Nis traducir inglés
195 traducción paralela
Bu toplantı 15 Nis-Nis-Nis-Nisan tarihinde oldu.
On the meeting that took place on the 15th of ap-ap-ap-ap... ap-ap-ap-ap-April
Nis şehrinde.
In Nice.
Gelmeseydim, Nis'i görememiş mi olacaktın?
And if I hadn't come, you wouldn't see Nice?
Gringo kadınımı kaşar sandı.
You're always gringos "nis hiijos the Putas."
NIS'da çekim yok!
No filming the NIS!
Bu binanın içerisinde, ben NIS Başkanıyım!
In this building, I am an NIS director!
Ben Chul-soo Kim, eski İstihbarat Müdürünün oğluyum.
I'm Chul-soo Kim, the son of a former NIS director.
- Neden Nis'e gitti?
- Why he went to Nis?
- Nis'te.
In Nice. - Have you been to Nice?
Eminim o da seni Nis salatasından dolayı hatırlıyordur.
I'm sure he remembers you, too - asking for a salade niçoise.
Doğru kimse niş'in içndeki falı okumaz.
Yeah, no one's reading any rolled up messages in a knish.
Is-to ko-hee-nis.
Is-to ko-hee-nis.
Nis trah Jarren.
Nis trah Jarren.
SD-5 geçen ay, Triad'ın Fransa, Nis'teki Ar-Ge laboratuarlarına bir keşif operasyonu düzenledi.
Last month, SD-5 tasked a team of agents to perform a recon op on the Triad's RD lab in Nice, France.
- Nis'e gidiyor.
- He's on his way to Nice.
İki giriş de Nis kaynaklı.
Both attacks originated from Nice.
- Yani artık UİS'le mi çalışacağım? - Evet, onlara yardım edeceksin.
You mean, I'm working with the NIS?
Çeneni kapalı tut ve çanta hırsızlarını takip etmeye geri dön.
I don't think you're cut out for the NIS. You're right.
Bu bir soruşturma yürütmenin en temel yöntemlerinden birisidir.
The NIS, they're supposed to be the elite.
Linda Tyrell asıl halka, Troy.
Meaning she is the subject of an NIS investigation.
Evet, tahmin edebiliyorum. Gerginliğe gerek yok, efendim.
This is an NIS matter now.
Barnaby, bir UİS çalışanına hangi cüretle engel olursun?
Barnaby, how dare you obstruct NIS officers.
UİS'i bir kenara bırakalım şimdi.
Let's not talk about the NIS.
Evet. Nis'e hafta sonu gezisi için. Eğer ilgisini çekerse.
Yeah, it's for a weekend trip to nice... if she's... if she's interested.
Seninle seve seve Nis'e giderim, Jason.
I'd love to go to nice with you, jason.
Evet, Nis'de yaşayan yaşlı bir adam satıyordu.
Yeah, this old guy in Nice was auctioning it off.
Sihirli aletini kullanıp dikkatini dağıtacaksın, Ben de delil arayacağım.
Distract her with your magic she-nis, I'll look for evidence.
Ben MBA'danım, Milli İstihbarat Atölyesi..
I am from NIS, National Information Shop...
Hayır ama bir kadınla seks bile yapmamışsın. Bu zenci olup ta... Jackson Kardeşleri dinlememek gibi birşey... ya da Yahudi olup ta niş yememiş olmak gibi... ya da Hintli olup köri yememek gibi... ya da İskoç olup ta sürekli konuşmak gibi birşey.
No, but you haven't had sex with a woman yet... and, you know, that's like being black... and never having listened to theJackson Five... or being Jewish and never having a knish... or being Indian and never having had a curry or being -
Bana Nis usulü salata, beyaz soslu.
I would like a salad Niçoise-a with ranch dressing on it.
Oğlu Nis en gençleri olmasına karşın ahlaksız ve mopedli bir zorba.
His son Nis is our worst moped rowdy although he's the youngest.
Büyüdüğünde babasının dükkanını Nis devralacak.
Nis will inherit his father's shop when he grows up.
- Selam Nis.
- Hi, Nis.
Nis gün boyunca hep uygunsuz zamanlarda gelir.
Nis comes at all odd times of the day.
Dün gece, Bakkal Budde'nin oğlu Nis mopet sürerken, ansızın bir kamyonun altında kalmıştır.
Last night, Grocer Budde's son, Nis was hit by an oncoming truck while on his moped.
Ellerimizi birleştirip gözlerimizi yumalım ve Nis Budde için dua edelim.
Let us fold our hands, close our eyes and pray for Nis Budde.
Efendimiz, Nis'i kabul etmenizi ve bu üzüntülü anlarında Budde ailesini korumanı istiyoruz.
We ask thee, Lord, to welcome Nis and to preserve the Budde family in this time of sorrow.
- Nis'e olanlar benim suçum.
- What happened to Nis is my fault.
- Ama o ölmedi, Nis öldü.
- But he didn't. Nis did.
- Nis de ölsün diye içimden geçirdim.
- But I hoped a bit that Nis would too.
Babanız Nis için methiye düzemez.
That's enough, you two. Dad can't give the eulogy for Nis when Budde hasn't asked him to.
Nis ile vedalaşmadan önce, birisi bir şeyler söylemek istiyor.
Before we take leave of Nis, someone would like to say a few words.
Bu hüzünlü günde ufak yavrumuz Nis'i toprağa vereceğimiz anda yanımızda. Biz çok küçüğüz, Efendimiz çok yüce.
We are very small, and the Lord is very great.
Bundan eminiz.
He's with us on this day when we must bury... Nis. When we must...
Sevgili Nis.
Dear Nis.
Matem tutanlar kutsansın ve yüreği saf olanlar kutsansın çünkü onlar Tanrı'nın oğullarıdır. Tıpkı Nis'in de Tanrı'nın oğlu olduğu gibi.
For blessed are those who mourn, and blessed are the pure in heart for they will be the sons of God, just like Nis is a son of God.
Düşünmesi daha da ilginç olansa, bu bölgenin sıcaklığı ve bakterilerin, mesela yüzebilmesi için ne tür bir niş yaratmış olabileceği.
What is even more interesting to think about is the warmth of this area and the sort of niche it might have created for bacteria, for example, to be swimming around.
Şu Ni yakınındaki hastaneye.
To that hospital close to Niš.
Karanlık bakışlı ama - es-ra-re-giz değil.
look, very well, but not si... nis... ter.
- Nis'e hiç gittin mi?
- No.
Her niş halojenlerle aydınlatılıyor.
Each portal is lit by recessed haIogens.