Yarın saat 10 traducir inglés
250 traducción paralela
Seni yarın saat 10'da alıyorum ve sen de doğru düzgün bir şekilde beyaz giymiş olacaksın.
I'm calling for you tomorrow night at 10... and you're gonna be dressed properly in white.
Yarın saat 10 : 00 için randevusunu değiştirmek istiyor.
He'd like to make it for 10 : 00 tomorrow instead.
Sana şunu söylemek istemiştim : Yarın saat 10'da, orada olacağım.
I just wanted to tell you I'll be there tomorrow at 10pm.
Yarın saat 10.00'da Seoul'e uçacaksın.
We'll fly out to Seoul tomorrow morning at 1000 hours.
Yarın saat 10'da.
Tomorrow.
Eğer yarın saat 10.00 gibi ararsanız...
Now, if you call about 1 0 : 00 tomorrow- -
Yarın saat 10.00 da görüşeceğim.
I'm seeing him tomorrow at ten.
O bujiyi bulup MacGyver'i getirmemiz için yarın saat 10'a kadar vaktimiz var.
Well, we now have till 10 tomorrow morning to find that igniter and get back to MacGyver.
Her neyse canım, sen ve Buck için yarın saat 10'da randevu alacağım.
I did not take it! Hello, Debbie?
Yarın saat 10'da, Al.
Peggy, I'm depending on you to make him do the right thing.
Yarın saat 10'a kadar silah bulamam.
I won't have any more revolvers until ten tomorrow.
Yarın saat 10 : 00'da psikiyatristle randevum var.
I have an appointment with the psychiatrist at 10 : 00 tomorrow.
Yarın saat tam 10'da sizi bekliyor olacağım.
I expect you tomorrow exactly at 10 AM.
Yarın sabah, saat 10 : 00.
Tomorrow morning, 10 : 00.
Evet, ve yarın sabah saat tam 10 : 15'te bir randevum var.
Yes, and I have an appointment in the morning, 10 : 15 sharp.
Yarın gece saat 10'da.
Tomorrow night at 10.
" Yarın, 14 Kasım sabah saat 1o da Gazetedeki büroma gelirseniz...
" Can you appear at Mercury office 10 : 00 tomorrow morning...
Bu gece konuşmazsak, yarın sabah saat 10'da Gestapo merkezinde.
10 : 00 tomorrow morning at Gestapo Headquarters... unless I hear from you tonight.
Evet, yarın sabah saat 10'da onunla görüşeceğim.
I'm going to meet him promptly, 10 : 00 tomorrow morning.
Beyler, eğer yarın sabah saat 10 : 30'da... - St. Dominic'e gelirseniz...
Fellas, if you'll come to St. Dominic's... tomorrow morning at 10 : 30.
Yarın 10 : 30'a Bay Trevor'un ofisini not et... ve kurul toplantısı da saat 11'de bankacılar kulübünde.
Put down Mr. Trevor's office at 10 : 30 tomorrow... and the board meeting at the bankers'club at 11 : 00.
Tamam, yarın sabah, saat 10'da.
All right, tomorrow morning, 10 : 00.
Yarın sabah uğrayıp saat 10 gibi seni uyandırırım.
I'll drop by and wake you up in the morning.
Ve yarın çeyrek finaller tam olarak saat 10'da başlayacak.
And tomorrow's quarterfinal round will begin promptly at 10 : 00.
Yarın sabah saat 10 : 00'da buraya telefon edeceğim.
I'll telephone you here... tomorrow morning at 10 o'clock.
Doktor Voudel, yarın sabah saat 10'da hazır olun.
Yes Dr Voudel, but make yourself available at 10 tomorrow morning.
Mahkeme yarın sabah saat 10 : 00'a ertelenmiştir.
Court is adjourned until 10 : 00 tomorrow morning.
Yarın ilk randevunuz saat 10.30'da Bigelow'la.
Bigelow at 10 : 30 is your first for tomorrow.
Mahkeme yarın sabah saat 10.30'a kadar ara veriyor.
Tribunal is adjourned until 10 : 30 tomorrow morning.
Sevgili dostum, saat 07 : 00'da yarış pistindeydim saat 07 : 10'da Tanrı'ya şükrettim, çünkü yılın atını gördüm.
I was at the races around 7 and I saw the horse of the year.
- Yarın sabah saat 10'da.
- Τomorrow morning at 1 0 : 00.
Yarın gece saat 10'da paraşütle erzak indirmeyi planlıyoruz.
We've arranged for the parachute drop to take place tomorrow night at 2200.
İngiliz uçakları yarın sabah saat 10'da Vaires'yi vuracaklar.
British planes will hit the yard at Vaires tomorrow morning at ten o'clock.
Yarın sabah saat 10'da gelip bütün partiyi alacağım.
I'll come and buy up the lot at 10 o'clock tomorrow morning.
