O kız traducir inglés
29,938 traducción paralela
- O kızınıza zarar vermekle tehdit etmedi!
- He never threatened to hurt your daughter!
O kızı yolun kenarında tıpkı kasaplık bir inek gibi deşiverdi Nick'inin gözleri önünde.
He drained that girl on the side of the road like a cow to slaughter while your Nick watched.
O kızı evime alıp iş güç sahibi yaptım. Ama o gitti en büyük müşterimi elimden aldı. Aynen öyle.
I took in that girl and I gave her a job and then she cut me off from my best customer.
Sen o kızı ve kızının arkadaşını görüyorsun.
You see that girl and you see your daughter's friend.
O kız, bildiğim kadarıyla, kurbanı canlı gören son kişi.
That girl was, as far as I can tell, the last person to see the victim alive.
- O kızı geberteceğim.
- I could kill that girl.
O kız bu.
That's her.
Bu o kız.
That's her.
O kız deli.
The chick's crazy.
Evet, pekala, o kızın deli olduğunu söylemistim.
Yeah, well, told you she was crazy.
Yani, demek istediğim, o kız iyi olacak, değil mi?
But, I mean, that girl's going to be okay, right?
O kız bir ağacın gövdesi gibi.
That girl is the trunk of a tree.
O küçük şeytan, o kız çok fenaymış.
Hmm? That little minx... Oh-ho.
Ya o kız kardeşinin yaptığını bilip sana hiç anlatmadıysa?
- What if he knew what his sister was doing and he didn't tell you anything?
Bu, her ne ise Ve her kimi çok kızdırdıysanız, ne kadar az şey bilirsem, hayatta kalma şansım o kadar artar.
Now, whatever this is and whoever you have obviously pissed off, the less I know about this, the better my chances are of staying alive.
Unutmayın ben sadece bir bebek bakıcısıyım, O yüzden alt bezinizi değiştirir, karnınızı doyurur ve... sizi silahlı kiralık katil ordusunun elinden kurtarırım, fakat sizin savaşınıza katılmam.
Remember, I'm just a babysitter, so I'll change your diapers and feed you your bottle and... save you from a strike force of armed mercenaries, but I am not joining your fight.
- O rüyayı sadece kızı takip edebilmek için kullandı.
He just used the dream as an excuse to follow her.
- Ne olursa olsun, o gün, - kızın ölümünü engellemelisin.
No matter what happens, on this day, you must stop this girl's death.
Bu çok karmaşık bir iş ve en küçük bir hata bize çok zamana mal olur, o yüzden birşey anlamazsan açıklamamız için bize sormalısın.
Right, this is very complex work and any little error can cost us big time, so if you don't understand something, you need to ask for clarification.
O zamanda, alışılmadık birinin etrafta takıldığını hatırlama şansınız var mı?
Is there any chance you remember anyone unusual hanging around at the time?
Evet, kız okuluna gidiyorlar, o yüzden...
Yeah, well, they go to an all-girl school,
Ve sana baktığımda kendimi o küçük kız olarak gördüm Annesinin onu tutmasını ve teselli etme özlemini çeken biri gibi.
And... when I looked at you, I saw me as that little girl... who yearned for her mom to... to hold her and comfort her.
Ve o anda farkettim ki o tatlı, tatlı küçük kız bana gönderilmişti.
And I realized, in that moment that... this sweet, sweet little girl... was sent to me.
Zach amcanın kızı o.
She's Uncle Zach's daughter.
Özgeçmişimdeki o bir yıllık boşluk araçla kasıtsız adam öldürmeden yattığım hapistendi.
That one-year gap in my résumé, it was my vehicular manslaughter sentence.
Rus sürüsünü ele geçirme planımızı da o zaman yaptık.
That is when we first came up with our plan to take over the Russian Pack.
Ama en küçükleri o kadar güzelmiş ki görmüş geçirmiş olduğu halde güneşin kendisi bile kızın yüzünde her parladığında hayretler içinde kalıyormuş.
"But the youngest was so beautiful " that the sun itself, " who indeed has seen so much,
Fakat o benim kızım.
- She's...
