English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ C ] / Canım kızım

Canım kızım traducir español

831 traducción paralela
- Ama, canım kızım...
Querida.
Görüyorsun, canım kızım... Ben bu büyük iş fikri pek sarmıyor, ve bütün bu ayrıntılar.
Verá, querida... no sabe cuánto me gusta esto de hacer un gran negocio y ganar mucho dinero.
Canım kızım!
Mi niña.
Ne giyiyorsun canım kızım?
¿ Qué llevas puesto, niña? Mutti...
Dedim ki, " Vickie, canım kızım, yandın sen.
Le dije : "Vickie, hija mía, se ha terminado".
Canım kızım, harika bir fikir bu!
Querida, es un idea maravillosa.
Bu kadar endişelenme canım kızım.
No se preocupe, querida señorita.
Beni anlıyor musun, canım kızım?
¿ Me entiende, querida señorita?
Gemi kazasından, kaçık bir insan avcısı canımızı sıksın diye kurtulmadık biz.
- Hemos sobrevivido a un naufragio. No dejaremos que un cazador loco nos venza.
Komedyenler beni sıkıyor. Sen de müstakbel yıldız hikayelerinle canımı sıkıyorsun.
Y tú me fastidias diciendo quién será algún día una estrella.
Canınız sıkıldıysa kokteyl barım var.
Si se aburre, puede ir al bar.
Canımızı sıkan biri çıkarsa, ona şöyle deriz "hadi bas!" Sıkıysa basmasın.
Si no nos gustase alguien le diríamos : "Vete" y tendría que hacerlo.
Can dostlarım! Kızım kaybolalı iki hafta oldu.
Amigos ciudadanos, hace dos semanas que desapareció mi hijita.
Bana ne kızıyorsun canım?
No te pongas así conmigo.
Can sıkıcı olmak istemem, efendim, ama oraya gitme şansımız olsaydı...
No quiero molestar pero creo que es tiempo de ir a Saudita.
Ey Tanrım, bir genç kızın pırıl pırıl kafası nasıl kararır bunak yaşlıların canı gibi?
¿ Puede la razón de una doncella ser frágil como la vida de un viejo?
Gelin yatağını donatmak isterdim, canım kız, mezarını değil.
Esperaba, doncella, que cubrieran tu nupcial lecho,... no esparcirlas sobre tu sepultura.
Araya zaman girdi mi yapmaya can attığımız şey sıkıntılı bir iç boşaltmaya döner.
Mientras que el "debiera" da en ser un manirroto anhelo.
- Kızım yarın okuldan eve dönüyor, Beatrice'i görmek için can attığını biliyorum.
- Mi hija volverá mañana. ... del colegio y se que deseará ver a Beatriz.
Bu harika bir şey, canım. Gerçek bir Kızılderili şefi yapmış.
Lo hizo un viejo indio de este territorio y lo compré para ti.
Beklerken canımız sıkılırsa eskilerden birkaç şarkı söyleriz.
O podemos ponernos a cantar y así la espera no se hará tan larga.
Son iki gündür canımızı sıkıyorlar.
Nos están causando problemas desde hace dos días.
Periyi etkiler ve ona yardım etmeye can attığımıza inandırırsak kız, bizi kesin saklanma yerine götürecek rotayı çizebilir.
Vamos a comprar a Campanita ofreciéndole ayuda. Tal vez ella nos lleve a un correcto escondite.
O nedenle, kırdığımız zaman canını yakmamalıyız.
Así que cuando lo rompemos no debemos torturarlo.
Ayakta durmanız canımı sıkıyor.
Me pone nervioso.
Denizkızından * çok denizcinin canına kıyacağım Nestor * gibi etkileyeceğim insanları konuşmamla kurnazlıkta Odysseus * bile su dökemeyecek elime Sinon * gibi fethedeceğim bir Truva.
Ahogaré más marineros que las sirenas, seré tan buen orador como Néstor, engañaré con más astucia que Ulises, y como un Sinon, tomaré otra Troya.
