Silahın traducir inglés
28,103 traducción paralela
Sakın silahına uzanma.
You're not gonna shoot. You don't have it in you, puta.
Silahını yere at. Sakin ol, Teresa.
( tense music )
At silahını.
Drop the gun.
Silahın sağ elinde olmasına yol açacak birkaç sebep geliyor aklıma ama Talt'ın silahının yeri bana da tuhaf geliyor.
Now, I can think of a few reasons he might have ended up with the gun in his right hand, but the position of Talt's gun looks funny to me, too.
Katil önce Callahan'ı vurmuş. Sonra da Talt'ı vurmak için Callahan'ın silahını kullanmış. Böylece ikisi birbirini öldürmüş gibi gözükmüş.
The shooter got Callahan first, and then he used Callahan's gun to shoot Talt, so it looked like the two of them killed each other.
Sadece silahını ateşlemek için kocanızın arabasına tırmanırken yüzüğe zarar verdiniz.
You just damaged it when you climbed into your husband's car to fire his gun.
Doug'u kendi bıçağıyla öldürmüş. Anahtarlarını, silahını ve arkadaki kamyonlardan birini almış!
Killed Doug with his own knife, took his keys, his gun, one of them trucks out back!
Silahını indirebilirsin, aptal.
You can put your gun away, pendejo.
Hanımefendi, silahınızı yere bırakın.
Ma'am, I'm gonna need you to drop the weapon.
Buz silahını biraz kurcalamama müsaade etseydin akış çarpışması sorununu çözerdim.
Wha... If you would just let me tinker with the cold gun, I told you I could figure out the whole crossing the streams problem.
Silahını bana verdin.
You gave me his gun.
"Silahın tamamlanmasına az kaldı."
"We are nearing completion of the weapon."
Aynı zamanda en ağır silahınızım.
I also happen to be your biggest weapon.
Buz silahının kriyojenik jeneratörüne molekül yavaşlatıcı entegre edebilirsek...
If we augment the molecular decelerator on the cryogenic generator of the cold gun- -
O küçük buz silahın da seni elimden kurtaramaz.
And that little cold gun of yours isn't gonna save you from me.
Babam silahını aldı mürettabat adamını vurdu. bana hayatta kalmamı söyledi. sonra silahi kendine doğrulttu.
My father took a gun, shot the crewmember, told me to survive, and then turned the gun on himself.
Senin silahın.
Your weapon.
Evet ama Collins'i vurmak için senin silahını kullandım.
Yeah, but I used your gun to shoot Private Collins.
Senin silahını kullandım.
I used your gun.
Silahını indir!
Put your weapon down!
Bırak silahını!
Drop your weapon!
Bırak silahını ve teslim ol.
Just drop the gun and surrender.
Lou, at silahını!
Lou, put it down!
İndir silahını, tamam mı?
Put the gun down, all right?
Epifanio'nun başına silah dayamadığını nereden bileyim?
Never again.
Silah satın almaya çalışmışsın...
You tried to buy a gun...
Hector Esparia'nın eski kız arkadaşı. Hector'da silahı Anna'yı öldürmek için kullandı.
Hector Esparia's ex-girlfriend turned over the gun he used to kill Anna.
Kim babasını vurduğu silahı saklar?
Who shoots their father and doesn't get rid of the gun?
O silahı bu yüzden aldın, değil mi?
That's why you bought that gun, right?
Kahramanın elinde hiç silah yok.
The hero ain't got no weapons.
Adam 45'lik bir silahla yakın dereceden vuruluyor ve sonra sakince silahı kucağına mı indiriyor?
Guy gets blasted with a.45 from point-blank range, and then calmly lowers the weapon into his lap?
Butch'ın yanında bir silah bulundu.
There was a gun found next to Butch.
Yanınızda bir silah götürdünüz.
Brought a gun with you.
Olay şu ki silahı ateşlemek için Butch'ın sağ elini kullandınız ama o solak.
The thing is, you used Butch's right hand to fire his gun. And he's left-handed.
Haklısın, silah delildir.
You're right, a gun is evidence.
Evet, hackerler uçağını ele geçirip o silahı ateşlediler.
Yeah, hackers who took over your plane fired that weapon.
