Düştün mü traducir español
178 traducción paralela
Kömürlere düştün mü?
¿ Ya llegaste al carbón?
Sen düştün mü?
¿ Y tú?
Düştün mü?
¿ Caíste?
- Sen hiç esir düştün mü?
- ¿ Fue prisionero de guerra?
- Sen hiç esir düştün mü?
- ¿ Fue alguna veZ prisionero?
Düştün mü?
¿ Te has caído?
- Adamın peşine düştün mü?
- ¿ Lo perseguiste?
Hiç yaralı bir kaplanın peşine düştün mü Yüzbaşı Devril?
¿ Alguna vez ha seguido a un tigre herido, Capitán Devril?
Andy! Düştün mü?
Andy, ¿ te has caído?
Düştün mü?
¿ Te caiste en el excusado?
Ah, söylesene son zamanlarda hiç şamdandan düştün mü?
¿ Sigues colgándote de las lámparas de araña?
Buraya bir düştün mü, bir daha kurtulamazsın!
Una vez que pones un pie aquí, nunca lo dejas!
- Şey yerde sardalyalar vardı, kayıp düştüm.. - Düştün mü?
Había sardinas en el suelo y me he resbalado.
Düştün mü?
¿ Se cayó?
Düştün mü yoksa?
Te caiste?
- Ne oldu, düştün mü?
- ¿ Qué pasó? ¿ Te caíste?
Düştün mü? Hayır.
No, no, es antiguo.
- Düştün mü?
- y te caíste?
Daha önce böle bir duruma düştün mü?
¿ Estuviste alguna vez en una situación parecida?
Son birkaç gün içinde düştün mü?
¿ Te has caído en estos días?
- Düştün mü?
- ¡ Sí, me caí!
İçine düştün sandım. Düştün mü yoksa?
Creí que te habías ido por el caño.
Ayakkabıların için sekiz kilo düştün mü?
¿ Dedujiste 7 kilos por tus zapatos?
Düştün mü?
¿ Te caíste?
Düştün mü? Gözünü mü vurdun?
¿ Te caíste y te golpeaste el ojo?
- Aman tanrım, deşete düştün mü?
- Dios. ¿ Te asustaste?
Sen gerçekten daha önce bu tip bir duruma düştün mü baba?
Bueno, la has cagado antes, ¿ no?
- Sen hiç İçişleri'yle ters düştün mü?
¿ Alguna vez has disgustado a Asuntos Internos?
Benim şu anki halime düştün mü hiç?
¿ Nunca te has sentido como me siento ahora?
Düştün mü?
No sé.
Gerçekten düştün mü?
¿ Entonces realmente se cayeron por las escaleras?
Şuna baksana kask yok, dizlik yok. Hiç attan düştün mü?
Mira eso, sin rodilleras, no llevas casco, ¿ Nunca te caiste?
Bir kez gözden düştün mü işin bitiyor.
Si te olvidan, te olvidan.
Bir yerine birşey oldu mu? Düştün mü?
¿ Te lastimaste?
- Hayır. - Oyun oynarken düştün mü?
- ¿ Te has caído en el partido?
- Gerçekten düştün mü? Evet.
- ¿ Realmente te caíste?
Gerçekten düştün mü? Doğruyu söyle.
- ¿ Sí te tropezaste?
- Hey, Jer, düştün mü?
- ¿ Jer, te caíste adentro?
Gerçekten yataktan düştün mü David?
¿ En serio te has caído hoy de la cama, David?
- Düştün mü?
- ¿ Te Caiste?
- Düştün mü?
- ¿ Se cayó?
Hey ne yaptın, düştün mü- -?
Oye, ¿ qué hiciste caer del...
Kuzeninin ayağı için çok endişelenip golf sahasında düştün mü yani?
¿ Y estaba tan preocupado por el pie de su primo que se desmayó en el campo de golf?
Düştün mü sen?
¿ Te caíste?
Sen küçük mü düştün?
¿ Tenías vergüenza?
Bu seferde, uzaylı öyküsünün mü peşine düştün?
¿ Quisieras que hiciera una historia espacial esta vez?
düştün mü?
¿ A ver...?
Niles, onu kıskanacak kadar düştün mü?
No, no estoy celoso.
Düştün mü...?
¿ Te caíste por...?
- Düştün mü?
¿ Te caíste?
Bu kadar düştün mü?
Oh, Laurie, ¿ ya no te quedan respuestas ingeniosas?
murray 151
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
mükemmel 2580
musashi 31
mullen 21
murph 40
murdock 227
murdoch 26
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
mükemmel 2580
musashi 31
mullen 21
murph 40
murdock 227
murdoch 26
mueller 30
mutluluklar dilerim 16
muhteşem 1010
muriel 143
mutlu ol 66
müdür 145
mutlu günler 26
müthiş 502
mümkün 194
mutlu 183
mutluluklar dilerim 16
muhteşem 1010
muriel 143
mutlu ol 66
müdür 145
mutlu günler 26
müthiş 502
mümkün 194
mutlu 183