English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ Y ] / Yakın zamanda

Yakın zamanda traducir inglés

4,996 traducción paralela
Cole'un bilgilerine ve yakın zamanda çekilmiş bir fotoğrafına ihtiyacım var.
- Yeah? Um, I'll just need Cole's information and a recent photo.
Sihirbaz Harry Houdini'nin besbelli yanıltıcı gösterileri ortaya çıkarmasını gerekçe göstererek, medyumun ölen kardeşi, Walter, Houdini'nin yakın zamanda öleceğini söyleyerek Houdini'yi lanetledi. "
"citing the work of magician Harry Houdini " in exposing apparent deceptive practices. " The medium's deceased brother, Walter,
Efendim yakın zamanda geldiğinizi biliyorum ama küçük pusular neredeyse her hafta olan olaylardır.
My Lord, I know you've only recently arrived, but small ambushes are an almost weekly occurrence.
Yakın zamanda tekrar görüşeceğiz.
WE'LL BE TOGETHER SOON.
- Ve yakın zamanda...
And most recently - -
Hwan, yakın zamanda yine yapalım.
Hwan, let's do this again soon.
Sonra konuşmaya başladık. Yakın zamanda boşandığını öğrendim.
And we got to talking, and I found out he's recently divorced.
Ve yakın zamanda telefonumu kaybettim. Yeni bir numara almalıyım.
And I lost my phone recently, so I have to get a new number.
Yakın zamanda boşandın mı?
Hey, you recently divorced?
Şey, yakın zamanda Nell'in Sokak...
Well, I won't be visiting Nell's
Yakın zamanda tarihi hatıralar kanunu geçtikten sonra adaletin yerini bulmasını isteyenler ve zamanın yaraları kapattığına inananlar arasındaki tartışma bir kez daha başladı.
After the recent Historical Memory Law was passed the debate has started up once again between those who demand that justice be done and those who believe it is time to heal old wounds...
Yakın zamanda onunla konuşmuştum.
I spoke to him recently.
Yakın zamanda tekrar denemeyeceğim bir numara.
That's a trick I won't be trying anytime soon again.
Herhangi bir kinli sapık veya yakın zamanda tutukladığınız biri falan var mı?
Any perps with grudges or someone you arrested recently, anything like that?
... yakın zamanda evi satabilirsek belki gelirin bir kısmını kullanabiliriz bilirsin işte yeni plak şirketim için.
- if we sold the house soon... - Mmhmm. We could maybe even use some of the proceeds to, you know, fund my new record label.
Yakın zamanda kasabanın emlak memuruyla bir araştırma yaptım.
I did some research a while back at the county clerk's.
Çünkü yakın zamanda bebeğimiz olsun istiyorum.
'Cause I want them soon.
Acton tek kasa uzmanı yani yakın zamanda maaşını ödetelim, tamam mı?
Acton is the only vault expert, so maybe let's just definitely get him paid, right?
Yakın zamanda dul kaldım.
I'm recently widowed.
Daha yakın zamanda bana güveniyordun.
There was a moment not long ago when you trusted me.
Not düşelim, rahip yakın zamanda Peder Ortega'ya gençlere daha ulaşılabilir olmak konusunda bir konuşma yapmıştı.
It should be noted that the parish recently gave Father Ortega a pep talk about making himself more accessible to youth.
Dahası da var. Jane en sevdiği pembe dizi yıldızının aslında babası olduğunu bilmiyordu. Ve annesi ve babası, yakın zamanda tekrar iletişime geçmişlerdi.
Jane did not know that her favorite telenovela star was actually her father, who her mother recently got back in touch with.
Eminim bu hata en yakın zamanda doğru kanallarla çözülecektir. Ve hazır lisansımın iptal edildiğine dair resmi bildirge gelmemişken çalışmaya devam edebilirim diye düşündüm.
I'm sure the mistake will be dealt with through the appropriate channels, and since I haven't received the... official notification that my license is suspended,
Dedikoduya göre, yakın zamanda dükkanda ağırladığımız ünlüler...
