English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ G ] / Gece yarısı

Gece yarısı traducir español

6,588 traducción paralela
Bay X gece yarısından sonra bir kadın memurun dairesinde çıkıvermiş.
Es decir, el Sr. X se presentó en el apartamento de una agente después de medianoche. Venga ya. Ese no es su estilo.
Gece yarısını bekliyoruz.
Esperamos a la medianoche.
Gece yarısında ne oluyor?
¿ Qué sucede a media noche?
İşte bu gece yarısı bunlar gerçekleşecek, çünkü aslında yıllar önce oldu hepsi.
Así que esta noche a media noche, todo esto ocurrirá, porque ya ha ocurrido.
Sonuçta gece yarısına kadar limuzin bizde.
Bueno, tenemos la limusina hasta medianoche.
Bazı insanlar uyku hapı alırlar sonra gece yarısı uyanıp normalda yapmadıkları bir çok şey yaparlar.
Hay gente que toma un somnífero, se levantan en mitad de la noche, y hacen todo tipo de cosas que normalmente no harían.
Gece yarısı benimle Joyce'un öldürüldüğü yerde buluş.
Espérame en donde mataste a Joyce, a la medianoche.
Çalıştığından dolayı haftada iki gece, gece yarısına dek eve gelmemeni başka nasıl açıklayabilirsin?
Bueno ¿ cómo explicas que dos noches a la semana, llegas a casa después de la medianoche porque estabas trabajando?
Gece yarısı.
Es medianoche.
Astraphile'dekilere hiçbir elemanlarının işini kaybetmeyeceğine dair bizzat söz vermiştim ama bu gece yarısında...
Pero di mi palabra de honor a los señores de Astraphile de que ninguno de sus trabajadores quedaría desempleado, cosa que va a pasar a medianoche...
Sadece Cadılar Bayramı'nda ortaya çıkar. Ve neredeyse gece yarısı oldu.
Ella sólo aparece en Noche de Brujas, y ya es casi medianoche.
Yalnızca Cadılar Bayramı'nda ortaya çıkıyor. Ve küçük tatlı şeytan, neredeyse gece yarısı oldu.
Sólo sale en Noche de Brujas, y dulce bebé Lucifer, Noche de Brujas casi termina.
Neredeyse gece yarısı oldu.
Oh, mi Dios, ya es casi medianoche.
Gece yarısı onu kapımın arkasında işittim.
Lo escuché fuera de mi puerta anoche.
Gece yarısı onun için bu şarkıyı Times Meydanının ortasında söyleteceğim.
Se lo cantarán a medianoche en mitad de Times Square.
Gece yarısına kadar getir, ya da kızını alacağız.
Debes tenerla al anochecer o tomaré a tu hija.
Gece yarısı yapı işleri ile mi uğraşıyorsun, anne?
¿ Proyecto de artes y oficios a medianoche, mamá?
Gece yarısından sonra, bir zamanda... alarmı devre dışı bırakmışlar, bu sanat eseri gibi... sağlam çelik kaplı kafes kapıyı... geçmeyi başarmışlar.
En algún momento después de medianoche, desarmaron la alarma, pasaron más allá de la técnica de arte de burlar un cerrojo y una puerta de jaula de acero fino.
Bir gece yarısı hepsini öldürdüm.
Mate a todos en la noche.
Birleşik Devletler ordusu cesetleri morgdan gece yarısı aldı.
El ejército de Estados Unidos sacó los cuerpos de la morgue. En mitad de la noche.
Bir kaç tane Four Lokos içer gece yarısından sonra da gölde yüzeriz.
Quiero que todos bebamos un montón de Cuatro Lokos luego nadar cruzando el lago después de medianoche.
Gece yarısı olduğu zaman böyle demezsiniz.
No pensará lo mismo en medio de la noche.
Hemşirelik personeli eğilimindedir Gece yarısından sonra ince.
La plantilla de enfermeras tiende a reducirse después de medianoche.
Aramadı ama şu anda gece yarısı.
No ha llamado, pero... Es medianoche, seguro que lo hará.
Gece yarısından önce mi?
¿ Qué? ¿ Antes de medianoche?
Utanç verici bir gece yarısı kaçmak zorunda kaldık. Çünkü güzel bir çiftçi pazarı vardı orada.
Tuvimos que escaparnos a media noche, una pena... porque había un precioso mercado de granjeros.
Gece yarısı yapılan taksi yolculukları gibi.
Paseos en taxis a medianoche.
