Her ne olursa traducir español
2,195 traducción paralela
O gün ya da bir başka gün her ne olursa olsun Jonathan kaderini kendi belirledi. Bunu biliyorsun.
No importa si esto sucede este día o cualquier otro día Jonathan puso su propio destino en marcha.
Ava ve benim aramda her ne olursa olsun, Jüri Boyd'ların sözü yerine bizi dinleyecektir.
Lo que sea que esté pasando con Ava y yo, un jurado va a tomar nuestra palabra sobre la de Boyd.
Yine de bugüne kadar her hâlükârda her ne olursa olsun hâlâ her sene "Robotlar Güreşçilere Karşı" yı birlikte izleriz.
A pesar de ello, hasta el día de hoy, pase lo que pase, nos reunimos una vez por año para ver Robots contra luchadores.
Tanıyorum. Yaklaşık bir hafta önce şehirde görmüştüm... Ama olay her ne olursa olsun buna karışmayacağım.
La vi en la ciudad la semana pasada pero no importa de qué se trate, no me involucraré.
Her konuda ve her durumda bana gelebilirsin, Justin ile aranızda her ne olursa olsun.
Puedes contar conmigo para cualquier cosa, en cualquier momento, sin importar lo que pase entre tú y Justin.
aramızda her ne olursa olsun.
lo que sea que pase entre nosotros.
Evladının öfkesine ve küçümsemesine dayanmak ve her ne olursa olsun onun yanında olup onu sevebilmek kolay değildir seni reddettiklerinde bile.
Sí, no es fácil soportar la ira o el menosprecio de un niño y sólo para estar ahí para amarlos de todas formas. Incluso si te rechazan.
Her ne olursa olsun, tüm arkadaşlarımız burada olacaktı.
Todos nuestros amigos iban a estar ahí... por supuesto.
Onlar, hammadde ihtiyacı altın olması, olması ; gümüş, uranyum, her ne olursa
Ellos necesitan materia prima, ya sea de oro, ya sea plata, ya sea de uranio, lo que sea ;
- Bak, her ne olursa biz senin yanındayız.
Mira, pase lo que pase, estamos aqui para ti.
İkimiz de uzaktayken sebebi her ne olursa olsun bazı şeyler yaptık.
Ambos hicimos cosas cuando estuvimos separados no importa por qué razón.
Size söylüyorum, her ne olursa olsun,... iyi olacak.
Así que os digo, pase lo que esté pasando, todo va salir bien.
Her ne olursa olsun onun annesi olduğumu onun da benim küçük erkeğim olduğunu annenin çocuğuna olan sevgisini hiç bir şeyin azaltmayacağını söyledim.
Solo le dije que era su madre y el mi niño, y que pasara lo que pasara, nada puede cambiar lo mucho que una madre quiere a su hijo.
Bunun sizin için ne kadar zor olduğunu tahmin bile edemiyorum. Ama eğer bize söyleyebileceğiniz herhangi bir şey varsa. Her ne olursa, özellikle bu sabah olanlar hakkında.
No me puedo imaginar lo difícil que le debe resultar, pero si hay algo que pueda contarnos, cualquier cosa, sobretodo de esta mañana, eso ayudaría.
Bu gece her ne olursa olsun, unutma kendin kaşındın.
Lo que sea que pase esta noche, recuérdenlo... Ustedes se lo buscaron.
Ama her ne olursa olsun biz senin aileniz.
Pero no importa el qué, somos tu famiia.
Her ne olursa olsun, kendini kaybetme.
Pase lo que pase, no te des por vencido.
Her ne olursa!
y él no debería estar aquí en absoluto!
Her ne olursa olsun kardeşlerin bir birine güvenmesi gerekir.
Se supone que los hermanos deben confiar entre ellos, sin importar lo que pase.
Sebebi her ne olursa olsun birileri, bir NYPD aracına elli el ateş etti.
