Her şeyi denedim traducir español
418 traducción paralela
Her şeyi denedim.
Lo he probado todo.
Her şeyi denedim... Islık çaldım, alkış tuttum, kızarmış pastırma erdim, bir faydası olmadı.
Le he silbado, le he dado palmadas le he frito panceta, no hay caso.
Metabolik hızını arttırmak için bir şey yapamaz mısın? Her şeyi denedim.
- ¿ No sube el ritmo del metabolismo?
- Arabella, inan her şeyi denedim.
- Arabelle, ya hice todo.
# Her şeyi denedim ama seni nasıl unuturum bilemedim #
He probado todo para tratar de olvidarte.
Her şeyi denedim.
Lo he intentado todo.
Her şeyi denedim ve hiç bir şey işe yaramıyor.
Lo he intentado todo y nada funciona.
Her şeyi denedim.
He intentado todo lo demás.
Bildiğim her şeyi denedim.
Lo intenté todo.
Baban hastalandığı zaman, her şeyi denedim.
Cuando cayó enfermo, lo intenté todo.
Dün gece dairesinde yoktu. Senin söylediğin her şeyi denedim, olmadı.
No estaba en su apartamento y he probado todo lo que me ha dicho y no funciona.
Her şeyi denedim.
He probado de todo.
Mali durumumuzu düzeltmek için her şeyi denedim.
He intentado todo para restablecer nuestras finanzas.
Geçen yıl Matthias'ın adamlarında birini yakaladığımda, Onun üzerinde her şeyi denedim.
El año pasado cogí a uno de los de Matthias... y probé todo lo que tenía con él.
Düşünebildiğim her şeyi denedim.
Intenté todo lo que se me ocurrió.
Her şeyi denedim.
He intentado todo.
Her şeyi denedim... tehditler, dualar, vaatler.
Lo he intentado todo. Amenazas, ruegos, promesas.
- Michelle Osgood. Başka her şeyi denedim.
Ya lo he intentado todo.
Her yere gittim... Varşova dahil her şeyi denedim...
He intentado por todos los medios, he estado en todas partes, incluso en Varsovia...
O serseriyi adam etmek için her şeyi denedim.
Lo he intentado todo con ese canalla.
Her şeyi denedim.
He intentado de todo. ¿ Me puedo quedar con él?
Her şeyi denedim efendim, sonuca ulaşmak için yasal her yolu denedim... ve attığım her adımda aşağılandım.
Lo he intentado todo, señor. Todos los medios legales para conseguirlo. Y me han humillado siempre.
- Her şeyi denedim Sam.
- Yo intenté todo, Sam. - ¿ En serio?
Her şeyi denedim.
Intenté todo.
- Her şeyi denedim.
- Me hice una tripa!
- Her şeyi denedim ama...
- Lo he probado todo, pero...
Her şeyi denedim.
Ya intenté todo.
Her şeyi denedim ama en iyisi bu.
Lo he probado todo, pero esta forma de vivir es la mejor.
Nick, her şeyi denedim.
Nick, intenté todo.
Uzak ya da yakın mesafede, Yüksek ya da düşük bantta her şeyi denedim ama kimseye ulaşamadım...
De larga o corta distancia... no consigo contacto con nadie.
Her şeyi denedim. Her türlü köpek mamasını denedim.
He probado con todas las marcas.
- Yani klişe olan her şeyi denedim. - Hayır.
- Dije todos los tópicos imaginables.
Mümkün olan her şeyi denedim.
Hice todo lo posible.
Bildiğim her şeyi denedim.
Ya hice todo lo que sabía.
Her şeyi denedim. Bir faydası yok.
He intentado todo, pero no hay forma.
Her şeyi denedim.
Chico, eso suena horrible.
Her şeyi denedim.
Lo he tratado todo.
Her şeyi denedim, tamam mı?
Lo he intentado todo. ¿ Vale?
Seni çıkarmak için her şeyi denedim.
Lo intenté todo para sacarte de ahí.
Yedi yıl, her şeyi denedim.
Por 7 años, lo traté todo.
Her şeyi denedim. Onu gerçekten dinlemek hariç.
E intenté todo... excepto realmente escucharla.
Bildiğim her şeyi denedim. Hiçbiri işe yaramıyor.
He usado todo lo que sé en él, pero nada parece funcionar.
Henry'nin daha önce kullandığı her şeyi denedim.
Intenté con todos los que usó Henry.
Janus denen şeyi bulabilmek için her şeyi denedim.
Investigué en todas partes para hallar este asunto de Janus.
Her şeyi denedim ancak işe yaramadı.
Intenté algo y no funcionó.
Yapabileceğimi söylediğim her şeyi yapmayı denedim.
He intentado hacer todas las cosas que dije que haría.
Olumsuz düşünmek istemiyorum ama her şeyi denedim.
No estoy negativo.
Onun için her şeyi yapmayı denedim.
Traté de ayudarla.
- Her türlü şeyi denedim ben. Psikiyatristler, rahipler, cemiyetler... Benim gibi birine yardımcı olabileceğinizi mi düşünüyorsunuz?
He sido tratado por los mejores médicos, psiquiatras, sacerdotes, han rezado y hecho demasiado por mi, así que
- Ona her şeyi vermeyi denedim. - Biliyorum.
Traté de darle todo.
Her şeyi denedim.
Es una clave que hacía todo.
her şeyin bir zamanı var 23
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi biliyorum 83
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi biliyorum 83