- Yok canım, kız tipim değil. - Kime yalancı dediğine bak.
- Mira quién te llama mentiroso.
Artık canımızı hiçbir şey acıtamaz.
Ya nada puede herirnos.
Kızım hakkında endişe ediyorum, ama o bana canını sıkma diyor.
Pero Yukiko no está por la labor. Dice que no vuelva a meterme en sus asuntos.
Otoriteye karşı gelenler bulunuyor, Bu da elbette canımızı sıkıyor..
Una autoridad respetada por todos... y que nunca es objeto de burla.
Güle-güle canım kızım! Güle-güle!
Adiós hija mía.
Canımız sıkıldı.
Nos aburrimos.
Canımızı sıkmaya başladınız artık.
Ya le hemos aguantado suficiente.
Biraz canımız sıkılmıştı, Marguerite'le. Üstelik canım hiç şaka yapmak istemiyordu, da...
Marguerite y yo nos aburríamos un poco, pero les aseguro que no tenía ganas de bromear.
Sizlerle iş yaparım fakat sahte tavırlarınız ve kendinizi ve, kahrolası ailenizi şerefliymiş gibi tanıtmanız canımı sıkıyor.
Hago negocios con Uds., pero lo cierto es que desprecio su farsa la forma equívoca en que se presentan Ud. y su maldita Familia.
Bu yıl evlenmek için can attığım, sosyetenin en güzel kızı ama o beni istemiyor.
Se ha puesto de largo este año y con quien quiero casarme...
Zavallı kız. Muhtemelen onun canını yakacağımızı sanıyordur.
Seguramente cree que queremos hacerle daño.
- Canın acıyor mu kızım?
¿ Te han hecho mucho daño, hija mía?
Onun, sadece anlamsız sözleriyle canımı sıktıkları için dört kılıççıyı öldürdüğünü gördüm.
Lo he visto matar a cuatro buenas espadas con cuatro golpes por el mero hecho de desagradarme con sus fanfarronadas.
Canımı sıkan, oğlumun şu deli kızın peşinden koşması değil.
No me preocupa nada que mi hijo vaya detrás de esa loca.
Bu herif canınızı mı sıkıyor?
¿ Le está molestando señor?
Başınızdaki kesik canınızı mı sıkıyor?
¿ Le molesta la herida?
Şarkı için para verebilirim ama can kurtaranlık imkansız. Öğlen uykusu sırasında can kurtaranlık yaparım.
Señor Ramirez, Éste es mi amigo, Micrófono.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim. - Yok canım! - Bu kız bir melek.
- ¡ Esta muchacha es un ángel!
" - Kocanızın canına kıyması için sebep var mıydı?
Sra. Calvin, ¿ se le ocurre alguna razón por la que su esposo
Evet, bu olaydaki suç katalizörü eski can düşmanımız, Kedi Kız.
Sí, el cerebro criminal de todo este asunto nuestra vieja archienemiga, Catwoman.
İnanmazsınız ama her şeyi kendimiz yapmak zorunda kalmıştık. Öyle değil mi, canım?
No lo vais a creer... tuvimos que hacerlo todo nosotros mismos. ¿ Verdad, querido?
Kımıldar ya da ses çıkarırsanız, Ruk canınızı yakabilir.
Si se mueve o habla, Ruk le hará daño. Espere hasta que hablemos.
Kuzenlerim, canım. Tanışmamamız yakışık almaz.
Son unos primos, querido, debemos encontrarlos.
İleride çocukluğumuzu teminat altına almak için bin bir zorlukla kazandığımız paranın gidişini izlemek çok can sıkıcıydı.
Se me partía el corazón cuando entregaba el dinero que tan duramente había ganado y que podía asegurar nuestra feliz infancia.
Tamam da birbirinize soğuk davranmanız canımı sıkıyor.
Sí, pero me molesta que estéis mal.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]