Yalançi traducir inglés
102 traducción paralela
Sunun haline Bak, Yalançi kÖpek,
Look at him. He's a lying bastard.
Boyun devrilsin, yalançi herif!
You can go and fuck yourself, you lying fucking bastard!
Bütün hayatin Boyunça hirsiz ve yalançi mi olaçaksin?
Are you gonna be a thief and a liar all your life?
Kime inanacaksin, bana mi, yalanci röntgenlere mi?
Who are you gonna believe, me or those crooked x-rays?
Seni gidi pis yalanci!
You dirty, filthy liar!
Size söylesem, hatta miktarin yarisini söylesem, bana yalanci dersiniz.
Well, sir, if I told you, if I told you half, you'd call me a liar.
Ne yalanci.
What a liar.
YALANCI!
LIAR!
Pek çok sey olabilirim Sam, ama yalanci degilim.
You see, I may be many other things, Sam, but I ain't no liar.
Pek çok sey olabilirsiniz, ama yalanci degilsiniz.
You may be many other things, but you ain't no liar.
Katil ve yalanci.
He's a murderer and a liar.
- Bunu daha fazla dinleyemeyecegim. - Yalanci!
- I can't listen to that any longer.
Yalanci!
Liar!
Yalanci pislik!
Fucking liar!
Ayri güçlerin rakip biçimleri arasindaki yalanci gösteriye dair mücadeleler ayni zamanda gerçektir ; sistemin esit olmayan ve çekismeli gelisimi ile sistemi kabul eden ve sistem içinde kendilerine bir rol biçmeye çabalayan sinif veya kesimlerin az çok çelisen çikarlarini anlatir.
The spectacular false struggles... of the rival forms of separate power... are also real, in that they translate the unequal and conflict laden... development of the system, the relatively contradictory interests of the classes, or of the subdivisions of classes that recognize the system,
Bu iki kurumun dayattigi din ve ailenin izleri ( ikincisi hala sinif gücünün nesilden nesle aktariminda birincil mekanizmadir ) ve ahlaki bastirmanin izleri ile dünyevi zevkin gösterisli iddialarindan bir karisim yapilabilir çünkü belirli dünyada hayat baskici olmaya devam eder ve yalanci zevklerden baska bir sey sunmaz.
The survival of the religion and of the family - which remains the principal form of the inheritance of class power - and therefore of the moral repression which they assure, can be combined as one... with the redundant affirmation... of the enjoyment of this world,
YALANCI JAKOB
JAKOB THE LIAR
Hepsi de alçak yalanci!
Those lying blue scumbellies!
O BİR YALANCI, YALANCI!
She's a liar.
YALANCI
THE LIAR
Bu adam bir at hirsizi, bir firari... bir üçkagitçi, bir yalanci, bir kadin avcisi...
This man's a horse thief, a renegade... a double-dealing, lying, womanising- -
Yapma... - Yalanci!
Don't...
Seni YALANCI!
You liar!
Sen bir yalanci ve düzenbazsin, Carl.
You're a liar and a cheat, Carl.
Bak, Gareth, benim için iflah olmaz yalanci dediklerini biliyorum... ve mahkemede sOylediklerimin tek kelimesine kimse inanmadi... ama Charlie Burke hayal ürünü degildi- - bu kisi gerçekten vardi.
Look, Gareth, I know people say that I'm a compulsive storyteller... and nobody believed a word I said in court... but Charlie Burke did exist- - he's not just a figment of my imagination.
Yalanci sensin, hain!
You're the liar, traitor!
Kimin yalanci kimin dürüst oldugunu... anlamaya çalismak nasildir bilirsin.
You know what it's like... trying to weed out the liars from the honest men.
- Yalanci!
- His idea!
Bret'te yalanci bok torbasinin teki.
Brett's a lying sack of shit.
"YALANCI."
"Liar."
SENİ KOCA YALANCI Earl!
Earl!
SENİ KOCA YALANCI Bu filmi görmek mi istiyorsun?
You want to see it?
Burdan simdi disari çikicami ve seni... yalanci ve hilekar biri olarak teshir edicemi mi dedin?
Do you mean am I going to go out there... and expose you for a liar and a cheat?
Yalanci taniklik demektir.
Practically perjury.
SENİ YALANCI!
YOU'RE A liar!
- Gel buraya yalanci hasta seni.
- COME HERE, YOU MALINGERER YOU.
Yalanci.
Liar.
Ve bütün yalancılar diğerlerinden ayrılmalıdırlar. YALANCI
Stand on that stool, jane.
Bence sen YALANCI BOK DOLU BİRİSİN!
I think you're a lying sack of shit!
O yüzden onu biraz daha cezalandırmak istedim. - YALANCI-
So I felt I needed to punish him just a little bit more.
Nora, O bir yalanci.
The man lied to her, Nora.
YALANCI ŞAHİTLİK :
BEARING FALSE WITNESS :
- yalanci.
- Liar.
"ZİNA YAPAN" "YALANCI" "HIRSIZ"
" Adulterer, liar, thief.
Düsündügün kadar iyi bir yalanci degilsin.
You're not as good a liar as you think.
Nasil yalanci büyüleyici..
Such a lying enchanter..
Ama nasilda yalanci büyüleyici
Such a lying enchanter..
Köseli bir çene, yalanci bir tevazu.
Square jaw, false modesty.
Küçük yalanci.
He's a little liar.
- Yalanci.
- Dreamer.
- Bir yalanci sözünün kiymeti
- I keep telling you, a liar shouldn't expect
yalancı 695
yalancısın 41
yalancılar 44
yalan 387
yalan yok 19
yalan söyleme 168
yalan söylüyorsun 705
yalandı 35
yalan söylemedim 30
yalanlar 47
yalancısın 41
yalancılar 44
yalan 387
yalan yok 19
yalan söyleme 168
yalan söylüyorsun 705
yalandı 35
yalan söylemedim 30
yalanlar 47