English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ Y ] / Yeter bu kadar

Yeter bu kadar traducir inglés

14,200 traducción paralela
Yeter bu kadar Danny!
That's enough, Danny!
Yeter bu kadar, yeter.
That's enough. That's enough.
Yeter bu kadar!
That is enough!
Tamamdır, yeter bu kadar!
That's it, that's enough!
- Tamam, yeter bu kadar.
All right. All right. All right.
- Evet! - Yeter bu kadar çektiğin.
- Enough with the camera.
Bu kadar dedikodu yeter!
That's enough of all your chatter!
Bu kadarı yeter.
That's it.
- Bu arada biz de sizin seks yapma düşüncenizden bir o kadar iğreniyoruz. Yeter!
For the record, we are just as grossed out at the thought of you all having sex - - that's it!
- Carol, bu kadar yeter!
Carol, enough is enough.
- Bu kadarı yeter, Kevin.
- That's enough, Kevin.
Bu konuda bu kadar muhabbet yeter.
And that's enough on this topic.
Bu kadar yeter!
That's enough!
Bize haber ver yeter, sadece "koşuyor" de, bu kadar.
Just let us know, just shout "run", that's it.
Bu kadar saçmalık yeter Milo.
Enough dicking around, Milo.
Bu kadar DJ uyanıklığı yeter.
Okay, enough DJ shenanigans.
- Senden bu kadar yeter!
- That's enough out of you!
- Bu kadarı yeter bence.
- Put a sock in it.
Bu kadar konuşma yeter.
You know what? Enough talk.
Bu kadar iş konuşmak yeter.
Boys, enough of the working.
- Bu kadar yeter.
- That's enough.
Bu kadar yeter.
That's enough.
- Tamam bu kadar yeter.
- Okay, that's enough.
- Bu kadar saçmalık yeter.
- Okay, I had enough of that crap.
Tamam bu kadar yeter.
Alright, that's it. Come on.
Bu kadarı yeter.
- That's enough.
Bu kadar yeter, teşekkür ederiz.
All right, fellas, thank you very much.
Bu kadar yeter. Burada değilmişim gibi davranma.
Don't pretend I'm not here.
Bu kadar polis saçmalığı yeter.
Yo, yo, yo, yo. Enough of this cop shit.
Pekâlâ bu kadar yeter.
All right. That's good enough, right there.
Bu kadar gevezelik yeter Dot.
Oh, chitchat's over, Dot. Boss is on my ass.
Hiçbir iş yapmadan bu kadar aylaklık ettiğin yeter.
Enough with the lazing around and the doing nothing.
Bu kadar yeter!
That will be enough.
Bu kadar saçmalık yeter.
Well, that's enough of that crap.
Bu kadar yeter, teşekkürler, Olive.
That will be enough, thank you Olive.
Bu kadar yeter.
Thats quite enough.
Benim hakkımda bu kadar yeter.
Okay. Enough about me.
Bu kadar "köpek" boku yeter!
Enough of this "dog" shit!
- Bay Berkowitz, bu kadar yeter.
- Mr. Berkowitz, that's enough.
- Jackie, bu kadar yeter.
- Jackie, that's enough.
Bu kadar yeter, Dick.
That's enough, Dick.
Yok, bu kadar yeter, sağol.
No, thank you, that will be all.
Bu kadarı yeter Brown.
All right, that's enough, Brown.
Bu kadar yeter.
I'm done with it.
- Tamam, bu kadar yeter.
Okay, okay, okay.
- Tamam, bu kadar yeter!
Alright, that's it!
Yeter. Benden bu kadar.
Okay.
Sen hatalı olduğunu anlayıp biz de maçı kazanırız ardından rehber köpeğinle eve doğru sağa sola çarparak gidebilirsin. Bu kadar yeter!
It's actually the first time I've been able to breathe in thirty years.
Bu kadar sürpriz yeter Sandy. Sandy mi? Sandy benim ama.
♪ You kept me safe, and you protected me with all you had ♪
Hey, bu kadar aşk saçmalığı yeter.
Hey, enough with the love-fest.
Ama şimdi bu kadar yeter.
But enough of that now.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]