Eh işte traducir español
1,115 traducción paralela
Eh işte, bildiğin gibi. Elimde bu albüm var. Benim için çalar mısın?
Hey, eres de la editora Hilton.
Eh işte, n'aparsın...
Bueno, tu sabes como es.
Eh işte, Blood'un da biraz yardımı oldu. Hiç yeraltına indin mi?
Bueno, me ayuda Blood... un poco.
Şehir dışında klüp randevuları falan, ama eh işte.
Viajes, pero no está mal.
Hanımım, eh işte, zavallı kadıncağız.
Mi esposa, así, así, pobre mujer.
Eh işte, fena değildi.
¡ Vaya comida!
- Eh işte.
- Más o menos.
- Eh işte mi?
- ¿ Más o menos?
- Eh işte.
- No tan fantástica.
Eh işte.
Estoy un poco hecho polvo.
Eh işte...
Casi allí.
Eh işte.
Así, así.
- Eh işte... - Sana gitmiş.
Se te ve muy bien.
Eh işte.
Podría estar mejor.
Eh işte...
Oh, bueno...
- Eh işte.
- Así así.
İşte.
¿ Eh?
Hey, buraya bakın, işte gerçek bir ödül.
Eh, mirad, esto sí que vale.
Eh işte!
No me quejo.
Hey, işte Mory, kayıp çocuk geri döndü.
Eh, aquí está Mory El hijo pródigo regresa
İşte Bay Rufus Τhοmas!
¡ Eh, Mr. Rufus Thomas!
Hey, işte burada.
Eh, acá está.
- Eh işte.
Compromisos en el club.
- İşte yine başlıyorsun.
- ¡ Ya empiezas otra vez! - ¡ Eh, señor!
- İşte buradalar!
- Eh... Ahí están!
İşte burada, pisi, pisi.
Eh, gatito, gatito.
İşte hesaba katmadığın bir şey.
Eso es algo en lo que no pensaste, ¿ eh?
- İşte hepsi bu, huh?
- Es todo lo que hay, ¿ eh?
İşte yine yaptı!
¡ Continúa, eh...!
Neden bilmem, ama bulaşıcı işte, haksız mıyım?
Contagioso, ¿ eh?
İnsanın ihtiyacı olunca böyle oluyor işte.
Cuando uno necesita algo, lo necesita, ¿ eh?
Hey, işte Aldo karşınızda.
Eh, aquí está Aldo.
- Eh işte.
- Por favor.
Pekâlâ, çocuklar, şey... İşte bu kadar.
¡ Eh, tíos!
"Ha?" Tam da bunu kastediyordum işte.
"¿ eh?", es lo que imaginaba.
Buna dayanamadın işte, değil mi?
Es eso lo que no puedes soportar, ¿ eh?
Eh, işte yaradı işte.
Bueno, surtió efecto.
Eh, karşınızda duruyor işte.
Lo tienen delante.
İşte, Şişko Moe'nun gerçek yeri!
¿ Eh? Éste es el verdadero "Gordo Moe".
İşte burada, hanımlar!
- Día de visitas, ¿ eh?
İşte ve iyi bir iş çıkar her zaman olduğu gibi.
Toma. Y házmelo bien, ¿ eh? Como siempre.
İşte geldik Titrek.
Bueno, aquí estamos Cring lindo lugar, eh?
İşte filmimiz başlıyor.
Eh, nuestra película está empezando.
Hah, işte size "insan yüzü dolaması" nı takdim edeyim.
Eh, este es el panadizo con cara humana.
- Eh, çalmaya çalışıyorum işte...
Bueno, solo improvisaba.
Duydun işte.
Eh, ¿ Lo has oído?
İşte problemde bu, tamam mı?
Que todo el mal está aquí, ¿ eh?
İşte, sizi cani herifler...
¡ Eh, salvajes!
Eh, o kadar da değişmemişsiniz işte.
Bueno, no habéis cambiado tanto, entonces.
- İşte orada!
- ¡ Eh, ahí está!
İşte, olay bu, değil mi?
Ésta es la materia, ¿ eh?
işte 8558
iste 115
ister 23
istediğim 46
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste 115
ister 23
istediğim 46
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
ister misin 572
isterdim 117
işte böyle 2360
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
ister misin 572
isterdim 117
işte böyle 2360