Bu çok para traducir español
14,081 traducción paralela
Her zaman beni eleştiren birine göre bu çok sessiz bir yolculuktu.
Para alguien que siempre me suelta sus quejas eso fue demasiado fácil.
Eğer biri belirli bir nesneyi ele geçirmek istediyse, özel bir koleksiyonu diyelim mesela... ama eğer sözü geçen koleksiyonun olduğu eve davet edilmemişse... polis soruşturması bu nesneleri kanıt olarak ortadan kaldırma konusunda çok faydalı olabilir.
Bueno, si uno quisiera obtener un determinado artículo en, digamos, una colección privada pero no fue invitado a la casa donde dicha colección privada se encuentra, una investigación policial podría ser muy útil para retirar estos objetos como prueba.
Hayatını sonlandırmak isteyen bir adama göre hayatta kalmak için bu kadar savaşan bir adam çok az gördüm.
Para ser un hombre que intentaba suicidarse... pocas veces he visto a alguien que luchara tanto por sobrevivir.
Bu hâlde felç olduğunda bunu kabullenmek onun için çok zor olmuştur. Mevzu da bu işte!
Wow, entonces debe haber sido difícil para el aceptar cuando tu quedaste paralizado.
Bak Chris, sen benim evlâdımsın ve senin için en hayırlısını istiyorum ama sanırım bu yaşlı babacığından çok fazla iyi biri olmanı istemiyorum.
Mira, Chris, eres mi chico y quiero lo mejor para ti, pero supongo que no quiero que seas demasiado bueno para tu viejo.
Hazineyle dolu olan şu sözde ada nerede? Bir köpek için bile çok zor bu. Hazineyle dolu olan şu sözde ada nerede?
Para empezar, ¿ qué le garantiza que en esta isla hay un tesoro?
Bu tekrar yaşanmayacak ama. Çünkü her birimizi karanlık güçleri tanımaya hazırlamak benim görevim. Bu sıralarda daha çok popo olacak demek bu yani.
Bueno, eso no va a pasar de nuevo, porque es mi trabajo, el preparar a cada uno de nosotros para reconocer a las fuerzas oscuras, y eso significa más traseros, en estas bancas ¡ porque la batalla está llegando!
Gündüzleri çok dolu fakat peder bu hafta tüm akşam yemeklerinde boş.
Los días están justos, pero el Reverendo está libre para cenar durante toda la semana.
Uh, millet, bu çok dokunaklı. İkiniz bunu daha sonra bitiremez misiniz?
Qué romántico pero, ¿ no creen que podrían dejarlo para después?
Üzgünüm bu çok ağır bi durum.
Lo siento. Es demasiado para asimilar.
Bu Bay Elijah Smith bunu körfezin dışına çıkarmamız için çok para ödedi.
Este señor Elijah Smith... pagó mucho para dragar esto del golfo.
Şimdi senin onun için çok değerli olduğun dikkatimi çekti bu nedenle seni kaçırıyorum ve bu şirin, lezzetli, enfes tiplerde teşvik olacaklar.
Ahora, me he enterado que tú eres bastante valiosa para él, así que te he cogido, y estos queridos, deliciosos y encantadores especímenes van a proporcionarnos incentivos.
Bu akşam zaten çok fazla para harcadık.
Oh, Y-Yo no sé. Ya hemos gastado mucho dinero aquí esta noche.
Bu akşam zaten çok fazla para harcadık.
- Oh, no sé. Ya hemos gastado un montón de dinero aquí esta noche.
Bu karmaşıklıktaki bir şifreleme için bir yerlerde mesajı çözecek bir kullanım kılavuzu olması lazım, çünkü bu kod çok sağlam.
Para un cifrado de esta complejidad, tiene que haber un manual de usuario en alguna parte para descifrar estos mensajes, porque este código es una bestia.
Siz patron, CEO olarak bu işi Amerikalılar gibi yürütseydiniz daha çok kazanabilir ve kendinize daha çok para ayırabilirdiniz.
Ud., el jefe, el director, si lo hiciera al modo americano, podría ganar más dinero y guardárselo.
Bugün için sizden sizin için çok önemli olan bu "kaçış bavuluna" koyacağınız bir şey getirmenizi istemiştim.