Yarın sabah saat tam 10 : 00'da yanınıza hiç eşya almadan kliniğe gelin.
Both of you be in my clinic tomorrow morning, 10 : 00 punctually, no baggage.
Saat 10'daki raporumuzu verdiğimizde yarışın sonuçlarını tahmin edebileceğimizden şüphemiz yok.
By the time we get to our next report at 10 p.m we have no doubt that the result in the race will be far more predictable.
Ve yarın kokteyl partime davetlisin, saat 10'da.
You're invited to my cocktail party tomorrow night, 10 : 00.
Yarın, saat 10 da, ofisimde. Anlaşıldı mı? - Evet.
Come to my office, tomorrow at 10.
Ve yarın sabah saat 10 : 00'da, seni tekrar görmekten memnuniyet duyacağım.
And I shall have the pleasure to meet with you again tomorrow morning at 10 : 00. Zopf!
Bu akşam daha sonra 10 : 00 olacak ve 10 : 30'da BBC 2'ye katılıp 10 : 33'e yetişeceğiz. Unutmayın, yarın saat 9 : 20 olduğunda.
Later on this evening it'll be 10 o'clock and at 10.30 we'll be joining BBC 2 in time for 10.33, and don't forget tomorrow when it'll be 9.20.
Yarın sabah saat 10'da ofisime ya sözlerinde herhangi bir mistik ima olduğunu kesin bir biçimde inkar eden bir mektup ya da istifa mektubunu getir.
At 10 : 00 tomorrow morning, I want you to bring into my office either a letter denying emphatically that your remarks had any mystic implications or a letter of resignation.
Sadece şunu söylemek istiyorum ki, yarın sabah saat 10 : 00 sıralarında bir araba getirteceğim.
Here it is. April 2nd, birthday party for the deceased, Sunday afternoon.
Yarın saat 22,00'de buraya dönmüş olmalıyım.
I must be back by 10 : 00 am tomorrow.
O zaman... yarın sabah saat 10'da görüşürüz.
So... I'll see you at 10 tomorrow morning.
Yarın sabah saat 10 : 00'da, Kralımız Ahmed Kemal başkentimize doğru yola çıkıyor.
At 10 : 00 tomorrow morning, our King Ahmed Kamal leaves for our capital in Suari.
Yarın saat onda hakimin karşısına çıkacaksın. O sana bizden çok daha sert davranacak.
Tomorrow at 10 you're seeing the judge And you think we're tough!
Yarın saat onda, Gelateria Fassi sizin için uygun mu?
Tomorrow at the Gelateria Fassi, at 10.00 o'clock, is that okay with you?
Oğluna söyle yarın saat onda ikinizi de almak için burada olacağım.
- Tell your son I'll be by to pick the both of you up at 10 : 00 tomorrow morning.
Yarın sabah saat 10'da Filargi'yi..... 42.Cadde'deki kütüphaneye getirip bırakacaksın.
Tomorrow morning at 10 o'clock, you bring Filargi... at 42nd Street library and let him out.
- Yarın sabah saat 10'da.
- Tomorrow morning at 10 : 00.
Yarın sabah saat 10`da.
- It's tomorrow morning at 10 : 00.
saat 10 325
1000 97
10 numara 20
10 dakika 52
10 00 22
100 dolar 74
1000 dolar 33
10 dolar 80
10 saniye 69
10 yıl önce 37
1000 97
10 numara 20
10 dakika 52
10 00 22
100 dolar 74
1000 dolar 33
10 dolar 80
10 saniye 69
10 yıl önce 37
10 bin dolar 21
10 sent 26
10 mu 21
10 yıl 29
100 dolar mı 21
100 mü 17
yarın 1367
yarın görüşürüz 752
yarına 24
yarın ararım 21
10 sent 26
10 mu 21
10 yıl 29
100 dolar mı 21
100 mü 17
yarın 1367
yarın görüşürüz 752
yarına 24
yarın ararım 21
yarın gel 39
yarın akşam 77
yarın sabah 8 21
yarın konuşuruz 62
yarın öğleden sonra 16
yarın görüşmek üzere 36
yarına kadar 33
yarın sabah görüşürüz 30
yarın sabah 190
yarın gidiyorum 39
yarın akşam 77
yarın sabah 8 21
yarın konuşuruz 62
yarın öğleden sonra 16
yarın görüşmek üzere 36
yarına kadar 33
yarın sabah görüşürüz 30
yarın sabah 190
yarın gidiyorum 39
yarın pazar 33
yarın gece 101
yarından sonra 30
yarın olmaz 23
yarın ne yapıyorsun 17
yarın mı 170
yarın gelin 16
yarın büyük gün 21
yarın paris 25
yarın sabah 10 25
yarın gece 101
yarından sonra 30
yarın olmaz 23
yarın ne yapıyorsun 17
yarın mı 170
yarın gelin 16
yarın büyük gün 21
yarın paris 25
yarın sabah 10 25