Uzun bir yol traducir inglés
1,195 traducción paralela
O ağaçların arasından uzanan dar, uzun bir yol var kıyısından sığ bir çay akıyor... bir de beyaz çiçekli bir çalılık var.
In between those trees... is a long, narrow road... with a shallow brook running alongside and a short hedge full of white blossoms.
Taumaranui'ye uzun bir yol var.
It's a long way to Taumaranui
Seninle uzun bir yol kat ettik. ... sen ve ben.
We come far... you and me.
Uzun bir yol olacak Jack.
It's a long way away, Jack.
Üzgünüm ama önümüzde uzun bir yol var.
I'm sorry I can't be more optimistic, but we have a long road ahead of us.
- Önümüzde uzun bir yol var.
- We have a long trip ahead of us.
Bu dönüşü olmayan uzun bir yol dostum. Ha?
It's a long road with no turning, pally.
- Oldukça uzun bir yol.
- It's a long way out.
Odaya uzun bir yol var.
It was a long ride up.
Güney yakasından burası epeyi uzun bir yol, Tommy.
It's a long way from the south side, Tommy.
Yoksa büküm çekirdeğinden buraya çok uzun bir yol var.
It's a long way down to the bottom of the warp core.
Elimizde bir gün batımından önce seyahat için uzun bir yol var.
We've got a long way to travel before sundown.
Bu çok uzun bir yol, Axel.
It's a long way, Axel.
Bu, Ay'a kadar giden çok uzun bir yol.
It's a long way to the moon.
Uzun bir yol, ama beni yapıştırmaları mümkün değil... uh, Carnales'lerime..
It's a long way up, but there's no way they're gonna stick me... uh, my carnales.
Bazen insan kısa yoldan dönebilmek için uzun bir yol kat etmelidir.
Sometimes you must go a long distance out of the way in order to return a short distance correctly.
Aşağıya uzun bir yol var.
It's a long way down.
Uzun bir yol olacak ;
It will be a very long drive.
Daha gidecek uzun bir yol var.
There's a long way to go.
Önümde uzun bir yol var.
Now, there's a long walk.
Sadece düşüyorum uzun bir yol ; uzun bir süre.
I was just falling a long way ; for a long time. At first I felt dizzy.
Çevresinden uzun bir yol var.
It's a long way around it.
Federasyon toprakları dışında kalan çok uzun bir yol.
It's a long way outside Federation territory.
- Bu uzun bir yol olacak.
It's a long way.
"Önünde daha uzun bir yol var."
"Well, you know, you got a long haul."
Önünde daha uzun bir yol var küçük efendi, size göre...
You've rather a long way to go, young master, if you think...
Uzun bir yol kat ettik.
We go back a long way.
Vay canına. Önünde uzun bir yol var, ha?
Sweetheart, you've got a long way to go.
Hem de uzun bir yol.
A long way.
Albay Mustard'dan uzun bir yol geldik!
We've come a long way from Colonel Mustard in the den with a rope, haven't we?
Hala önlerinde uzun bir yol var ve şu anda yedek prosedürlerini, acil durum prosedürlerini işletiyorlar.
But they've still got a long way to come... and are now working on backup facilities, their emergency facilities.
Oldukça uzun bir yol. Asıl siz bana iyilik yapmış olacaksınız.
you will be doing me a favour.
Dallas'a çok uzun bir yol var ve Trini yarın yetişmem gereken bir uçak var.
It's a long drive to Dallas. Trini and I have a plane to catch tomorrow.
Önümde daha çok uzun bir yol var.
I may have a long way to go.
Aşağı epey uzun bir yol var.
It's a very long way down.
Centauri Başgezegeni'nden buraya uzun bir yol geldim.
The journey from Centauri Prime was long. There are things I must attend to.
Baksanıza, ne de olsa uzun bir yol. Kendiniz gidebilecek misiniz?
Are you sure you're up to the drive?
Güneşle çalışan gemiler çok narindir. Ayrıca ışık altı hızlarda Denorios kuşağına ulaşmak için uzun bir yol var.
Solar vessels are very fragile, and it's a long way to the Denorios Belt at sublight speeds.
Aşağı uzun bir yol var.
It's a long way down.
Aşağıya uzun bir yol var.
It's a long way down to the bottom.
Çok uzun bir yol kat ettik, çok fazla şey gördük ama bu...
We've come such a long way and we've seen so many things, but...
Uzun bir yol katettik beyler. Fakat kahramanlık yapma zamanı değil.
You've come a long way, gentlemen, but this is no time for heroes.
Önümüzde uzun bir yol var.
We've got a long way to go.
Uzun bir yol, ama daha güvenli olur.
It's a long drive, but it'd be a lot safer.
Bulmak için uzun bir yol gelecek kadar önemli bir şey.
Something important enough to travel a great distance to find.
Bu, 1985'te de var olan uzun ve eğimli bir yol.
It's a long stretch of level track that will still exist in 1985.
Uzun ve engebeli bir yol kat ettim.
A long time, on a crooked road.
Aşağıda 40 tane daha olsa bile ve bu düğme uzun tatmin edici bir hayatla hipoterminin yol açtığı soğuk korkunç bir ölüm arasındaki fark anlamına gelse de hâlâ sana bu tatmini vermezdim.
If it was 40 below and that button meant the difference between a long life and a horrible death from hypothermia I still wouldn't give you the satisfaction.
Rerum Novarum uzun vadede... ruhun evrimini yükseltmeyi hedef alan genel bir yol göstericidir.
Rerum Novarum is a general guideline aiming to promote the evolution of spirits on a long term basis.
Yürümek için çok uzun bir yol.
It's a long way to walk.
Keşfettiğim yol şu : eğer bir şeker bir yıldan uzun süre burada kalırsa, almanın vakti gelmiş oluyor.
I figure if the candy stays in the machine for more than a year, it's up for grabs.
uzun bir yolculuktu 18
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun bir zaman 22
uzun bir gündü 31
uzun bir süre 39
uzun bir gün oldu 24
bir yolunu buluruz 32
bir yolu var 41
bir yolunu bulurum 26
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun bir zaman 22
uzun bir gündü 31
uzun bir süre 39
uzun bir gün oldu 24
bir yolunu buluruz 32
bir yolu var 41
bir yolunu bulurum 26
bir yolunu bulacağız 18
bir yolu olmalı 48
bir yolunu bulacağım 26
yolanda 37
yoldayım 53
yolun açık olsun 53
yoldaş 232
yolunda 84
yolda 98
yolculuk 18
bir yolu olmalı 48
bir yolunu bulacağım 26
yolanda 37
yoldayım 53
yolun açık olsun 53
yoldaş 232
yolunda 84
yolda 98
yolculuk 18
yoldayız 37
yoldaşlar 278
yolcu 30
yolunuz açık olsun 26
yolla 17
yolculuk nereye 42
yoldan çekil 147
yoldalar 39
yolun sonu 43
yollar 24
yoldaşlar 278
yolcu 30
yolunuz açık olsun 26
yolla 17
yolculuk nereye 42
yoldan çekil 147
yoldalar 39
yolun sonu 43
yollar 24
yolumuz uzun 30
yolu yok 35
yola devam 17
yoldaş stalin 26
yoldaş general 60
yolumu kaybettim 18
yolculuk nasıldı 39
yoldan çekilin 174
yoldaşlarım 16
yol ver 17
yolu yok 35
yola devam 17
yoldaş stalin 26
yoldaş general 60
yolumu kaybettim 18
yolculuk nasıldı 39
yoldan çekilin 174
yoldaşlarım 16
yol ver 17