Geç kalma traducir español
998 traducción paralela
Yorgun görünüyorsun. Geç kalma.
"Pareces cansado, cariño, no vuelvas tarde."
- Geç kalma baba.
- ¿ Tardarás?
- Çok geç kalma Mary.
No vengan tarde, Mary.
Otelde 1061 numaralı odada buluşuruz, geç kalma!
Te veo en el hotel, habitación 1061, ¡ y rápido!
Geç kalma.
Date prisa.
Çok geç kalma, dışarı çıkacakmışsınız.
No vuelvas tarde. Vamos a salir.
Sakın geç kalma.
Sé puntual.
Geç kalma Gelgit kimseyi beklemez.
Sobre todo sea puntual, el barco no espera.
- Geç kalma.
- No tardes.
- Geç kalma tatlım.
¿ Tardarás mucho? No, querida.
Marley'deki yemeğe sakın geç kalma.
No se te ocurra llegar tarde a la cena de Marley esta noche.
Çaya geç kalma, canım.
No vengas tarde a tomar el té, Lina.
Fazla geç kalma Dude.
No tardes demasiado, Dude.
- Paula. Geç kalma.
- Paula, no tardes.
- Geç kalma.
No se demore.
Charlie, geç kalma. Araştırmacılar 4'te burada olacak.
Charlie, no vuelvas tarde, los de la entrevista vienen a las 4.
Geç kalma. "
Vuelve pronto.
Geç kalma, Marty. Hemşirelik yapamam...
No tardes mucho, Marty, no se me da bien hacer de niñera.
Çok geç kalma, canım.
No muy tarde, cariño.
Pekala Kaptan. Ama sakın çok geç kalma.
Muy bien, capitán, pero no lleguen tarde.
- Söylemiştim, geç kalma ihtimalim var.
- Te lo dije, será demasiado tarde.
Erken yatacaksan geç kalma yat uyu.
Será mejor que te acuestes pronto, si tienes que levantarte temprano.
- Çok geç kalma.
- No tardes mucho.
Geç kalma.
No pierdas tiempo.
- Sakın geç kalma.
- No te retrases.
- Geç kalma.
- No vengas tarde.
Geç kalma sevgilim. - Erkenden gelirim.
Estaré antes.
Yarını unutma, ve geç kalma.
Querido, ahora que estamos solos, mañana a ver si eres puntual.
- Çok geç kalma.
- No vengas tarde.
- Bersagliera için geç kalma sakın.
- Un sombrero. - No puedes defraudar a la Legionaria.
- Geç kalma. - Peki.
- Vuelve temprano.
Geç kalma. Sana sadece bir saatini ayırabilir.
Sundstrom sólo dispone de una hora.
Geç kalma.
No llegues tarde.
Akşam yemeğine geç kalma.
No llegues tarde a cenar.
- Geç kalma tatlım.
No tardes mucho. No.
Geç kalma. Kalmam.
- No tardes.
- Geç kalma, Clarice.
- No te retrases, Clarice.
Çok geç kalma. İyi geceler.
No vuelvas demasiado tarde.
Geç kalma. Merak etme.
- ¿ Me prometes que no llegaréis tarde?
Haydi, geç kalma.
- Venga, vamos.
Tamam tatlım, geç kalma.
Muy bien. No llegues tarde.
- Geç kalma anne.
- No te retrases, mamá.
Akşama fazla geç kalma.
Te veré al rosado atardecer.
Geç kalma.
Sé puntual.
Sakın geç kalma.
- ¿ Qué ocurre?
- Geç kalma!
- No pares.
Geç kalma ama.
No tardes.
- Geç kalma.
- No llegues tarde.
- Lütfen geç kalma.
Taguchi de Nitto Electric.
Gidip yat şimdi, bu filmlere takılıp geç vakte kalma.
¿ Ahora te irás a la cama o seguirás trabajando en tus películas?
Aman geç kalma!
No puedes llegar tarde.
geç kalmayın 19
geç kalmam 34
kalmadı 44
kalmamış 19
kalmam 16
kalmak istiyorum 46
kalmayacağım 36
kalmanı istiyorum 30
kalmamı ister misin 17
kalmak mı 16
geç kalmam 34
kalmadı 44
kalmamış 19
kalmam 16
kalmak istiyorum 46
kalmayacağım 36
kalmanı istiyorum 30
kalmamı ister misin 17
kalmak mı 16