English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ V ] / Vur onları

Vur onları traducir inglés

151 traducción paralela
Vur onları.
Go ahead and shoot him.
Eğer komutan ve adamları şüpheli davranırsa vur onları
If the lieutenant or his men make any suspicious move, shoot them.
Vur onları, Wade!
Let'em have it, Wade!
- Vur onları.
- Shoot them.
Vur onları.
Shoot them.
- Vur onları!
- Shoot them!
Vur onları!
I can't stomach a man who runs out on his friends. Drop them.
Vur onları!
Shoot'em up!
Silahları aşağı sarkıttıklarında, vur onları.
When they lower their guns, rush'em. Shoot to kill.
Vur onları.
Shoot them!
- Vur onları!
- You hit them!
Vur onları!
Shoot'em!
Vur onları, yakala hepsini!
Shoot'em, nab'em, grab'em!
Vur onları.
Kill them.
Vur onları şimdi, lütfen.
Shoot them now, please.
Doğru, vur onları!
That's right, shoot them!
Vur onları.
Shoot them down.
Vur onları!
Hit them!
- Vur onları!
- Shoot em!
Vur onları!
Shoot at them!
Vur onları!
Get them!
Vur onları, vur!
Shoot now! Shoot!
Tekrar vur onları!
Hit them again!
Vur onları! Fakat, yüksek uzayda bir gemiye ateş edildiğini hiç duymadım.
But I've never heard of anyone firing on a ship in hyperspace.
Vur onları.
Marc, put a hook in their ass, come on!
Vur onları!
- They're shooting at us!
Evet vur onları.
Yes, shoot them.
Eğer bir şeylere burnunu sokan olursa, bilirsin işte, vur onları.
If anyone gets nosy, you know, just shoot'em
Vur onları, Viktor.
Shoot them Viktor! Shoot them in the bum!
Vur onları.
Let's go.
- O zaman vur onları, seni boşuna mı tuttum!
Well, shoot them, that's what you're hired to do.
Vur onları.
Shoot'em!
Ez onları. Vur ve öldür.
Smite them, hip and thigh.
Sürpriz bir manevrayla onları vur.
Hit'em with a surprise maneuver.
Onları açığa vur dedin, ben de vurdum.
You said to bring it out in the open. Now it is.
- Onları zincire vur.
Chain them.
Bir şey bilmediğini söylüyor. Sende biliyorsun kanlı şeyler, Onların, yükseldiği ve gece yarısının, sürdüğünü vur ve kadınlar saçlarını yatırır.
He says what he doesn't know, he'll make up, and, you know, gory things, shoot -'em-ups and midnight rides and women tearing out their hair.
Onların hepsini vur.
Shoot them all.
Hadi onları vur.
Come on, shoot them.
Onları burunlarından vur.
You shoot them in the nose.
Vur öldür onları.
Knock them dead.
Onları vur, Joey.
You, Joey. You kill them. You kill them.
Her zaman dediğim gibi kimi vurursan vur, onunla evlenebilirsin de çünkü onlara hayat boyu bağlanırsın onların ya da senin...
Like I used to say... whoever you shoot, you may as well marry'em, cos you're tied to'em for life... till the end of their life...
Yeniden onları bu şehirde görürsen onları vur
And if you ever see them again in this town, shoot them
- Warp, onları aşağı kısımlarından vur!
- Warp, hit'em from below!
Bu yüzden onları görürsen tereddüt etmeden vur.
So if you do see them, do not hesitate to shoot them.
Çekincen her ne olursa olsun sorulara cevap ver ve onu tüm gücünle onları vur.
Whatever it is that you're withholding... take the stand and hit them full force.
- Onları vur mu?
- Shoot'em?
Onları vur.
Let's eat something.
"Onlar seni vurmadan, sen onları vur." Ayrılmadan önce babamın söylediği son söz...
"Shoot them before they shoot you." That's what my dad said before I Left.
"Onlar seni vurmadan, sen onları vur." Ayrılmadan önce babamın son sözü. Babam beni bir tepenin başına götürüp, 1. Dünya Savaşından bahsetti.
Its too early yet, much too early, to start giving any reasons for the comparative lack of resistance put up by the Germans to our landing.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]