Kız kardeşime o helikoptere binmesini söyledim.
I told my sister to get on that helicopter.
Ne yaparsam yapayım sonunda küçük kızımı kaybedeceğim. Çünkü o kadın beni izliyor. Beni korkunç bir doktor ve korkunç bir anne gibi gösterecek.
And it's gonna end up with me losing my little girl anyway because that woman is watching me be a terrible doctor and a terrible mother, which... maybe I am.
Babam öldü ve o her zaman her kız kardeşimin düğününde onların yanındaydı.
My dad's gone, and he's always... He walked every one of my sisters down the aisle.
O öldürdüğüm yalnızca kız kardeşin değildi, değil mi?
It wasn't just your sister that I killed, was it?
o değerli kızını kurtaramaz, Pratap Singh.
He can't save your dear daughter, Pratap Singh.
En kısa sürede benim o madalyonu almam gerek ateşe atmak zorundayız.
As soon as I get that locket here vve'| | have to throw it in the fire.
Kız kardeşim çocuğuna yaptırmıştı o aşıyı.
My sister gave her kid that shot.
O adi herifin kızının kalbini kırdığını tekrar hatırlatabilir miyim sana.
May I remind you that cheating son of a bitch broke your daughter's heart.
Kızın o senin.
Hey, that's your daughter.
Sizi temin ederim ki Vali, kısa süre içerisinde o asileri yakalayacağız.
I assure you, Governor, we will capture these rebels momentarily.
- Kız öldü, o da kaçtı.
She died, he escaped.
Sen peşimden gelip hızımın bir kısmını kullanır ve kendininkiyle birleştirirsin, yeterli hıza ulaştığında da o şeyi Hız Gücü'nün derinliklerine fırlatırsın.
You trail behind me, siphon off some of my speed, combine it with your own, and when you have enough, throw that thing deep into the Speed Force.
Doğrusu şansımız varken hepimiz o kasabadan ayrılmalıydık.
Honestly, we all should've got out of that town when we had the chance.
- Etkileyici. O açık gözlü bacaksız haspadan da daha azını beklemezdim.
But, then, I'd expect nothing less from the shrewd little minx.
O da kız arkadaşı değil.
Mm-hmm. And she's not his girlfriend.
- Yani o iki kız seks işçisi miymiş?
So those two girls were sex workers?
O zaman daha sıkı çalışmalıyız dedektif.
Well, then, we need to look harder, Detective.
Sen o küçük kızın babasısın.
You're the father of that little girl.
Peki ya kızına olan, o da tanrının planı mıydı?
So what happened to your daughter, was that God's plan?
O dedi ki, kız demiş ki, Garth demiş ki senin bedenine şeytan girmiş.
And, well, he said that she said that Garth said that you were possessed by the Devil?
Artık o piçler etrafta dolaşacak diye merakınız olmasın, bizzat ilgileneceğim.
And you don't have to worry about those cabrones coming around anymore. I'm on that, too.
Onu kızımın gelinliği için harcadım ama o evlenmiyor artık.
But I spent it on my daughter's wedding dress, and now she's not getting married!
- O ve birkaç kız arkadaşı hafta sonu için Tahoe Gölü'ne gittiler.
Believe it or not, she and a bunch of her girlfriends - went to Lake Tahoe for the weekend.
kız mı erkek mi 23
kızın 46
kız kardeşim 118
kızkardeşim 29
kızınız 24
kızma 130
kızılderili 47
kızgınsın 35
kız arkadaşın var mı 49
kızgınım 46
kızın 46
kız kardeşim 118
kızkardeşim 29
kızınız 24
kızma 130
kızılderili 47
kızgınsın 35
kız arkadaşın var mı 49
kızgınım 46
kızım nerede 44
kız kardeşi 30
kızdın mı 66
kızgın değilim 76
kızıl saçlı 27
kız kim 43
kız kardeşin 28
kızdım 17
kızgın mısın 51
kızarmış tavuk 16
kız kardeşi 30
kızdın mı 66
kızgın değilim 76
kızıl saçlı 27
kız kim 43
kız kardeşin 28
kızdım 17
kızgın mısın 51
kızarmış tavuk 16