English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ E ] / Endişe etmeyin

Endişe etmeyin traducir español

431 traducción paralela
Endişe etmeyin, Bay AHN.
No se preocupe, señor Ahn.
Endişe etmeyin.
No se preocupe.
Endişe etmeyin, Monsenyör Chanut.
No tema, Monsieur Chanut.
Endişe etmeyin.
Descuide.
Endişe etmeyin, Bayan Regina.
No se preocupe, Sra. Regina.
Pekala, endişe etmeyin Doktor, kanepede uyuyacağım.
No se preocupe, doctora. Dormiré en el sofá.
Endişe etmeyin. En iyi cumartesi pikniği çekiciliğimle.
Con la gentileza que suelo usar para el picnic.
Endişe etmeyin Baş komiser.
No tenía que preocuparse.
Kartımı kaybederseniz endişe etmeyin. Bende daha çok var.
Si pierde la tarjeta, no se preocupe, tengo muchas más.
Endişe etmeyin Bayan Simmons.
No se preocupe, Sra. Simmons.
Endişe etmeyin Bay Walters.
No se preocupe, Sr. Walters.
Sevgi hakkında endişe etmeyin, çünkü sizin gibi bir bayan böyle günlerin birinde onunla kafa kafaya çarpışacaktır.
No se preocupe por el amor, porque una chica con su tipo... se lo va a encontrar de frente un día de estos.
Onun için endişe etmeyin.
No se preocupe.
- Hiç endişe etmeyin.
- No se preocupe.
Endişe etmeyin.
Bueno, no te preocupes.
Endişe etmeyin, kitabımı değiştirmeyeceğim. Kimseye söylemem.
Por supuesto, no voy a cambiar mi libro ni voy a decir nada a nadie.
Bu konuda endişe etmeyin.
No te preocupes por eso.
Endişe etmeyin. Sakin kalın. Koşmayın.
Tranquilos, seguid andando, sin correr.
Endişe etmeyin, kuralımız böyle.
No hagan casi, son cosas nuestras.
Bizi bırakmayın. Endişe etmeyin.
- No, no se preocupe, señora.
Endişe etmeyin. Yasa dışı girişinizden dolayı sizi suçlamayacağım.
No tema, no quiero denunciarla por el delito de regreso clandestino.
- Bir de, endişe etmeyin.
- Y no se preocupe.
İnsanların nasıl düşüneceğini bilirsin. - Bunun için endişe etmeyin.
- No se preocupe por eso.
Endişe etmeyin Bay Foster.
Pero no se preocupe, Sr. Foster.
Benim için endişe etmeyin Müfettiş.
No tiene que preocuparse por mí, Inspector.
Öyleyse, daha canlı dans edelim..... ve birden fenalaşıyor gibi yaparsam endişe etmeyin.
Entonces, haré el baile más animado Y no se alarme si de repente finjo estar enferma.
Endişe etmeyin.
No te preocupes.
Endişe etmeyin...
No tema nada.
Şimdi eve gidin ve endişe etmeyin.
Váyase a casa y deje de preocuparse.
Ama endişe etmeyin.
No se inquiete.
Altına ihtiyacım olursa ben sizi bulurum endişe etmeyin, hoşçakalın!
Si necesito oro, yo lo encontraré a Ud. No se preocupe.
Endişe etmeyin.
¡ No te preocupes!
- Endişe etmeyin, ben ilgilenirim.
- No se preocupe. Ya me ocupo yo.
Endişe etmeyin, dostlar.
No teman, amigos.
Bu yüzden Roma'ya giden 2 numaralı uçağın yolcuları endişe etmeyin.
Los que vayan en el vuelo 2 a Roma, no se preocupen.
Bu konuda endişe etmeyin.
Estoy seguro de que es parte de la obra. No te preocupes.
Evet, efendim sınıra gidip tüm işin icabına bakacakmış, hiç endişe etmeyin.
Lo van a pagar caro... - ¡ Pero seguro que los agarra! ¡ No huirá ni siquiera uno!
Endişe etmeyin, kocamla konuşma şansınız olacak tamam mı?
No se preocupe. Ya tendrá la ocasión de hablar con mi marido. ¿ Está bien?
Endişe etmeyin.
No tiene por qué preocuparse.
Endişe etmeyin! Size dokunmayacaklar.
No se preocupe, ellos no la tocarán.
Ama endişe etmeyin, onu yakalayacağız!
Pero no huirá, quédese tranquila.
Dostlarım, endişe etmeyin.
Amigos... amigos, tranquilícense.
Bu yüzden Roma'ya giden 2 numaralı uçağın yolcuları endişe etmeyin.
Que no se preocupen los que vayan en el vuelo 2 a Roma.
Endişe etmeyin.
No se preocupe Es hora de que te vayas.
Daha fazla endişe etmeyin. Dosyasında sorun yok.
Los papeles están en orden.
Plays için endişe etmeyin.
No se preocupen.
Endişe etmeyin diye. Endişe etmenizi istemedim.
- No quería preocuparos.
Endişe etmeyin. Muhakkak birileri gelecektir.
No se preocupen.
Endişe etmeyin efendim.
No se preocupe, señor.
Endişe etmeyin hemşire.
No se preocupe por mí.
Ve eğer Çinlilerden endişe ediyorsanız, etmeyin.
¿ Les preocupan los chinos? No se preocupen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]