Hoy les he pedido que trajeran un objeto muy importante para Uds. Algo que pondrán en la "maleta para huir".
Gerçekten. 22... Adamım, bu bir kaplan için çok uzun seneler.
22... eso son muchos años para un tigre.
Bu arada aramızda kalsın ama, dönmeye karar verirsen daha çok para iste.
Y entre nosotros, si decides volver, pide más dinero.
"Bu günlerde onun için neler hissediyorsun bilmiyorum." "Ama bir zamanlar senin için çok önemliydi."
"No sé lo que sientes por él hoy en día pero una vez significó mucho para ti."
- Bu onun için çok zor.
Miren, esto es muy difícil para ella.
Bizden daha fazla para almak için biraz sıkıştıracaklar ama bu, çok da önemli değil.
Van a querer exprimirnos para sacarnos más dinero, pero no es para tanto.
" Üniversitenin çok büyük olmasına ve bu yıl alınan müracaatlarda rekor olmasına karşın kabul kurulu, seni okula kabul etmek için herhangi bir sebep bulamadı.
"Aunque universidad universidad es una escuela masiva" Y fue un año récord para cómo pequeñas aplicaciones que recibimos, el comité de admisiones simplemente no pudo encontrar ninguna razón para incluir que en nuestra clase inscripción.
Bu kadar çok şeyi öğrenmek istemenizin bir sebebi var mı?
¿ Para qué necesita saber todo esto?
Bence hepimiz bu anlaşmazlığı çözmek için çok büyük bir adım attık.
Creo que hemos dado un gran paso para resolver este conflicto.
Bir saatliğine dışarda olmak ya da bu çok zor zaten bu yüzden tıkıIıp kaldın?
¿ Vamos a seguir saliendo durante la próxima hora, o es demasiado complicado, - y te vas a sentir encerrada? - Para.
Erkekler geldi ve onların gelme nedeni, bokumuzu dışarı atmak....... "alan da erkek var" diyoruz çünkü herkesin alan da erkek olduğunu bilmesini istiyoruz....... bu yüzden de kimse ne harekete geçer ne de çok heyecanlanır.
Cuando vienen hombres, y solo vienen, por cierto, para llevarse nuestra mierda, nos gusta decir "hombre a la vista" para que todas sepan que hay un hombre presente, para que nadie se encabrone, o se ponga muy nervioso.
Bu size çok sık mı oluyor da ona bir isim verdiniz?
¿ Esto le pasa tanto a tu gente que tenéis un nombre para ello?
Bak, Gerry bu benim için çok önemli.
Véase, Gerry importante para mí.
Bu benim icin cok zor olacak. -
Esto será muy difícil para mí.
Bu aşamaya ulaşmak için çok kez düşmeniz gerekir, çok kez düşersiniz, sert düşersiniz, canınızı yakarsınız...
Implica fallar para ser capaz de llegar ahí, fallar mucho, regarla, hacerte daño, y esas cosas.
Lara, bence bu bizim için çok iyi olacak.
Lara, creo que esto podría ser enorme para nosotros.
Bu tarz bilgi için çok para ödeyecek insanlar vardır.
Mucha gente pagaría un montón de dinero por este tipo de inteligencia.
Dünya'nın kaderi söz konusuyken benim için çok ağır olur bu oyun.
Es mucha responsabilidad para mí.
Karışıklık için çok özür dilerim ama Rose Line dergisi çekimlerin bu sabahmış.
Siento mucho la confusión pero resulta que la sesión de fotos para la revista Rose Line en realidad es esta mañana.
8 yaşındayken, bu benim için çok önemliydi. 8.5 yaşındayım!
Era algo muy importante para mí a los ocho. "¡ Tengo ocho y medio!"
Pekala, kendimize malzemeler aldım, şu hakem kararı meselesi üzerindeki çalışmamız için. Çünkü bu... çok uzun bir gün olacak.
He traído provisiones para cuando trabajemos en la mediación, porque va a ser... un día muy largo.
Bu şeyi solumanın ciğerlerinizi mahvettiğini bilecek kadar... -... çok süre akülerle çalıştım.
He estado cerca de suficientes baterías para saber que respirar eso disolverá tus pulmones.
Bu da seni için çok büyük bir basamak olacaktı.
