keep the tickler golden.
- Hoşuma gidiyor.
I like it.
Büyük bir ailem olması hoşuma gidiyor.
I liked having a big family.
- Koruyucu olman hoşuma gidiyor.
- I like you as a buffer.
Bu yüzden benimle gelmen hoşuma gidiyor.
That's why I like you to come with me.
Sanırım üniforma gibi durması hoşuma gidiyor.
I guess I do tend toward the look of a uniform.
Hayır, hoşuma gidiyor.
No. I like it.
Seni seviyorum, azgınlığın ve şehvetin hoşuma gidiyor.
I love you, I love your wildness and your desire.
Koşmak gerçekten de çok hoşuma gidiyor.
I really like running.
Her doğum gününde buraya gelip kağıda yazdığım duayı, duvarın arasına sıkıştırmak hoşuma gidiyor.
I have this tradition, to go every birthday and to put a prayer note in the wall.
Hoşuma gidiyor.
I liked it.
Böyle hoşuma gidiyor.
I like it like this.
Izgara peynirleri hoşuma gidiyor.
I like their grilled cheese.
Bana ihtiyaç duyulması hoşuma gidiyor.
I like to feel needed.
Evet, çok hoşuma gidiyor.. Böyle...
Yeah, I really like.. so...
Bu ziyaretler çok hoşuma gidiyor.
I am enjoying our visits together very much.
Buradaysa sana çalman için özgürlük tanınıyor ve bu hoşuma gidiyor.
Here they just - they give you more freedom to play... and I love that.
"Hatta bazen bilerek çünkü o his hoşuma gidiyor."
And sometimes on purpose -'cause I enjoy... " "The sensation."
- Derinin rengi ve yumuşaklığı hoşuma gidiyor.
I love the colour and the softness of the leather.
- Baldırların şekli hoşuma gidiyor.
I do so enjoy a shapely calf.
Yine de buraya gelmek hoşuma gidiyor.
I like coming here, though.
Hoşuma gidiyor.
I like it.
Sadece insanlarla tanışmak hoşuma gidiyor.
I just love meeting people.
Artık piç olmamam hoşuma gidiyor.
And I like how I'm not a bastard anymore.
Aşağıda her zaman salladığını bilmek hoşuma gidiyor.
I just love knowing that he's always down there, jammin'.
- Hoşuma gidiyor.
Yeah.
Bahçende havuz varken yazık olmuş. Evet, hoşuma gidiyor.
Yeah.
Aslında hoşuma da gidiyor.
I kind of like it though.
Chop, saçma sapan bir takma isim hoşuna gidiyor olabilir, ama benim hoşuma gitmiyor.
Chop, you might enjoy having a ridiculous nickname, but I don't.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]