English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ Ç ] / Çok güzel olmuş

Çok güzel olmuş traducir inglés

747 traducción paralela
Evet, çok güzel olmuş.
Yeah, that's the goods, all right.
- Yulaf lapası çok güzel olmuş, Alice.
- You make good porridge, Alice.
Her şey çok güzel olmuş Mary.
Everything looks lovely, Mary.
- Çok güzel olmuş.
- It's very good.
- Bu çok güzel olmuş.
- This is very, very good.
Doğru Mösyö, çok güzel olmuş, ama Moulin Rouge'u biraz küçük göstermemiş mi?
True, monsieur, it is striking. Most striking. But doesn't it make the Moulin Rouge seem a little small?
Çok güzel olmuş. Kocan yemeklerini beğenicek.
It's lovely ; your husband will enjoy your cooking
Çok güzel olmuş, Bayan Potts.
It's beautiful, Mrs. Potts.
Sevdim, çok güzel olmuş, fakat yeterince yedim, Margaret.
Yes, this is very good, but I've had enough, Margaret.
"Sam, şu isime bir bak bakalım." Baktım ve çok güzel olmuş dedim.
"Sam, take a look at the new letterheads." So I looked at them and I said, "They look fine."
Domuz çok güzel olmuş.
This pork is great.
Çok güzel olmuş, Jessie.
It's cooked just right, Jessie.
Et suyu çok güzel olmuş, neden yemeğe gelmedi ki?
Why it should come home, the dear meat of your meat?
"Bayan Mayella, onlara dondurma ısmarlamanız çok güzel olmuş" dedim.
"Why, Miss Mayella, that's right nice of you to treat'em."
Bu tavuk çok güzel olmuş!
Hey, now, this chicken is fabulous.
Bay Fouquet "paella" çok güzel olmuş.
Mr. Fouquet, your paella was splendid.
Çok güzel olmuş Bayan McLintock.
Well, you're doing a good job, Miss McLintock.
Seninkiler de çok güzel olmuş, Wednesday, tatlım.
And you did very well, too, Wednesday darling.
Çok güzel olmuş.
It's very beautiful :
Çok güzel olmuş, değil mi?
Beautiful now, isn't she?
Çok güzel olmuş.
Very nice.
Çok güzel olmuş.
You did it very well!
Kılıç çok güzel olmuş.
That is a very beautiful sword.
Tanrım. Kek çok güzel olmuş.
Lord this cake sure is tasty.
- Çok güzel olmuş.
- Beautiful piece of work.
Evet, lütfen. Çok güzel olmuş!
Yes, please, it's excellent!
Çok güzel olmuş.
This is very nice.
Çok güzel olmuş.
Hey, that's beautiful. I don't know what I'd do without you.
Çok güzel olmuş.
It's pretty good.
Çok güzel olmuş.
It's very good.
Çok güzel olmuş!
Oh, that's beautiful!
Çok güzel olmuş oğlum.
Exquisite, my son.
- Spor salonu çok güzel olmuş.
- The gym never looked so good.
Çok güzel olmuş ne dersin? Büyük harflerle güzel hemde.
THAN BY ANY ONE TOMATO.
Mantar salatan çok güzel olmuş.
Excellent, your truffle salad.
Çok güzel olmuş.
It looks terrific.
Çok güzel olmuş Julie.
It's beautiful, Julie.
- Saçların çok güzel olmuş.
- I like your haircut.
Çok güzel olmuş.
It's a superb cut.
Çok güzel olmuş.
It's pretty.
Güzel bir ev yemeği yersiniz, hem de değişiklik olmuş olur, ve bu bize çok iyi gelir.
You'd have some nice home cooking for a change, and it would do us some good as well.
Çok güzel bir kostüm olmuş, beyefendi, üstelik ekonomik de.
Certainly makes a very nice costume, sir, and economical too.
Çok güzel bir kadın olmuş.
Sure is a fine-looking woman.
Peki o zaman. Çok ta güzel olmuş.
All right then
Çok güzel bir pembe olmuş.
Isn't this a lovely shade of pink.
Kız tatlı, zeki ve çok, çok güzel, oğlan ise..... doğru yola girip sıkıcı olmuş.
She's sweet and bright and very, very beautiful, and he, well,..... he's gone straight, rather dull.
Güzel kristalize olmuş, sivri, ama silah olarak kullanmak için çok ufak.
Beautifully crystallised and pointed, but too small to be useful as a weapon.
Evet, çok yazık olmuş. Güzel bir kadındı.
- He was a wonderful friend to both of us.
- Çok güzel olmuş.
- It's very good. - Thank you.
Çok güzel olmuş.
It's just beautiful.
Nasıl olmuş da kardeşinin çok güzel kıvırcık sarı saçları ve mavi gözleri olmuş?
How come your brother has beautiful curly blond hair and deep blue eyes?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]