English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ E ] / Endişelenmeyin

Endişelenmeyin traducir español

2,936 traducción paralela
Endişelenmeyin efendim, bulacağız.
No se preocupe, señor los encontraremos
Ama endişelenmeyin, bir sürü yedek parçası olan üç dört tane daha arkadaşımız var.
Pero no se preocupen, aún tenemos tres o cuatro compañeros de trabajo con bastantes partes de repuesto.
Shinbei'nin kafası kalındır, onun için endişelenmeyin.
No os preocupéis, la cabeza de Shinbei es dura.
Endişelenmeyin.
Estará bien.
Endişelenmeyin. - Dedektif Wysocki.
Detective Wysocki.
Endişelenmeyin.
No hay necesidad de preocuparse.
Yaşamak istemiyorum, silahla beni bırakın ve endişelenmeyin.
¿ Estás bien? No quiero vivir. Déjame solo con la pistola y no tendrás que preocuparte por mí.
Endişelenmeyin bayanlar.
No se preocupen, señoritas.
Bizim için endişelenmeyin, bekleyeceğiz..
No se preocupe por nosotros, no interferiremos.
Pekala, endişelenmeyin.
Muy bien, no os preocupéis.
Taksi iki saate kadar gelir. Endişelenmeyin.
El taxi estará aquí en un par de horas.
Endişelenmeyin millet.
No se preocupen.
Atlarınız için endişelenmeyin.
No se preocupen por los caballos.
Evet, bizi bekleyerek endişelenmeyin.
Sí, no te molestes en esperarnos.
- Sayın Nazır! Endişelenmeyin.
No se preocupe.
- Endişelenmeyin. Harika söyleyecek.
Les volará la cabeza.
Ve, Connors, bakıcı için endişelenmeyin.
Y, Connors, no se preocupe por esa niñera.
Bunun için endişelenmeyin.
No... no te preocupes por eso.
Az miktarda antifriz bulduk, ama endişelenmeyin, bu sizi öldürmez.
Encontré trazas de anticongelante pero no se preocupe. No lo hubieran matado.
Endişelenmeyin.
No te preocupes.
Endişelenmeyin!
No se preocupen.
Endişelenmeyin
No es grave, ¿ eh?
Ben iyiyim, benim için endişelenmeyin.
Estoy bien. No te preocupes por mí.
Tabi ki, her şey ikiye bölünecek. - Endişelenmeyin.
Claro, todo va a ser mitad y mitad.
endişelenmeyin doktor.
No se preocupe, doc.
Endişelenmeyin.
No se preocupe.
Hayır, endişelenmeyin.
No, no. No se preocupe.
Doktor, bu konuda endişelenmeyin.
Doc, no se preocupe al respecto.
Onlara iyi bakılıyor, endişelenmeyin.
Están en buenas manos.
4 dolar için endişelenmeyin.
Solo quería decirle que no pasa nada por los cuatro dólares.
Burada dursalar daha iyi olur. Endişelenmeyin tehlikeli bir şey değil.
De verdad, no se preocupe.
Endişelenmeyin, sadece bir dakikanızı alacağım.
No te preocupes. Sólo será un momento.
madam, endişelenmeyin.
No te preocupes, señora.
Kardeşim, endişelenmeyin.
Hermano, no te preocupes.
Otur Lynn. Benim için endişelenmeyin. İyiyim ben.
Sientate, Lynn no te preocupes por mi, estoy bien
Benim için endişelenmeyin.
No os preocupeis por mí.
"Endişelenmeyin takıntı yapılabilecek çok daha kötü şeyler var."
"No se preocupe, hay obsesiones peores que el ajedrez."
Ama endişelenmeyin.
Pero no te preocupes.
Endişelenmeyin.
Claro que sí. ¡ No os preocupéis!
Josh, hiç düşündün mü, Yahudi ebeveynlerine söylememen gereken tek şey "endişelenmeyin"?
Josh, ¿ alguna vez pensaste que la única cosa que no había que decirle a unos padres judíos era "no os preocupeis"?
endişelenmeyin pnensesim kimseyi dinlemeyin
No se preocupe querida princesa No escuche a los cuentos viejos
Bunun hakkında endişelenmeyin Bu şeyleri görmesi çok zor
No se preocupe por eso. Esas cosas cuestan de ver.
Endişelenmeyin, bayım.
No se preocupe, señor.
Siz endişelenmeyin cesedin icabına bakarım.
No te preocupes por esto. Cuidare de ella
Güzel, endişelenmeyin.
Bien, no te preocupes.
Böyle şeyler için endişelenmeyin.
No se preocupe por estas cosas.
Endişelenmeyin, Papa Hazretleri.
No te inquietes, Santo Padre.
Endişelenmeyin efendim.
No se preocupe, señor. Muy bien, señor.
Endişelenmeyin, ben iyiyim. Sadece sağ salim eve gittiğini bilirsem daha rahat uyurum.
Tal vez en otro momento.
- Endişelenmeyin.
No se preocupe.
Benden endişelenmeyin.
No se preocupe por mí.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]