Yalan söylediğini biliyorum traducir inglés
254 traducción paralela
Bana yalan söylediğini biliyorum.
I know you're lying to me.
Boynunu kırayım mı bilmiyorum... ama bana yalan söylediğini biliyorum.
I don't know whether to break your neck or not... but you're lying to me and I know it.
- Yalan söylediğini biliyorum...
- Lf you think I don't know you're lying...
Yalan söylediğini biliyorum!
I know you're lying!
Şirketin yalan söylediğini biliyorum.
I know consolidation lies.
Yalan söylediğini biliyorum.
Now, I know you're lying.
Bunca zamandır yalan söylediğini biliyorum.
Up to now you've been lying.
Yalan söylediğini biliyorum.
You're lying to me I know... you have cash a right...
Yalan söylediğini biliyorum.
I know you're lying.
Yalan söylediğini biliyorum! Duyuyor musun?
I know you're lying!
Yalan söylediğini biliyorum.
I know that you're lying.
Hayır. Yalan söylediğini biliyorum.
- No, I know you're lying.
- Yalan söylediğini biliyorum.
- I know you're lying.
Yalan söylediğini biliyorum asi casus, ve sen tutuklusun.
I know that you are a lying rebel spy and that you are under arrest!
Yalan söylediğini biliyorum.
I know you're Lying.
Ben de : " David, bana yalan söylediğini biliyorum.
I said, " David, I know you're lying to me.
Frankie, bana yalan söylediğini biliyorum.
Frankie, I know you lie to me.
Yalan söylediğini biliyorum Jimmy. Ama bunu duymak güzel.
I know you're lying, Jimmy, but it's nice to hear it.
- "Hiç" dedeğinde, yalan söylediğini biliyorum, kaltak!
- Nothing? I know you're lying, you bitch!
- Yalan söylediğini biliyorum.
I know you're lying.
Yalan söylediğini biliyorum.
Know you're lying.
Sadece Jack'in bu konuda yalan söylediğini biliyorum.
I just know Jack's lying about how it happened.
- Yalan söylediğini biliyorum!
- I know she's lying!
Geçinmek için yalan söylediğini biliyorum.
I know you lie for a living.
- Hadi ama... şimdi yalan söylediğini biliyorum.
Come on... Now I know you're lying.
Yalan söylediğini biliyorum.
I'll know if you're lying.
Yalan söylediğini Biliyorum.
I know you're lying.
Bana yalan söylediğini biliyorum.
I know you've been lying to me.
- Neden yalan söylediğini biliyorum.
I know why you lie.
Çünkü yalan söylediğini biliyorum.
Because I know you're lying.
Bana yalan söyledin, Libby'ye yalan söylediğini biliyorum o yüzden ne düşündüğüne osuruk kadar değer vermezsem beni affet.
You've lied to me, I know you lied to Libby so forgive me if I don't give a flying fart what you think.
Tamirci hakkında yalan söylediğini biliyorum!
I know you're lying about the repairman!
Yalan söylediğini biliyorum.
I KNOW YOU'RE LYING NOW.
Bana yalan söylediğini biliyorum.
Look, I know you're lying to me.
bana yalan söylediğini biliyorum, ama ben büyük bir kızım.
I know you're lying to me, but I'm a big girl now.
Silah deposunun emniyet kapıları kapandı, bu da demek ki biz... Bir şeyi açıklığa kavuşturayım, yalan söylediğini biliyorum.
The armory safety doors have shut, which means we can't... just so we're clear, I know you're lying.
Bana yalan söylediğini biliyorum çünkü benim kim olduğum hakkında hiçbir fikri yok tamam mı?
Now I know you're lying to me because she has no idea who I am, okay?
Yalan söylediğini biliyorum. Çünkü yüzün gülümserken gözlerin gülmüyor.
Lincoln, I can tell when you lie because your mouth smiles but your eyes don't.
Onun yalan söylediğini kabul ediyorum, fakat biliyorum ki bir şey daha var.
I admit that he lied, but there is one thing that I do know.
Etrafta neden ürkmüş tavşan gibi koşturduğunu biliyorum ve az önce neden yalan söylediğini de.
I know why you are running around like a scared rabbit... - and why lied so elaborately just now.
"Yalan söylediğini biliyorum."
"I Know You're Lying".
# Çok iyi biliyorum... yalan söylediğini #
I know very well
Yalan söylediğini de biliyorum.
I found out about one lie that you told.
Komşuların ne söylediğini biliyorum. Geçimimi pezevenklikle sağlıyorum. Ama bu çirkin bir yalan.
I know what the neighbours say, that I pimp for a living, but that's a dirty lie, I work in a warehouse, that's all.
Biliyorum herhangi birinin Regressiflerin bile bu konuda yalan söylediğini... kabul etmek senin için çok zor,... fakat hepsi manipülasyonlarının bir parçası.
Now, I know how hard it is for you to accept that anyone, even Regressives, could lie about something like that, but it is all part of their manipulation.
Bak, kim olduğunu bilmiyorum ve başka ne hakkında yalan söylediğini de,... Fakat birşeyi biliyorum... Mobile'de bir Lear Jet var, ve ben onunla gidiyor olacağım.
Look, I don't know who you are or what else you lied about,... but I know one thing... there is a Lear Jet in Mobile, and I am on it.
20 dakika once adamin biri kendini FBI'danim diye tanitti, ama yalan soyledigini biliyorum.
20 minutes ago a man identified himself to me as FBI but I know he's lying.
.. bana neden daha önce yalan söylediğini artık biliyorum.
And I know that's why you lied before.
- Yalan söylediğini biliyorum.
- I know she's lying.
Yalan söylediğini nereden biliyorum?
You know how I know you're lying, Todd?
Beni suçlayan çocuklardan birinin babası olarak... kendi çocuğunuza bakıp onun yalan söylediğini kabullenmenin zor olduğunu biliyorum.
I know that as a parent of one of my accusers... it's hard to look at your own child and accept he's lied.
biliyorum 15888
biliyorum tatlım 44
biliyorum ama 99
biliyorum canım 32
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum anne 31
biliyorum tatlım 44
biliyorum ama 99
biliyorum canım 32
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum anne 31
biliyorum bunu 16
biliyorum işte 83
yalancı 695
yalan 387
yalan yok 19
yalancısın 41
yalan söyleme 168
yalan söylüyorsun 705
yalan söylemedim 30
yalandı 35
biliyorum işte 83
yalancı 695
yalan 387
yalan yok 19
yalancısın 41
yalan söyleme 168
yalan söylüyorsun 705
yalan söylemedim 30
yalandı 35