Daha önce hiç gece yarısında şeker yemedim diyorsun yani Marco Polo.
Así que nunca llevaste a una dulce cosita para un poco de Marco Polo nocturno?
AJ hazır olmanı ve gece yarısını beklemeni söyledi.
A.J. me dijo que estuviera listo y esperando a medianoche.
Bu gece yarısında Pawnee Parkı'nın temel atmasını yapmak için gizlice hazırlıklar yaptım. 5 yıl önce verdiğim serçe parmak sözünü yerine getireceğim.
Lo he preparado en secreto para hacerlo oficialmente en los terrenos comunitarios de Pawnee esta noche, cumpliendo el compromiso que hice hace cinco años.
Saat gece yarısını geçti.
Son más de las doce.
Genelde gece yarısı, arabaları garajlarından çalarlardı.
Típicamente irían en mitad de la noche, y robarían el coche directamente del garaje.
Gece yarısı vakaları için ekstra ücret istemiyorsunuz, değil mi?
Genial. Por casualidad, no cobras extra por trabajos nocturnos, ¿ verdad?
Çatallar, obje saati 23.35'e geri getirdiğinde, yani gece yarısında baloncuğu patlatıp bizi dışarı atıyor.
También nos sacarán de la burbuja a medianoche cuando el artefacto se reinicie a las 11 : 35 p.m.
Çünkü onunla saat 9 da tanıştım ve gece yarısı ayaklarım kulaklarıma varmıştı.
Porque lo conocí a las 9 : 00 Y tenía mis pies detrás de las orejas a medianoche.
Müdürü işte 8 : 30'dan gece yarısına kadar işte olduğunu onayladı.
Su gerente conformó que estuvo trabajando desde las 8 : 30 hasta la medianoche.
Federalleri istemeyen kütüphaneler müşterilerinin ne okuduğuna veya internette nereye girdiğine bakar, sunucularını gece yarısı silerler.
Las bibliotecas que no quieren que los federales localicen lo que sus clientes leen cuando navegan por Internet borran sus servidores al final del día.
Dikkatimi çekmek için yaptığınız önemsiz rekabet. Gece yarısı telefonla aramalar, eleştirisel reklâmlar.
La lucha mezquina por mi atención las llamadas tarde en la noche, la publicidad de ataque.
Gece yarısı benimle McKibble'ın hurdalığının deposunda buluş.
Ven a la chatarrería de McKibble y nos vemos en el almacén a medianoche.
Dinle, gece yarısı nakit para ile orada olacağım.
Estaré allí a medianoche con el dinero.
Gece yarısı, çığlıklarımızın duyulmayacağı ıssız ve ürkütücü bir yerdeki ticari işlem.
Una transacción comercial en plena noche en un lugar desierto y aterrador donde nadie oirá nuestros gritos.
Sel vardı, kiraladığım araba Gece yarısı yoldan çıktı.
Había inundaciones. El carruaje que alquilé fue arrastrado en la noche. ¿ Os lo podéis imaginar?
Tüm tartışmalardan sonra Gece yarısı aniden öldüğünü söylediler.
Después de todas sus deliberaciones, dicen que murió de repente... en la noche.
O silahlar dün gece elimizde olsaydı sence şehrin yarısı bugün kayıp veya ölü olur muydu?
Si las hubiéramos tenido anoche ¿ crees que la mitad de este pueblo estaría muerto o desaparecido hoy?
Ve unutmayın, geçe yarısından sonra yemek yemek ve bir şeyler içmek yok.
Y recuerde, nada de comida ni bebida después de medianoche.
Çalışıyor. Yarın gece Vogue dergisi için büyük bir parti ayarlamaya çalışıyor.
Está tratando de alquilar el club para una gran fiesta de la revista Vogue para mañana por noche.
Yarın gece benimle çıkar mısın?
Sales conmigo mañana a la noche,
Yarın sınavım var ve evdeki salaklar bütün gece gürültü yaptı.
Tengo un exámen mañana, mis compañeros de cuarto hicieron bulla toda la noche.
- Gece yarısından hemen önceydi.
- ¿ Recuerda su estatura o cómo vestía?
Bir gece orada, donanmadan iri yarı, yakışıklı heriflerle takılıyordum.
Fui una vez y... me encontré con esos SEAL, eran... unos tíos guapísimos y enormes.
Bir şeyler olmalı. Yani yarım kalan işleriniz olmalı. Yoksa her gece buraya sıkışıp kalmazdınız.
Debes tener algo, un asunto inconcluso, o no estarías atrapado aquí todas las noches.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]