Anlıyor traducir español
19,365 traducción paralela
Ama... bu aynı zamanda hayatımın ilerlemiyor oluşundan dolayı yorulmamdandı, anlıyor musun?
Pero también estaba... cansado de que mi vida no avanzara.
Ne demek istediğimi anlıyor musun?
¿ Entiendes?
Dediğimi anlıyor musun?
¿ Sabes?
Geri gelemez, anlıyor musun?
No puede volver, ¿ entiendes?
Sıkkın bir aklın büyücülükle neler yapabileceğini anlıyor musun?
¿ Te das cuenta de lo que una mente aburrida puede conjurar?
Yani öyle bir havası vardı anlıyor musun...
Es decir, ese pavo daba esa sensación, ya sabes...
Eğer yanına biri yaklaşırsa ateş etmeye hazır ol. Beni anlıyor musun?
Si alguien se acerca, te pones a repartir, ¿ me sigues?
Ne demek istediğimi anlıyor musunuz? Diğer yandan bana en son hamiline tahvil getiren kişi bir rahipti.
Pero por otro lado, el último tipo que nos trajo bonos al portador fue un sacerdote, así que...
Anlıyor musun?
¿ Lo entiendes?
- Anlıyor musun?
- ¿ Sí?
"Vay canına!" diyorduk. Anlıyor musun?
Te llamaba la atención.
- Anlıyor musun?
¿ Lo entiendes?
Sandığından çok şey anlıyor.
Comprende más de lo que le das crédito.
Anlıyor musun?
¿ Entiendes?
Beni incittin. Anlıyor musun?
Me lastimaste. ¿ Lo entiendes?
Buradan kayboldu. Anlıyor musun?
Ha desaparecido de aquí. ¿ Lo entiendes?
Neden bahsettiğini anlıyor musun?
¿ Tú entiendes de qué habla?
Coliseum'a çıkmadan önce kendine inanmalısın, anlıyor musun?
Tu mente debe estar despejada antes de entrar al coliseo, ¿ comprendes?
Evet, Gunny başka telden çalar ama bilirsin, eğer ortalık kıyamet alanı gibi olursa eline silahı verip şeytanla savaştırmak isteyeceğin adam o olur, anlıyor musun?
Sí, Gunny funciona de otra manera, pero si llega lo peor, quieres tenerlo a tu lado para luchar, ¿ me comprendes?
Anlıyor musun?
¿ Queda claro?
İnsanlara yayın yapabiliriz. Yönetmenin saltanatı sona erdi. Bunu anlıyor musun?
Podemos comunicarle a todos... que se acabó el reinado del Director. ¿ Eres consciente?
Bu evde benimle ilgili son hatıran şey olsun.. istemem. Anlıyor musun?
No quiero que tu último recuerdo de mí aquí sea, ya sabes.
Beni anlıyor musun?
¿ Me entiende?
- Sırtın kaşındığında anlıyor musun? - Evet...
¿ Has visto cuando sientes un hormigueo en la espalda?
Anlıyor musun? - Bana dokunma.
¡ No tienes idea de lo que soy capaz!
Anlıyor musun, işte bu yüzden okumayı asla öğrenmedim.
Por eso nunca aprendí a leer.
Yemin ederim kız anlıyor gibi hissediyorum.
Te lo juro... Me da la sensación de que ella entiende.
Şimdi iyi dinle, çünkü bu defa son, anlıyor musun?
Ahora escúchame, porque esto... es lo último, ¿ lo entiendes?
- Bu Wyatt, anlıyor musun?
- Es Wyatt, de acuerdo.
- Dalgayı kes, anlıyor musun?
- ¡ Déjate de hostias! ¿ Vale?
Bu bok senin ihtiyar kadınınla takılabilir ama benimle uçamaz, anlıyor musun?
Esa mierda acojonará a vuestra madre, pero a mí no, ¿ os queda claro?
Dediğimi anlıyor musun?
¿ Comprendes lo que digo?
Anlıyor musun Louis?
¿ Entiendes eso?
Anlıyor musun?
¿ Sí?
Gerçek dünyaya geri dönmek istiyorum, beni anlıyor musun?
Entonces, quiero volver al mundo real, ¿ sabes a lo que me refiero?
Kendimi hoş tutuyorum, anlıyor musun?
Para mantenerme fresco, ¿ sabes?
80 metrede dur biraz Asafa nerede dedim, ne demek istediğimi anlıyor musun?
Llegué a los 80 y pensé : "Espera, ¿ dónde está Asafa?"
- Ne dediğimi anlıyor musun?
- ¿ Ves de lo que hablo?
Anlıyor musunuz? Yaptığı şeyi sabote etmek için elinden gelen her şeyi yapardı. Sadece dışarıya çıkmak için.
Y haría de todo para sabotearse a sí mismo y lo que sea que esté haciendo para tener una vía de escape.
Yok öyle bir şey. " Anlıyor musunuz?
Por supuesto que no ". ¿ Saben de lo que hablo?
Nerede olduğumu görmek için etrafıma bakındım çünkü çok fazla zorlamak istemiyorum, anlıyor musun? Sonra bir şeyler kopar. Ama kaybetmek de istemiyorum yani...
Entonces tuve que empezar a mirar alrededor a ver dónde estaba porque no quería forzar demasiado, y rasgar algo, pero tampoco quería perder,
Hiçbir şekilde soru soramazsın. Beni anlıyor musun? - Ne?
No puedes hacer ninguna pregunta, ¿ me entiendes?
Sen bir piyonsun ve dikkatli olmazsan feda edileceksin. Bunu anlıyor musun?
Tú eres un peón y si no tienes cuidado, acabarás sacrificado.
Beni anlıyor musun?
¿ me entiendes?
- Onlar seni anlıyor mu?
- ¿ Y ellas te entienden?
Burada ne yapmaya çalıştığımı anlıyor musun ki sen?
¿ Entiendes siquiera lo que intento hacer, coño?
Anlıyor musunuz, Bayan Rollins?
¿ Lo entiende, señora Rollins?
Ne demek istediğimi anlıyor musunuz?
¿ Me captan?
- Gerçekten anlıyor musun William?
¿ De verdad, William?
Joyce? Ne dediğimi anlıyor musun?
¿ Entiendes lo que digo?
Anlıyor musun?
¿ Entendido?
anlıyorum 6300
anliyorum 48
anlıyor musun 2047
anlıyorsun 149
anlıyor musunuz 440
anlıyor musun beni 45
anlıyoruz 49
anlıyorsun değil mi 57
anlıyorsunuz 34
anlıyorum efendim 53
anliyorum 48
anlıyor musun 2047
anlıyorsun 149
anlıyor musunuz 440
anlıyor musun beni 45
anlıyoruz 49
anlıyorsun değil mi 57
anlıyorsunuz 34
anlıyorum efendim 53