Da igual cuál sea la razón por la que alguien le pegó cincuenta tiros a un coche de la Policía de Nueva York.
Ve şunu bil ki bilgin olsun her ne olursa olsun onu yaparım ne zaman nerde istersem.
Para tu información, yo... con quien yo quiera cuando quiera, donde quiera.
Her ne olursa...
Pase lo que pase...
Her ne olursa olsun...
Pase lo que pase, voy a...
Ama aynı zamanda, bazı yeni şeyler yapmalarını da görmek istiyorum... bizim neslimizi bizim çağımızı tanımlayan türde... yeni olan bir şeyler ve çabuk giden... yani bilirsin ufak bir kutu gibi olmayan kaçan, bilirsin işte, giden her ne olursa gibi şeyler
Pero, al mismo tiempo, me gustaría verles hacer algo nuevo que de algún modo defina nuestra generación, nuestra era, algo que sea nuevo y que nos impulse por el buen camino eso no es, ya sabes, una pequeña caja que eche, sabes, lo que sea, hojas y cosas, ya sabes, que es genial.
Her ne olursa olsun, bir ailen olduğunu unutma.
Por si acaso, tienes una familia, recuerdas.
geçe çekilen bu görüntülerde bu gördüğümüz her ne olursa olsun.. .. sizi temin ederim bu bir uydu değildir. Uzayın derinliklerinden gelmektedir.
Pillamos este Lo-que-sea revisando nuestro registro de imágenes nocturnas... y puedo decirles con seguridad que no era ningún satélite, sino que vino del espacio profundo.
Ve ben aramızda ne olursa olsun her zaman onu kahraman olarak göreceğim.
Y esta persona va a apoyar a su héroe sin importar la cantidad de lodo que le arrojen.
Ne kadar alakasız olursa olsun, bize anlatacağın her şeyin yardımı dokunabilir.
Cualquier cosa que pueda decirnos, no importa lo insignificante que parezca, puede ayudarnos.
Dünyamızı korumak için ne pahasına olursa olsun her şeyi yapardın.
Sin importar el precio para proteger nuestro mundo.
Ve ona her ne sebeple olursa olsun bu yaptığının sınırı aştığını söyleyeceğim.
Y le diré de forma muy clara que ha cruzado los límites esta noche.
Yapmam gereken ne kadar işim olursa olsun fark etmez her zaman hazırlıklı olurdum.
Yo siempre estoy preparada sin importar cuánto tenga que parlotear.
Tamam. Eğer seni her ne sebeple olursa olsun bir daha mahallemde görürsem bu levyeyi kullanmaktan çekinmeyeceğim. - Beni anladın mı?
Si vuelvo a verte en mi vecindario o en cualquier otro lado alguna vez esa llave de cruz tendrá mente propia.
Her bilgisayarda oluşturulan görüntü, ne kadar gerçekçi olursa olsun yeterince yaklaştığınızda piksellerine ayrışır.
Amplía. Toda imagen generada por ordenador no importa lo realista que sea, se descompone en pixels cuando te acercas lo suficiente.
Ne olursa olsun tablo parası, uyuşturucu veya insan elden çıkarmak her zaman sorun olur.
Lo que sea, dinero para un cuadro, drogas, o una persona el intercambio es el problema.
Biliyorum şu an başından bir sürü şey var... bilirsin, bir şeye ihtiyacın olursa her ne olursa,
Ya sé que estan muy complicados ahora mismo.
Ve Lord'um, siz de çok iyi biliyorsunuz ki, bir insan ne kadar haklı olursa olsun, her zaman düşmüş olan kişi "suçlu" bulunur.
Y usted, mi Lord, sabe muy bien que no importa cuán en lo correcto pueda estar un hombre, siempre encuentran culpable al caído.
Çünkü ne olursa olsun bir kadın her zaman, beklenmeye değer olduğunu hissetmek ister.
