Silahları var traducir inglés
1,212 traducción paralela
Silahları var.
They have weapons.
Düşük warp kapasitesi, sınırlı silahları var.
Low warp capacity, limited armaments.
Hayal bile edemeyeceğin kadar... -... güçlü silahları var ve bir saniye bile tereddüt...
They have powerful weapons and won't hesitate...
Mannheim'ın yeni silahları var.
Mannheim's got some new weapon.
Otomatik silahları var.
They have automatic weapons.
- Silahları var.
- They've got guns!
- İçeride silahları var.
- Remember, they got guns in there. - Yeah, so do we.
... ne tür silahları var bilmiyorduk ;
we didn't know what types of weapons they might have ;
Gelirler de. Çok kuvvetli silahları var.
They're probably right, they got solid armaments on their side.
Diğer üç gemi yaklaşıyor. 6,000 kilometre uzaktalar. Kaptan, o gemilerin çok büyük silahları var.
If we can boost the effect of the singularity- - increase the gravitational pull, we might be able to stop them.
Güçlü silahları var.
They're powering weapons.
Gizli bir silahları var komutanım. Sihirli iksir!
They Have a weapon secret, Governor.
" Silahları var, silahları var!
" They've got guns!
Bir photonik top... diye adlandırdıkları bir silahları var.
It is armed with something called "a photonic cannon."
Elimize ulaşan son bilgilere göre büyük miktarda izinsiz silahları var.
Recent intelligence confirms they have a hoard of prohibited weaponry.
Silahları var...
They have a gun -
Ve onların, silahları var.
And they have guns.
- Unutma Rygel, Moya'nın bebeğinin silahları var.
- Remember Rygel, Moya's baby has weaponry.
O çocuğun silahları var!
That offspring has weaponry!
Düşmanlarımın, sofistike silahları var.
My enemies have sophisticated weaponry.
Ellerinin altında çöl gibi güçlü bir silahları var.
The desert's a powerful weapon in their favor.
- Size söyleyip duruyorum, İntergang'ın gerçek teçhizata ihtiyacı var ; kitle imha silahlarına.
- I keep telling you guys Intergang needs real armaments. Weapons of mass destruction.
Bu ikisi olmasa bile, yasadışı silahları bulundurduğuna ve naklettiğine dair hala yeterli kanıt var.
But if both those fall through, there is still enough evidence to convict you... for possession and transport of illegal arms.
Federal ajanlara ve bölgede görevli memurlara ait tüm silahların kayıtları var elimde.
I'm having ballistics run comps on all weapons... registered to federal agents and local officers.
! Senin silahların var, değil mi?
You do have weapons, don't you?
Silahları var.
Run, run, Danny - They got guns
Silahlarını atman için 30 saniyen var. Orayı boşaltacaksınız... Elleriniz başınızın üstünde çıkın.
You have 30 seconds to throw out any weapons and vacate the premises with your hands on top of your head.
Yüksek teknolojiye sahip silahları, iletişim sistemleri var.
High-tech weapons, munitions, com systems, they've got it all.
Silahlarımız var.
We do have weapons.
Şehirde gizlenmiş silahlarımız var.
We have weapons hidden throughout the city.
Kimyasal silahlar var.
Biochemical weapons are in there.
Kabilelerin bu gelişmiş silahlarıa nasıl ulaşabildikleri konusunda bir bilginiz var mı?
How did the tribals get such sophisticated arms?
Dede, iyi silahlar var ilgilenir misin.
Tata, he deals in weapons.
Bunlar ordunun silahları, ama onlarda ne işi var?
These cannons belong to the army, don't they?
Asilerde neden, bizim silahlarımız var?
Why does the rebel army have our cannons?
Arkada başka silahlar var.
There are more weapons here on the back.
Sepetinin içinde ne var, küçük kız? Silahlar.
What you got in the basket, little girl?
Silahlarımızı ateşlemeden kalkanlarını etkisiz kılmanın bir yolu var mı?
is there any way to disable their shields without firing weapons?
Silahları, kalkanları ve eksiksiz mürettebatları var.
. They have weapons, shields, a full crew.
Burada bu silahları 15 gün boyunca gözlemlemiş kimse var mı?
Anyone think they observed the 1 5-day waiting period for those weapons?
Ve birde silahlarımız var.
And, yo, we got guns!
Bu silahlar için taşıma ruhsatım var. Onu görmek ister misiniz?
I have a permit for the guns, if you'd like to see it.
Bu silahlar var.
These weapons exist.
Silahlar-Rafta Mezrası'nda bir kale var öyle değil mi?
There's a blockhouse at Rack-Armor Terrace, yeah?
Güçlü silahlarımız var ve çok iyi dövüşürüz.
We're armed and we know how to do battle.
Benim silahlarım var!
I have weapons!
Evet, ama kendimi koruyabilirim. Sonuçta bende, onlarda olmayan şu silahların bile başa çıkamadığı bir şey var.
I mean, I have something that they don't have, something that guns can't even compete with.
Bir şekilde yavrunun silahlarından faydalanabilmemizin yolu var mı?
Is there any way we can use the offspring's weaponry to our advantage?
Küçük bir problem var. Şövalyeler bütün silahlarımızı aldılar.
One slight glitch the knights took all our weapons.
Hâlâ silahlarımız ve birkaç mermimiz var.
We've still got guns and a few bullets.
- Ama silahlarımız var.
But we've got guns.
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
silah 252
silahlar 165
silahlı 32
silahı 22
silahım 35
silahları 22
silah yok 83
silahsız 29
silahın 28
silah 252
silahlar 165
silahlı 32
silahı 22
silahım 35
silahları 22
silah yok 83
silahsız 29
silahın 28
silahlılar 19
silahı al 54
silah sesleri 29
silahım yok 37
silahlı soygun 46
silahı var 147
silahsızım 41
silahım var 52
silahı ver 44
silahın var 16
silahı al 54
silah sesleri 29
silahım yok 37
silahlı soygun 46
silahı var 147
silahsızım 41
silahım var 52
silahı ver 44
silahın var 16