I... Word of mouth, we had a few celebrities in recently.
Yakın zamanda burada bir ruh olduğunu gösteriyor.
Means there was a spirit here recently.
Yakın zamanda da bana çok müzik tarihinin çok değerli bir parçasına mal oldu.
And he recently cost me a very valuable piece of music history.
En yakın zamanda masamda olsun.
- I'll read all about it once you finish your report. Have it on my desk as soon as possible.
Umarım yakın zamanda bana ihtiyaçları olmaz.
Hope I'm not needed anytime soon.
- Yakın zamanda bu adamla tanıştınız mı?
Did you meet with this man recently?
Ama merhum annemin mezarının üzerine yemin ederim ki Butch yakın zamanda o ihtiyarı çıplak ellerimle ve dişlerimle geberteceğim.
But I swear, Butch..., on my sainted mother's grave, some day soon I am going to kill that old man with my bare hands and my teeth!
O halde Illinois'te daha çok zaman geçirmen gerek,... başkentte ise daha az, çünkü bu eyaletin Yüce Mahkemesi yakın zamanda iki taraflı onay kanununu kaldırdı.
Well, then you need to spend more time in Illinois and less in D.C., because this state's supreme court recently struck down the two-party consent law.
- Evet ama yakın zamanda dönemeyeceksin...
Yeah, well, you're not going to get back there any time soon
Merak etmeyin, yavaştan alıyorum, ama umuyorum ki yakın zamanda tekrar aksiyona döneceğim.
"don't worry, I'm taking it easy, " but hopefully I'll be back in action soon.
Sorun şu ki yakın zamanda haklı olduğumu anlayacaksın.
The catch is : Someday soon you'll see I'm right.
- Yakın zamanda.
- Soon.
Yakın zamanda Steve'le konuştun mu?
You spoken to Steve lately?
Ama yakın zamanda FBI benimle bağlantı kurdu ve belirli bir kullanıcının bilgilerini veremediğim için de, SSL anahtarlarını vermeye zorlandım.
But I was approached by the FBI quite recently and told that because I couldn't turn over the information from that one particular user,
- Tamam Toby yakın zamanda paranızı kaybetti mi?
- Okay, did Toby lose any of your money recently?
Yani Toby, yakın zamanda ilaçlanmış bir binadaydı.
So Toby was in a structure that had recently been fumigated.
- Yakın zamanda.
- Recently.
- Yakın zamanda tekrar konuşuruz umarım.
You bet.
Umarım oğlunu çok yakın zamanda görürsün.
I really hope you get to see your son.
Yakın bir zamanda kadın bir terzi yanına uğrayacak.
A seamstress will pay you a visit shortly.
Yakın bir zamanda Peter ile seks yapmazsanız garip olmaya başlayacak.
If you and Peter don't have sex soon, it's gonna get weird.
Yakın bir zamanda, gezegenler arası bir çarpışma yaşamayacağız.
WE'RE NOT GONNA GET A PLANETARY COLLISION ANY TIME SOON,
Palab Ghatak gibi 18 yaşında olup ilk iş görüşmesine giden yolcuların ve Bethany Grey gibi genç bir annenin, daha yakın bir zamanda...
'Passengers like Palab Ghatak,'just 18, on his way to his first job interview,'and Bethany Grey, a young mother who'd only recently started...'
Bu pozisyon yakın bir zamanda uygun hale geldi.
The position recently became available.
Yakın bir zamanda alt güvertelere düşmeyeceğiz merak etme.
We're not gonna end up in the lower decks anytime soon.
- Yakın zamanda hayır.
~ Not recently, no.
Yani tabii ki tanıştığım bazı kişilerden bazı cevaplar bekliyorum... Ama bu cevapların yakın bir zamanda geleceğini sanmıyorum. Çünkü önce cevapları öğrenecekler.
I mean, I'm still waiting on some answers from a few people I met, but I wouldn't expect anything anytime soon because they have to find it out, then get on a ship and come here.
Pek yakın bir zamanda değil.
Only... not too soon.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]