Açıklayamıyorum traducir español
386 traducción paralela
- Açıklayamıyorum. Bütün bunlar çok garip.
- De ninguna manera, es muy extraño.
Sana açıklamaya çalışmam faydasız çünkü kendime bile açıklayamıyorum.
No puedo explicártelo porque tampoco me lo puedo explicar a mí misma.
Açıklayamıyorum, ama Dorian ne zaman modellik yapsa benim dışımda bir güç ellerimi yönetiyor.
No sé explicarlo, pero cuando Dorian posa para mí, parece como si un poder extraño guiara mi mano.
- Açıklayamıyorum.
- No podría decirlo.
Garip geldiğini biliyorum. Bunu açıklayamıyorum.
Es algo extraño que no sé cómo explicar.
Sebebini hala açıklayamıyorum ama ben onları takip ettim.
No sé, aún no puedo explicarme por qué, pero yo les seguí.
Nedenini açıklayamıyorum.
No puedo explicar por qué.
Açıklayamam. Kendime bile açıklayamıyorum.
Ni yo misma puedo explicármelo.
Tabii tepkileri açıklayamıyorum.
No puedo explicar las reacciones.
Yinede bir açıklama gerekirse, Maria ile aramdaki ilişkinin nasıl ve neden başladığını açıklayamıyorum.
Aun así, no puedo dar otra respuesta, si tiene que haberla al como y porqué empezó la historia entre María y yo
Sorun nedir anlayamadım tatlım, ama kendimi açıklayamıyorum sana.
No se que decirte, no logro llegar a comprenderte.
Mantıken açıklayamıyorum, Bay Carey.
No consigo entenderlo, Sr. Carey.
Bunu açıklayamıyorum.
Realmente no puedo explicarlo.
Çok üzgünüm. Açıklayamıyorum.
Lo lamento, No entiendo nada de eso.
Açıklayamıyorum. Gemütliche Kameraderie...
Digan lo que quieran, pero hay algo especial cuando los alemanes nos juntamos.
Açıklayamıyorum ama, onun üzerinde çalıştıkça...
No sé explicarlo, pero cuanto más estudio al paciente...
Açıklayamıyorum.
No hay explicación.
Onu açıklayamıyorum işte.
Bueno, yo... no puedo explicar eso.
- Açıklayamıyorum.
- No sé explicarlo, señor.
Sadece ben - - Ben ne? - Açıklayamıyorum.
Es sólo que.... ¿ Qué?
Bunu açıklayamıyorum, ama biliyorum ki insanlar için yapabileceğin en iyi şey zihinlerini zenginleştirmektir.
No sé explicarme, pero sé... que enriquecer el espíritu del pueblo es un regalo. Mon cousin,
Pek açıklayamıyorum, ancak içimde tuhaf bir his uyandırdılar.
No sé explicarlo, pero me dieron una sensación extraña.
Bunu açıklayamıyorum, hatta anlayamıyorum da.
No puedo explicarlo, ni comprenderlo.
Açıklayamıyorum.
No puedo explicar.
Ama bunu açıklayamıyorum.
Pero no consigo explicármelo.
Bunu ben de açıklayamıyorum.
No puedo explicarlo.
Bunu açıklayamıyorum, ama biliyorum ki... insanlar için yapabileceğin en iyi şey... zihinlerini zenginleştirmektir.
No sé explicarme, pero sé... que enriquecer el espíritu del pueblo es un regalo.
Bu gecikmeyi açıklayamıyorum.
No me explico este retraso.
- Açıklayamıyorum. Ama dışarıda bir yerde, çok uzakta değil bir şehir, Bir Cylon şehri.
Comandante, no puedo explicarlo, pero en algún lugar... no muy lejos, hay una ciudad...
Niye bunu yaptığımı açıklayamıyorum şimdi.
Ahora no puedo explicar por qué lo hice.
Açıklayamıyorum.
No puedo explicarlo.
Nedenini açıklayamıyorum. Neden cesetleri aldıkları ve onları yarı boylarına getirdiklerini.
No me puedo imaginar porque... porque se llevan esos cuerpos y los aplastan a la mitad.
Bunu açıklayamıyorum. Böyleyim işte.
Ni yo mismo sé por qué.
Bunu ben de açıklayamıyorum.
Yo tampoco me Io explico.
Çünkü aksi takdirde, davranışlarını açıklayamıyorum.
Porque de lo contrario, no me puedo explicar el motivo de su conducta.
Bunu doğru açıklayamıyorum.
- No se como explicarlo ahora.
Benim de açıklayacak çok şeyim var ama açıklayamıyorum.
Tengo cosas que decir, pero no las digo.
Bunu açıklayamıyorum.
No me lo explico.
Bunu açıklayamıyorum.
No puedo explicarlo.
Açıklayamıyorum ama ailemin ve şu Remington Üniversitesi pisliklerinin görmezlikten gelmeyi tercih etmelerini anlayabiliyorum.
No puedo explicarlo, pero he comprendido algo que mis padres y estos gilipollas de Remington han decidido ignorar.
Açıklayamıyorum.
No puedo.
Ama bunun nedenini de kesin olarak açıklayamıyorum.
Aunque no sé exactamente por qué.
Bunu... açıklayamıyorum Kaptan.
Yo... no sé qué decir.
Hiçbirini açıklayamıyorum.
No sé cómo explicarlo.
Benim ya da gemim hakkındaki özel ilgilerinin nedenini açıklayamıyorum.
No me explico qué interés pueden tener en mí o en la nave.
Nasıl kaçtığını açıklayamıyorum.
No me explico que haya escapado.
Bunu kendime bile açıklayamıyorum.
No puedo explicármelo a mí misma.
Doğrusu, açıklayamıyorum.
No sé.
- Açıklayamıyorum.
- No puedo.
Bunu açıklayamıyorum.
No consigo explicarlo.
Nasılını açıklayamıyorum.
No sé cómo.