Aslında efendim traducir español
469 traducción paralela
Aslında efendim tehlikeli işlerde çalışanlara iyi para verildiğini duydum.
Señor, he oído que pagan salarios muy altos a la gente en oficios peligrosos.
Aslında efendim, sorun Fanny Halam.
Bueno, señor, es mi tía Fanny.
Aslında efendim, zinciri kıskançlık tamamlar.
De hecho, estimado señor, son lo que cierra el círculo.
Lastiğimiz patlamadığı için biraz üzüldüm aslında efendim.
Lamento no tener una rueda pinchada o algo así, señor.
Aslında efendim, siz ilk müşterimsiniz.
De hecho, es mi primer caso.
Aslında efendim, o sadece bir kadın değil..... oldukça güzel bir kadın.
No es simplemente una mujer es una mujer muy guapa.
Aslında efendim, bu...
Bien, señor, es...
Efendim, aslında Bay Conan Doyle, Alman propagandasına cevap vermek için Güney Afrika'daki mücadelemiz için bilgi topluyor.
El Sr. Conan Doyle está reuniendo datos sobre nuestra campaña en Sudáfrica para contrarrestar la propaganda alemana.
Aslında hayır, onlardan nefret etmiyorum, efendim, ama aslında, makinalar insanoğlunun yaptığı en iyi şey olmayabilir.
No, no los odio, pero... Quizás después de todo las máquinas no sean tan buenas para la humanidad.
Başkan Yardımcısı, efendim. Teknik olarak parkı, sizin desteğinizle Paklar ve Bahçeler Komitesi yapmış olsa da, aslında parkı yapan Watanabe-san değil miydi?
Señor, la versión oficial es que la Sección de Parques y el concejal de zona construyeron este parque con su respaldo,
Aslında onlar çoğul efendim.
No es "gueta", señor.
Sanırım, onu da buldunuz. Oh, hayır, efendim, aslında, henüz bulmadık.
- La habrán encontrado también.
- Aslında, efendim, mumu kendim için yakmıştım.
En realidad, la prendí por mí, señor.
Efendim, bu "sözümona" önceki evlilik aslında çok iyi belgelenmiş bir evliliktir.
Su Señoría, de hecho, el supuesto matrimonio previo está documentado.
Aslında şöyle oldu efendim...
Bueno... actualmente...
- Aslında o hiç kimse değil, efendim.
La verdad es que no es nadie. - Hunkle.
Aslında denizaltı komutanı kepi, efendim.
De hecho, de comandante de submarino, señor.
Hayır efendim, aslında hiç yazamam.
No señor, no sé escribir.
Aslında, bir öneride bulunmak istiyorum efendim.
Bueno, señor, deseo hacerle una sugerencia.
- Aslında hepsi bu kadar değil efendim.
- En realidad es algo más complicado.
Efendim, aslında biz...
Con su permiso, señor.
Aslında Polonyalılardan nefret ettiğimden değil, Efendim.
No se trata tanto de que odie a los polacos, señor.
Şey, aslında şu aralar pek meşgul değilim efendim.
Bien, a decir verdad, no estoy muy ocupado actualmente, señor.
Evet efendim, size geri kafalı dediğimde aslında bunu demek istemedim... Yalnızca sizin çağınız ile bizim çağı ayıran bir terim anlamında söylemiştim.
Señor, lo he estado pensando, y cuando lo llamé reaccionario... fue solo el término de mi generación para referirse a la suya.
Aslında kaçan uçurtmaydı efendim, çocuklar değil.
Dicho de otra forma, señor, fue la cometa quien corrió lejos, no los niños.
Aslında, sizin iyiliğiniz için, Albay'ın kıznı bu hadisenin dışında tutmaya çalışıyordum, efendim. Kızımın bu konu ile ne ilgisi var?
Trataba de evitar la participación de la hija del coronel.
Efendim, aslında ziyaretine geldiğim kişi Susan.
Bueno, en realidad es a Susan a la que vengo a ver.
Sizi şu anda görmek isteyeceğini sanmam efendim. Yani aslında hiçkimseyi görmek istiyorum.
Ella no puede verlo ahora... ni a nadie.
- Aslında, efendim, biz- -
- Bueno, para ser precisos, señor...
Aslında hiçbir şey etmem, efendim.
De hecho, señor, no valgo nada.
Aslında, efendim...
Realmente, señor...
- Efendim, aslında, ben...
- Realmente, señor, Yo...
Aslında, büyük Alman ordusuyla işbirliği içinde hepimizi memnun edecek bir yol bulma... umudu içindeyim efendim.
De hecho, es mi esperanza que podamos encontrar algún modo de cooperar con el gran ejército alemán de una forma satisfactoria para todos.
Aslında, Bunu çok kolayca cevaplayabilirim, efendim
Bueno, puedo responder a eso con facilidad, señor.
Aslında Kitai, efendim.
Se dice "Kit.ay", señor.
Önemli değil efendim, aslında -
De nada señor. Es...
Efendim. Aslında Alex'in onu birlikte çalıştığı öteki artistlerden daha iyi tanıdığını sanmıyorum.
Permítame, no creo que Alex la conociera mejor que los demás artistas con los que trabaja.
Aslında tek ihtiyacımız, efendim, bir koç başı.
Lo que necesitamos, señor, es un ariete.
Fakat sen aslında hatanı yapmıştın, efendim, filmi bana verdiğinde.
Pero el peor error lo cometió cuando me dio la película, señor.
Ah, aslında, efendim, satranç oyuncuları, yani, önemli olanları hakkında bildiklerime göre, onlar adeta birer dahi imişler.
Señor, lo que sé de los jugadores de ajedrez los más importantes, es que son genios.
Aslında, efendim, ben şişmanlıyorum ve tereyağımı azaltmaya çalışıyorum.
Realmente, señor, estoy poniéndome en peso y tratando de comer menos manteca.
Size söylemem gerek, efendim, aslında bu kafamı karıştırdı.
Tengo que decirle, señor que esto me confundió mucho.
Aslında, efendim, affınıza sığınarak burada kimin bulunup kimin bulunmadığını daha önce araştırdım.
En realidad, señor, ya me tomé la libertad de averiguar quién estaba aquí y quién no.
Şey, aslında, efendim, şu gözlük.
Bueno, de hecho, señor, son los lentes.
Şey, aslında, efendim, Ben görevdeyim.
Bueno, en realidad, señor, estoy de servicio.
Aslında, efendim, ben cinayet masasındanım.
En realidad, señor, soy de Homicidios.
Şey, aslında, efendim, klor hidrat bulmayı beklemiyorduk.
Es que no esperábamos encontrar nitrato de cloro.
Aslında, efendim, bu sadece bir rapor sorunu.
En realidad solo es cuestion de reporte.
Aslında, efendim, cinayet nedeni ile ilgileniyorduk.
Exactamente señor. estabamos pensando en el movil
Aslında sekizden az efendim, şuna bakabilirseniz.
Está a menos de 12. Fíjese.
Aslında, efendim Mimari'yi pek bilmem.
Francamente, señor, no sé nada de la arquitectura
efendim 34795
efendimiz 532
aslında 4149
aslinda 29
aslında öyle 29
aslında var 51
aslında bilmiyorum 26
aslında evet 75
aslında ben 85
aslında yok 26
efendimiz 532
aslında 4149
aslinda 29
aslında öyle 29
aslında var 51
aslında bilmiyorum 26
aslında evet 75
aslında ben 85
aslında yok 26