English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ D ] / Duydun işte

Duydun işte traducir español

193 traducción paralela
Duydun işte, zavallı küçük, sinsi hırsız.
Me escuchaste, ladrón barato.
Duydun işte.
Ahí tienes.
Duydun işte, duymadın mı?
¿ Sabes lo que es?
- Duydun işte.
- Lo que oíste.
Duydun işte ne dediğini.
Ya le has oído.
- Duydun işte.
- Ya me has oído.
Duydun işte. Hala benim yardımıma ihtiyacın olmadığından emin misin?
Ahora que lo sabes, ¿ seguro que no quieres mi ayuda?
Evet çoçuğum, Arkadaşını duydun işte.
Bien, hijo mío, ahora ya sabes de tu amigo.
Duydun işte.
- Ya lo ha oído.
Duydun işte, geri götür!
Ya me habéis oído, devolvedlo!
Duydun işte.
Les has oído.
Duydun işte.
Bueno, has oído.
- Duydun işte.
- Lo dicho.
Ne dediğini duydun işte. Beyefendi üç bira istiyor.
Le has oído, el simpático caballero quiere 3 cervezas.
- Duydun işte.
- ¿ Qué? - Lo que ha escuchado.
Duydun işte.
Eh, ¿ Lo has oído?
- Duydun işte.
- ¿ Qué? - ¡ Ya me ha oído!
Adamı duydun işte.
No oiste lo que dijo... cabron....?
Bu çocuk, Deuce. Duydun işte.
Este cabron es un Deuce de la Hoover......
Duydun işte beni.
Ya me has oído.
- Beni duydun işte. Salın gitsin.
¡ Ya me oyeron!
Duydun işte. Yeter ama.
Es suficiente.
Evet duydun işte. ... işinin tarifi bu.
Ya sabes, ese papel donde pone cuánto tienes que pagar.
Duydun işte. O pis restorana ihtiyacımız yok.
No necesitamos de él y su apestoso y pequeño restaurant.
Şimdi, benden duydun işte.
Te lo digo yo, ahora mismo.
- Duydun işte.
Sí, debes jugar.
Duydun işte.
Vaya, lo dije.
Duydun işte.
Me oíste.
O adamların oraya girdiğini söylediklerini duydun. İşte orada.
Oíste a esos hombres decir que entró allí.
- Duydun mu? İşte bu benim diplomam.
- Ahí tienes mi diploma.
İşte az ve öz olarak duydun, Danny.
En breve, ése es el asunto.
- Bak işte sen de duydun.
- Ahí lo tienes.
İşte baba duydun?
¿ Lo ves, padre?
Güzel, güzel, çok iyi gidiyorsun. Ama plan değişikliğini duydun mu? İşte, al bunu.
Lo haces bien, pero ¿ Has oído del cambio de plan?
Duydun mu? İşte böyle bir ailem var.
- Inténtelo.
İşte, duydun. Gitmeyi unutmasını sağlamaya çalıştım.
Ves, lo has oído, he tratado de evitarlo.
İşte, duydun mu?
Ahí. ¿ Has oído eso?
Duydun işte.
- ¿ Qué?
- Duydun işte! Buraya gel!
- ¡ Dádmelo!
İşte. Duydun mu?
Ahí lo tiene. ¿ Escuchó?
- İşte duydun. Mardukas'ın ta kendisi.
- Jonathan Mardukas en persona.
İşte! Duydun mu?
¿ Has oído eso, Kitty?
İşte duydun.
Ahí tienes.
- Duydun işte.
- Ya me oíste.
İşte bunu illk önce benden duydun.
En esto tienes tú la primicia.
İşte duydun.
Tú los oíste. Dijeron que viene en camino.
Duydun onu işte.
Déjale hablar.
- İşte. Dinle. Duydun mu?
Escucha. ¿ Lo oyes?
İşte, önerimizi duydun.
Bueno, ya saben la propuesta.
Tren. Duydun mu? İşte tren!
El tren. ¿ Oyes eso?
- İşte bu Carmen'di. Duydun mu?
Eso es Carmen Lo escuchaste?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]