Öyle demeyin traducir inglés
99 traducción paralela
- Öyle demeyin Bayan Claypool.
- Don't say that, Mrs. Claypool.
Öyle demeyin, bir bardak içelim.
Don't say that, just have a drink with us
- Öyle demeyin lütfen.
- Please don't.
Öyle demeyin, hepimiz çuvalladik... ve tüm yükü birimizin tasimasi için hiç sebep yok.
Now, come, sir, we've all failed and there's no reason for expecting any of us to bear the whole brunt.
"Öyle demeyin." Onun gibi işe yarayan insan az bulursunuz.
You'll never meet a more sufficient man. The handkerchief. Pray you, talk we of Cassio.
Öyle demeyin hanımefendi.
Don't say that, ma'am.
- Öyle demeyin.
Don't say that.
- Öyle demeyin.
- Do not say that.
Hayır, öyle demeyin.
No? Why?
Aman, Bn. Prescott, öyle demeyin.
No, Miss Prescott, don't say that.
Öyle demeyin komutanım.
Don't say that sir.
Öyle demeyin canım.
Don't be ridiculous.
Öyle demeyin!
- Don's say that again. - Sorry, I am late.
Lütfen, Bay MacNamara. Öyle demeyin.
- You must not say that.
- Öyle demeyin. Oturun şöyle. - Tamam.
Never mind, sit down please. ¡ ª Ok.
Öyle demeyin, kimse ahmak değil.
It's not true, they aren't asses.
Lu Bey kurtarırsanız... size çok borçlu olurum madam, öyle demeyin
If you can save Mr. Lu... I'll consider you as my savior lady, don't say that
Bay Paulo, öyle demeyin. Bay Paulo...
Mr. Paulo, don't say that, Mr. Paulo...
Öyle demeyin Bay Paulo, demeyin!
Don't say that, Mr. Paulo, don't.
Bay Paulo, öyle demeyin.
Mr. Paulo, don't say that...
Ah, lütfen öyle demeyin.
Oh, please don't say that.
Efendi Lun, lütfen öyle demeyin
Master Lun, please don't say that
Öyle demeyin.
Don't say that.
Öyle demeyin, Bayan Maria Luisa.
Don't say that, Mrs. Maria Luisa.
Öyle demeyin!
No, come on!
Öyle demeyin. Ama...
I wouldn't say that.
Birader Lian, öyle demeyin.
Brother Lian, don't say that.
Sakın öyle demeyin
Don't say that.
Lütfen bana öyle demeyin...
Though my nickname is not good
- Öyle demeyin.
- Not say foolishness.
- Sizi almaya geldim... 14. asır, Ming Hanedanlığı. Bana öyle demeyin lütfen.
Don't call me that, please.
Öyle demeyin.
Look, this is not your fault.
Öyle demeyin.
Don't be that way.
Öyle demeyin, adam bize söz verdi.
Hush now, he's given us his word.
- Bize öyle demeyin.
- Do not call us that.
Öyle demeyin.
Don't say that, Master.
Bu ad beni korkutuyor. O yüzden, öyle demeyin.
I'm worried what we call it and don't call it.
Oh, öyle demeyin, beyefendi.
Oh, please don't, sir.
Lütfen öyle demeyin. Biz hepimiz bir aileyiz.
Please don't say that, we're all family
Bana öyle demeyin yoksa memişlerinizi ellerim.
Don't call me that or I'll touch your titties.
Öyle demeyin ya!
Don't say that!
Öyle demeyin, sizin faziletiniz benimkinden iyidir.
Don't say that, your virtues were much better than mine
Lütfen öyle demeyin.
Please don't say that.
- Öyle demeyin.
- Never mind, "Oh, my."
- Öyle demeyin!
- It's never hopeless.
Lütfen öyle demeyin.
Please don't say this.
- Hayır, bana öyle demeyin.
- Don't call me that.
- Lütfen öyle demeyin.
- Please stop saying that.
Aman demeyin öyle şey.
Not so, my lord.
Ve buna hırsızlık da demeyin sakın, çünkü o da öyle yapıyor.
And don't call it stealing', because that's the way he got it.
- Ulu orta öyle "yalancı" demeyin.
- Don't throw the word "liar" around so easily.
demeyin 32
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92
öyle deme 154
öyle görünüyor 500
öyle olsun bakalım 50
öyle bir şey demedim 65
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92
öyle deme 154
öyle görünüyor 500
öyle olsun bakalım 50
öyle bir şey demedim 65