Eso podría haber sido un gran escalón para usted.
Beni arayıp fidye istediğiniz sizi telefonda tutmaya çalıştığım ama izinizi tam bulacakken kapadığınız ve benim şöyle dediğim kısım nerede : "Bu işler için çok yaşlandım."
¿ Dónde está la parte donde me llamas y demandas un rescate y yo trato de mantenerte en el teléfono, pero cuelgas segundos antes de que pueda rastrearlo y luego digo : "¿ Me estoy poniendo muy viejo para esta porquería?"
Bu işler için çok yaşlandım.
Me estoy poniendo muy viejo para estas porquerías.
Bu şehre girmelerine ben izin verdim uzun kışı atlatabilmek için ruhlarımızı sattım ve bunun için çok pişmanım.
Les deje entrar en la ciudad, vendí nuestras almas para superar el largo invierno, y por ello, estoy profundamente arrepentida.
Çünkü arkadaşlarımdan biri bu konserin gerçekleşmesi için çok çabaladı.
Debido a que uno de mis amigos realizó muchos esfuerzos... para que este concierto sucediera.
Çocuklar, bu sizin için çok zor olmalı.
Esto tiene que ser difícil para vosotros.
Bu iddiaya çok para oynandı.
Un montón de dinero fresco acaba de avivar la partida.
Bu anıları taramak için çok özel bir parça olan bir cihaz gerekiyor.
Necesita una pieza especializada de un equipo para escanear esos recuerdos.
Ve bu yeterince kötü değilmiş gibi çok geç iptal ettiğimiz için resepsiyona hâlâ para ödüyorum.
Y si eso no fuera lo suficientemente malo, cancelamos tan tarde que aún estoy pagando por la recepción.
Bu yeni kurallar. Çok saçma ve tıp için çok kötü.
Estas nuevas reglas... ridículas, y malas para la medicina.
Bu işle çok vakit kaybediyoruz.
Hemos estado haciendo esto para siempre.
Bu bilimden çok, bir umut, Fakat, inananlar bunun mümkün olduğunu düşünüyor. İnsan vücudunu dondurarak ölüm ve hastalığı bekletiyor,
Es más esperanza que ciencia, pero los verdaderos creyentes creen que es posible congelar un cuerpo humano, suspender la muerte y la enfermedad para que los pacientes puedan ser reanimados y curados cuando se desarrolle una nueva tecnología en el futuro.
Bu üste çalışanlar bir çok alanda uzmanlar çoğunlukla askeri alanda ;
Muy bien, así que, una vez más para el un poco menos brillante? Así que la gente que trabaja en esta base son expertos en campos con innumerables applications- - más militar, todo peligroso en las manos equivocadas.
bu çok güzel 567
bu çok iyi 411
bu çok üzücü 63
bu çok 150
bu çok zor 90
bu çok iyiydi 76
bu çok iyi olur 37
bu çok hoş 216
bu çok heyecan verici 50
bu çok korkunç 105
bu çok iyi 411
bu çok üzücü 63
bu çok 150
bu çok zor 90
bu çok iyiydi 76
bu çok iyi olur 37
bu çok hoş 216
bu çok heyecan verici 50
bu çok korkunç 105
bu çok fazla 165
bu çok doğal 48
bu çok güzeldi 52
bu çok doğru 46
bu çok ilginç 132
bu çok kötü oldu 29
bu çok komik 209
bu çok eğlenceli 50
bu çok kötü 494
bu çok kolay 78
bu çok doğal 48
bu çok güzeldi 52
bu çok doğru 46
bu çok ilginç 132
bu çok kötü oldu 29
bu çok komik 209
bu çok eğlenceli 50
bu çok kötü 494
bu çok kolay 78
bu çok önemli 351
bu çok saçma 642
bu çok iğrenç 62
bu çok tuhaf 143
bu çok gülünç 58
bu çok tehlikeli 167
bu çok basit 58
bu çok garip 190
bu çok aptalca 126
bu çok komikti 16
bu çok saçma 642
bu çok iğrenç 62
bu çok tuhaf 143
bu çok gülünç 58
bu çok tehlikeli 167
bu çok basit 58
bu çok garip 190
bu çok aptalca 126
bu çok komikti 16