English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ H ] / Hiç duymamıştım

Hiç duymamıştım traducir español

1,089 traducción paralela
Tuhaf değil mi? Bu sözü daha önce hiç duymamıştım :
No lo había oído nunca.
Hiç duymamıştım.
Nunca lo había oido.
Daha önce hiç duymamıştım.
- Nunca oí eso.
Bunu daha önce hiç duymamıştım.
Nunca oí eso.
Bunun şans getirdiğini hiç duymamıştım.
No sabía que diera suerte. Sí, sí.
Flossie'nin ağzından bu sözleri hiç duymamıştım. Bu beni daha da azdırmıştı.
Nunca había escuchado a Flossie usar semejante lenguaje.
Böyle dendiğini hiç duymamıştım.
Nunca me lo hab ¡ an dicho con esas palabras.
20 senedir bu işteyim... Norveç bonfilesini hiç duymamıştım.
Llevo años en el negocio y no conocía la ternera noruega.
- Böyle bir sinyal hiç duymamıştım.
No parece ninguna señal de radio que conozca.
Hiç duymamıştım.
Nunca había oído una de esas.
Onun böyle konuştuğunu hiç duymamıştım.
Nunca la he oido hablar asi.
- Hiç duymamıştım, efendim.
- Jamás lo había escuchado, señor.
- Hiç duymamıştım.
- No lo había oído nunca.
Adını hiç duymamıştım.
No he oído hablar de él.
Polisin bu şekilde konuştuğunu hiç duymamıştım.
Nunca había escuchado a un policia utilizar esa clase de lenguaje.
Onun müziğini severim, ama bu parçayı hiç duymamıştım.
Adoro su música, pero nunca había escuchado esta pieza.
İlginç, onları daha önce hiç duymamıştım.
Es extraño. Nunca escuché de ellos.
Böyle bir köpek sesini hiç duymamıştım.
No sonaba como un perro.
Bu şakayı hiç duymamıştım.
Nunca escuché esa antes.
- Hiçbir şey! Fotoğrafı göstermenizden önce ismini hiç duymamıştım.
Antes de ver su foto no había oído nada de él.
Daha önce bu şekilde konuştuğunu hiç duymamıştım.
Nunca te he oído hablar así.
Ama ben bunu hiç duymamıştım.
No tenía ni idea.
Hiç duymamıştım.
No conozco ese departamento.
Ve annen ve babanla ilgili bu şeyleri hiç duymamıştım.
Tienes fuego dentro tuyo para defender a gente realmente necesitada.
Bunu hiç duymamıştım.
- Esa no la había escuchado.
- Bunu hiç duymamıştım.
Me dijo que hasta cavó su propia tumba una vez. Nunca escuché eso. Sí.
Bunları daha önce hiç duymamıştım.
Nunca he oído de esas cosas.
Bunu hiç duymamıştım. Lezzetli bir şey mi?
No tenía ni idea. ¿ Es un exquisito manjar?
Senin bu kadar lanet okuduğunu hiç duymamıştım...
Creo que "cielos" y "maldita sea" son las palabras más fuertes que te he oído decir...
Bataklığın ortasında olan bir islah evini hiç duymamıştım.
Nunca oi hablar de un reformatorio en medio de la nada! Mira este loco!
Hiç duymamıştım.
No seríamos los primeros.
Onunla tanışmadan önce hiç duymamıştım.
Nunca lo había oído antes de conocerla.
- Kural budur. - Bunu hiç duymamıştım.
- Se llama "etiqueta".
Telefonunuza kadar, sizi hiç duymamıştım.
Uh, hasta su llamada, Nunca había escuchado de ustedes.
Bir yayının ortasında iltifat yağdırdığını hiç duymamıştım. - Jane?
Jamás lo había visto felicitar a nadie en pleno programa.
Böylesini hiç duymamıştım.
Nunca había oído nada así.
Hayır, bu gürültüleri önceden hiç duymamıştım.
No. Eran ruidos que no había oído nunca.
- Paul Manheim'ı hiç duymamıştım.
- No he oído hablar de Paul Manheim.
Daha önce hiç duymamıştım.
Nunca he oído hablar de ella.
Hayatımda hiç bu kadar duygusal birşey duymamıştım
Eso es lo más cursi que he oído en toda mi vida.
Kaçan bir Kumadam duymamıştım, hiç.
Nunca oí que un vigilante huyera, nunca.
Yosunlar hakkında daha önce hiç böyle kötü bir söz duymamıştım.
nunca escuche una palabra mala dicha acerca del musgo.
Hiç böyle bir hikaye duymamıştım.
Nunca he oído hablar estas historias...
Daha önce hiç böyle bir müzik duymamıştım!
¡ Nunca había oído música como esta!
Hiç böyle bir saçmalık duymamıştım.
¡ Es una gran estupidez!
Şunu dinleyin. Daha önce hiç böyle bir ses çıkardığını duymamıştım.
Nunca lo había oído hacer ese ruido.
Tommy Ray'den hiç şüphe duymamıştım.
Nunca he dudado de Tommy Ray.
- Onu hiç böyle yüksek sesle konuşurken duymamıştım.
- Nunca había gritado así.
Bundan daha önce hiç bu kadar dramatik bahsedildiğini duymamıştım.
Nadie se había referido a ella con tanto dramatismo.
Hayatımda hiç bu kadar iğrenç bir hikaye duymamıştım.
Nunca oí tantas historias repugnantes en toda mi vida.
Daha önceden hiç "bok" dediğini duymamıştım da.
Es que nunca te había oído decir la palabra "mierda".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]