Happy'nin babasının üstü açık kamyonunu alması gerekecek Cabe'in Valkyrie'yi aldığı silah müzesine gidin ve bir mancınık ödünç alın.
Easy. Happy just needs to borrow her father's flatbed, get to the weapons museum where Cabe got the Valkyrie from, and then commandeer a trebuchet.
Güneybatıdan yaklaşıp silah laboratuvarını ve Baron'u tek hamleyle yok edeceğiz.
And we approach from the southwest, destroy the weapons lab and the Baron in one move.
Onu yok edersen kostümün silah sisteminden çıkan fotonlar aşırı ısınır. Bu da teorik olarak somatik aşırı yüklenmeye sebep olur.
If you destroy it, the photons that stream from suit's weapons systems will overheat, theoretically causing somatic overload.
Ama buz silahını parçalamam gerekiyor.
I might be able to overload the bomb's incendiary trigger, but I-I'd have to dismantle to cold gun.
Arkadaşınız teslim olmazsa tüm meta insanları yok edecek bir silah kullanmaktan başka çaremiz kalmaz.
If your friend does not turn himself in, we will have no choice but to deploy a weapon that will exterminate all meta-humans.
Dünyanın işe yarar bir silah için tek şansı kızına sevgi göstermene bağlıysa tam vakti.
It is, when the world's best chance at a workable weapon is focused on getting her daddy to love her.
Şu Hitchcock filminde daha silah ateşlenmeden kulaklarını kapayan figüran gibi.
Kind of reminds me of that Hitchcock movie where the extra covers his ears before the gun goes off.
"Cehennem Silahı" nı seyrettin mi?
You ever see "Lethal Weapon"?
Ağzını bantlamış ve eline bir silah vermiş bir de kıyafetini ona giydirmiş.
Billy. He duct-taped his mouth, and he put a weapon in his hand, and he put him in his suit.
Arabasını kenara çektirmiş. Ajan Zagar'a benzeyen biri memura silah çekmiş devriye arabasının arka koltuğuna kelepçeleyip bırakmış.
He pulled him over, he gets jumped by a guy resembling Agent Zagar, who then cuffs him to the cage in the backseat of the patrol car, leaves him there.
Pekâlâ, adamın silahı kınında duruyor.
All right, this guy's gun is still in his holster.
Luke Waiola'nın aleyhine açılan soruşturmada cinayet silahıymış. Davası şu günlerde görülüyor.
It's a key piece of evidence in the murder case against Luke Waiola ;
Para silah çalındıktan bir saat sonra, Wailoa'nın offshore hesaplarından, paravan şirketlerinden birine gönderilmiş. Bu hesaba en başta siz erişebiliyorsunuz.
The money was transferred an hour after the gun was stolen from one of Wailoa's offshore accounts to one of his shell corporations that you, of all people, have access to.
Aksi taktirde, silahı aldığı yere koyacağını söyledi.
Otherwise, he was gonna put it right back where he found it.
- Herkes derin bir nefes alsın. - Silahı bana ver! Ben yaparım!
Everybody, just take a deep breath.
silahın var 16
silahın var mı 64
silahını bana ver 22
silahını indir 64
silahını yere bırak 20
silahın nerede 29
silahını al 35
silahını bırak 63
silahını at 65
silahını ver 39
silahın var mı 64
silahını bana ver 22
silahını indir 64
silahını yere bırak 20
silahın nerede 29
silahını al 35
silahını bırak 63
silahını at 65
silahını ver 39
silahınız var mı 18
silah 252
silahlı 32
silahlar 165
silahı 22
silahım 35
silahları 22
silah yok 83
silahsız 29
silahlılar 19
silah 252
silahlı 32
silahlar 165
silahı 22
silahım 35
silahları 22
silah yok 83
silahsız 29
silahlılar 19
silahı al 54
silahım yok 37
silah sesleri 29
silahlı soygun 46
silahsızım 41
silahı var 147
silahım var 52
silahı ver 44
silahları var 27
silah mı 60
silahım yok 37
silah sesleri 29
silahlı soygun 46
silahsızım 41
silahı var 147
silahım var 52
silahı ver 44
silahları var 27
silah mı 60