Porque no importa qué, a una mujer le gusta sentir que ella vale tanto la pena como para esperar.
Yale'de istediğimiz öğrenci türü yaptığı her şeyi kalbine ve ruhuna koyan ne olursa olsun onu dışarı çıkartmayan öğrenci türüdür.
El tipo de estudiante que queremos en Yale es el que pone su corazón y alma en todo lo que hace sin importar lo que pudiera suceder.
İlişkileri her ne şekilde olursa olsun, açıkça belli ki bebek yetiştiremezler.
Bueno, sea cual sea su relación, ellos claramente no están equipados para criar un bebé.
Ama ne olursa olsun sen her zaman benim, koltuğun ortasında ayaklarını toplayarak oturan o küçük kızım olacaksın.
"pero sin importar que, siempre serás mi pequeñita" "acurrucada en el asiento del medio de este coche." "Este es mi último regalo para ti, Eleanor,"
İçinde ne olursa olsun emin olunacak bir tek şey vardır ki o da, her çantanın sahibi hakkında bir şeyler söylediğidir sahibi bilse de bilmese de.
Independientemente de lo que encuentres dentro, puedes estar seguro de una cosa. Cada bolso dice algo de la persona que lo lleva, lo sepa ella, o no.
İçinde ne olursa olsun emin olunacak bir tek şey vardır ki o da, her çantanın sahibi hakkında bir şeyler söylediğidir sahibi bilse de, bilmese de.
Independientemente de lo que encuentres, hay una cosa de la que puedes estar seguro. Cada bolso dice algo sobre la persona que lo lleva, lo sepa ella o no.
Her ne hal olursa olsun deneklerle muhabbet etmeye izniniz yoktur.
Bajo ninguna circunstancia entablen conversaciones con los sujetos.
O gece bütün olanları anlatmanı istiyorum. Ne kadar küçük olursa olsun hatırladığın her şeyi. Polise söylemediğin herhangi bir şeyi.
Oye, quiero que me cuentes todo lo que pasó esa noche todo lo que recuerdes, no importa lo pequeño que sea, todo lo que no le dijiste a la policía.
Durum ne olursa olsun ne kadar umutsuz olursa olsun her zaman biraz kumar oynayıp biraz blöf yapabiliyorsun.
No importa cuál fuera la situación, ni que tan desesperada, siempre tenías alguna táctica, algún engaño que poner en práctica.
Benim tanıdığım Gaius, her ne yapmış olursa olsun Merlin'in asılışını asla dört gözle beklemez.
El Gaius que conozco nunca desearía ver a Merlin colgado, no importa que haya hecho.
Ne olursa olsun, her ne duyarsanız duyun bu odada kalacaksınız, anladınız mı?
No importa qué pase, qué escuche, se queda en este cuarto, ¿ entiende? Sí.
Biz doktorlar, aslında ayakta uyumamızla iftihar ederiz. Her ne koşulda olursa olsun.
Los médicos nos jactamos del hecho de poder prácticamente dormir de pie cuando sea, donde sea.
Ne olursa. Her şeyi.
Cualquier cosa.
Bu andan itibaren, onlar da göçebe. Sürekli ilerlemek zorundalar. Her ne pahasına olursa olsun.
A partir de este momento, son migrantes, impulsados a moverse, sin importar el precio.
Ne kadar itici olursa olsun her kadının deniz kızı olma zamanı vardır.
Verás, todas las mujeres aunque al principio hayan parecido repugnantes tienen un reloj de sirena :
her ne olursa olsun 80
her neyse 2842
her ne ise 107
her ne kadar 48
her ne istersen 16
her neredeyse 27
her neyse işte 22
her ne olduysa 22
her ne haltsa 24
ne olursa olsun 694
her neyse 2842
her ne ise 107
her ne kadar 48
her ne istersen 16
her neredeyse 27
her neyse işte 22
her ne olduysa 22
her ne haltsa 24
ne olursa olsun 694