English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ O ] / Onu bulalım

Onu bulalım traducir inglés

448 traducción paralela
Gidip onu bulalım.
Let's go find her.
O yüzden gidip onu bulalım.
Then we'll go find her.
Haydi onu bulalım.
Now let's dig him out.
Hadi, onu bulalım.
Come on, we find him.
Bu taraftan. Onu bulalım, arkadaşlar!
Let's find him!
Şimdi gidip onu bulalım.
Now let's go find him.
Hadi onu bulalım.
Let's look for him.
Haydi, hemen onu bulalım.
Come on, find him quickly.
Hadi, onu bulalım.
Come on, we gonna find him.
Onu bulalım.
Let's find him.
Gidip onu bulalım.
Le  s go and find him.
En iyisi oraya gidip onu bulalım, çabucak.
We'd better get over there and find him, like, fast.
Onu bulalım.
We have to find him
Vücuda nasıl giriyor onu bulalım.
Find out how the disease enters the body.
Onu bulalım!
We'll find him
Umalım da iyice çılgına dönmeden onu bulalım.
Let's hope we find him before he goes berserk again.
- Geri dönüp onu bulalım.
- We could back up and look for him.
Hadi onu bulalım!
Let's go find him.
Hadi! Gidip onu bulalım
Come on, let's go find him!
Onu bulalım.
Let's go find him.
Tamam, hadi ayrılıp onu bulalım!
Right. Let's split up and find him
Hadi onu bulalım
We should find him now.
evet, onu bulalım!
Yes, go find him!
Orada değil, hadi onu bulalım.
He's not here, let's go find him.
O halde o küçük arayı pantolonunun içine geri koy ve gidip onu bulalım.
Yes, well, put your little breather back inside your trousers and let's go find him.
Evet, gidip onu bulalım.
Yeah, well, we're gonna go get him.
Hadi, gidip onu bulalım.
Come on, let's go find her.
Bütün otelleri arayıp onu bulalım.
We search every hotel until we find him.
En iyisi gidip onu bulalım.
We better go find her, I guess.
Hadi, onu bulalım.
Go on.
Gel hadi, bulalım onu.
Come on. Let's find him.
İşe onu bulmakla başlayalım sadece bize ait bir şey bulalım.
Well, the way to begin is to find it to find something that belongs to us alone.
Bulalım onu!
Find him!
Onu yapacak bir iş bulalım.
Somebody think of an errand to send him on.
- Seninle birlikte gidip bulalım onu.
- I'll go and find him! - I'll come with you.
Limanda efendim. - Haydi bulalım onu.
Let's find him.
Peki, onu üsse götürüp bulalım.
Gwen, are you all right?
Adamlarınızı yollayın ve dua edin de onu zamanında bulalım.
Just send your men out with a prayer that we find it in time.
Bulalım onu.
Let's find him.
Hele bir bulalım onu, evine götüreyim annesine açıklayalım.
At least let me find him, uh, drive him home, explain to his mother.
- Hadi bulalım onu.
- Let's find her.
- Haydi, bulalım onu.
- Come on, we'll find him.
Duncan. Bir kavanoz bulalım böylece onu saklayabiliriz. Lütfen.
Duncan, get a container so we can keep it, please.
Gidip bulalım onu.
Let's look him up.
Hemen gidip bulalım onu.
Let's go and find him quickly.
Onu tutuklayabilir misin, başka birini mi bulalım?
Can you bring him in, or should we look elsewhere?
Onu idere, sonra zayıf noktasını bulalım!
I've a good idea to finish him
Hadi, gidip bulalım onu.
Come, let's go and find him.
Gidip bulalım onu!
Let's go find him
Bu heykelin esas hali yani gerçekten Ye Gucheng hadi bulalım onu hemen
This is what the figurine originally looked like So it's really Ye Gucheng Let's go and find him immediately
Bu senin grubumuza girmeni sağladı, değil mi? Ben derim ki onu boş verelim ve daha iyi bir sonuç alacağımız birini bulalım.
I say we skip him and move on to someone of greater consequence.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]