Aslında değil traducir español
6,555 traducción paralela
Aslında değil ama olması gerekiyor, değil mi?
Quiero decir, no lo está. Pero tenía que ser, ¿ cierto?
Aslında değil Owen gibi Vore severlere yenildikleri hissini veren eşsiz bir hizmet sunuyormuş.
Ofrece un servicio único a locos del Vore como Owen que sueñan con ser engullidos.
Aslında tüm bu gece sanki biraz fazla mükemmeldi, değil mi?
De hecho, toda esta noche ha sido demasiado perfecta, ¿ no?
Aslında hiç hoş değil bu.
No es realmente tan bueno en todo.
- Aslında değil.
- De hecho, no lo es.
Aslında neredeyse standartsınız, öyle değil mi efendim?
Bueno, usted no es un hombre normal, ¿ verdad, mi señor?
Aslında hayır. Açıkça değil ama düşündüm ki...
Bueno, no, no explícitamente, es solo que pensé- -
Tuhaf aslında, değil mi?
Sí. Es bastante raro, ¿ no?
Aslında tam olarak öyle değil, ben...
Bueno, no es exactamente así. Yo...
Aslında, bu çok delice ama, çocuk değil çocuklar olacak.
Esto es una locura, pero serán hijos.
- Lynda Carter aslında burada değil miydi?
¿ Y Lynda Carter no estaba aquí realmente?
Aslında bu o kadar kötü değil.
En realidad, no está mal.
Aslında benim değil. İçişleri güvenliğin. Hepsi senin için aynı şey ise.
En verdad no es mío, es de Seguridad Nacional y si para ti es lo mismo, prefiero que no salgas con...
Aslında kavga yüzünden değil.
No es solo una pelea de niñas.
Aslında göründüğü kadar zor değil.
Aunque no es tan difícil.
Aslında pek değil.
En realidad estaba muy lejos.
Aslında başka bir arkadaşıma atmıştım adı Nicki. Nick! Nicki değil.
De hecho, ese mensaje iba para otro amigo mío llamado Nicki... "Nick", no "Nicki", ¿ sabes?
Hayır, o tür bir yiyecek değil aslında.
No, porque no es ese tipo de comida.
Çok teşekkürler ama aslında mevzu bu değil.
Muchas gracias, pero ese no es el verdadero tema.
Pek de benim ufak Crusty'me göre bir davranış değil aslında.
Eso no suena como mi pequeña Crusty.
Tamamen. Ve dürüstçe, seks yapmama şeyi aslında tuhaf değil.
Totalmente y, honestamente, lo de no tener sexo no tiene nada de raro.
Çok da basit değil aslında.
Y no tan sencillo.
- Aslında bu bir problem değil.
En realidad, eso no es un problema para nada.
Bu seni hiç rahatsız etmiyor aslında, değil mi?
Eso no es lo que realmente te preocupa, ¿ verdad?
Aslında durum hiç iç açıcı değil.
Realmente, no es bueno del todo.
Bu iş aslında o kadar da kolay değil.
No es tan simple.
- Fena fikir değil aslında.
No es una mala idea, en realidad.
Aslında o kadar da şaşırtıcı değil yani.
Así que no es una completa sorpresa.
Kendine söylersin Hearty's deki yeni işi al herşey çok güzel olacak falan ama... Aslında öyle değil
Ya sabes, te dices a ti mismo vas a conseguir este empleo que abunda y que va a ser una gran cosa, pero... no lo es.
Bu doğru değil aslında.
Pero eso no es cierto, en realidad.
Aslında, o bizim değil, emniyetin görevi.
En realidad no hacemos eso. Eso es cosa de la policía de Hawaii.
Aslında, New Meksiko değil.
En realidad, esto no es Nuevo México.
Aslında bu doğru değil.
- De hecho, eso no es verdad.
Aslında o kadar büyük bir mesele değil.
- No es gran cosa, en realidad.
Dur, dur, biz aslında ev ile ilgili konuşmuyoruz, değil mi?
Un momento. No estamos hablando de la casa, ¿ no?
Acil değil aslında.
No es una emergencia en realidad.
Şimdi böyle söyleyince aslında o kadar da kötü değilmiş gibi geliyor, değil mi?
Vale, bien, ahora que lo escucho en voz alta, no es tan malo como lo que todos estábamos pensando, ¿ verdad?
- Aslında bu bir problem değil.
De hecho, ese no es un problema en absoluto.
Çok ahım şahım bir şey değil aslında.
Bueno, no hay mucho de uno, realmente.
Ama şimdi iyi dinlemelisin çünkü bizi kontrol etmek için söyledikleri yalan aslında pek de yalan değil.
Pero aquí debes escuchar porque la mentira que nos cuentan para controlarnos, no es no es exactamente una mentira.
Aslında inekler umurumda falan değil.
Quiero decir que no me interesan las vacas.
Maggie aslında onun iyi olduğunu biliyorsun değil mi?
Maggie... sabes que seguramente está bien, ¿ verdad?
Aslında bunların hiçbirisi değil... ama hissettiklerimi psikolojik bir vak'aya indirgediğin için sağol.
Solo... De hecho, no es nada de eso, pero gracias por reducir mis sentimientos a un cliché psicológico.
Aslında çok da karışık değil.
No es tan terriblemente complicado.
Aslında bu doğru değil.
De hecho, eso no es cierto.
- Aslında hiçbiri fena değil ama Owen haklıydı.
No, quiero decir, todos están capacitados...
- Çoğu fena değil aslında.
- No, la mayoría están bien.
Aslında o Caroline'ın hamilelik testi değil.
De hecho, no es completamente el test de embarazo de Caroline.
O da aslında doktor değil.
El no es doctor.
Hayır, aslında o kadar kötü değil.
No, en realidad no está tan mal.
Aslında var ama kimse yanıt vermek zorunda değil.
En realidad, sí puede, pero nadie debe contestar.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi ya 25
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi ya 25
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66