English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ H ] / Hış

Hış traducir español

16,776 traducción paralela
Daha hızlı çalışın.
Tenéis que trabajar más rápido.
Palmer Teknoloji'den hırsızlık mı yapmaya çalışıyor?
¿ Está intentando robar en Palmer Tech?
Öyle olsa da, güvenlik duvarını, Beatles şarkısı notası çıkartmaktan daha hızlı aşarım.
Sea como sea, puedo violar tu firewall más rápido de lo que puedo remover los derechos de una canción de los Beatles.
Bildiğiniz üzere, batarya teknolojisi on yıllardır duraksamada. Bataryalar 1970'lerdekinden ne daha uzun ömürlü, ne de daha hızlı şarj oluyor.
Como saben, la tecnología de las baterías ha estado estancada por décadas, con la duración de las baterías y sin cargar más rápido de lo que lo hacían en los 70 ´ s.
Hızlı oldu. Şaşırmış gibisin.
- Eso fue rápido.
O hızlı reflekslerine bir şey olmamış desene John.
Aún tienes esos reflejos rápidos, John.
İkimiz birden çalışırsak daha hızlı olabilir.
Esto irá dos veces más rápido si estamos los dos juntos.
Örneğin, üçüncü sıradaki sarışın piliç öğleden sonra abamı yıkayacak. Bu sırada sorucu Küçük Bayan Hırçın huzurevinde çalışacak.
Por ejemplo, la chica rubia de la tercer fila lavara mi carro esta tarde mientras, la Pequeña Fruncida preguntona trabajara en una casa para viejos.
Senin DNA'nı kullandılar ve hızlandırılmış büyüme sürecine soktular.
Usaron tu ADN y lo pusieron en un proceso de crecimiento acelerado.
Agents of S.H.I.E.L.D'da daha önce...
Anteriormente en "Marvel's Agents Of S.H.I.E.L.D."...
S.H.I.E.L.D.'ın hiçbir ajanı kameraya bu kadar kolay yakalanmaz.
Ningún Agente de S.H.I.E.L.D. sería captado por las cámaras así de fácil.
Daisy, S.H.I.E.L.D.'ın takip etmemesi için Fitz'i uyarmış.
Daisy avisó a Fitz de que S.H.I.E.L.D. no la siguiera.
S.H.I.E.L.D.'a katılma sebebim oydu.
Era la razón por la que me uní a S.H.I.E.L.D.
S.H.I.E.L.D.'ın Kree Orakçılarından farkı yok. İkisi de sonu gelmeyen savaşlar için askerler yaratıp duruyor.
S.H.I.E.L.D. no es mejor que esos'Reapers'Kree... ambos creando soldados para sus guerras sin fin.
S.H.I.E.L.D.'daki arkadaşlarım savaşları durdurmak istiyor. Başlatmayı değil.
Mis amigos de S.H.I.E.L.D. querían detener guerras... no iniciarlas.
S.H.I.E.L.D.'ın var olmasının tek sebebi savaşmak.
La única razón por la que existe S.H.I.E.L.D. es para luchar en guerras.
Hive karşılaştığımız hiçbir şeye benzemez. Bu yüzden her biriniz S.H.I.E.L.D.'ın sunabileceği en iyi ekipmanlarla donatılacaksınız. Çelik yelek, ısıya duyarlı kızıl ötesi ve ufak bir orduyu peri tozuna dönüştürecek kadar kıymık bombası alacaksınız.
Hive no se parece a nada que nos hayamos enfrentado... por eso cada uno de vosotros llevará... con lo mejor que S.H.I.E.L.D. tiene para ofrecer... equipo táctico de kevlar completo, infrarrojos sensibles al calor... y suficientes bombas'Splinter'... para convertir un pequeño ejército en polvo de hadas.
Sen S.H.I.E.L.D. ile beraberdin.
Es solo... que eras de S.H.I.E.L.D.
S.H.I.E.L.D akademisinde sınıfı birincilikle bitiren kişiyi söylediğini varsayıyorum. Hassas nokta bu.
Oh, asumo que te refieres a la que... acabó primera de la clase en la Academia de S.H.I.E.L.D.
Benim güçlerimi Kree bahşetti. Seninkileri de S.H.I.E.L.D.
Mis poderes fueron dados por los Kree... los tuyos por S.H.I.E.L.D.
S.H.I.E.L.D. konusunda neden endişeleniyorsun?
¿ Por qué te preocupa S.H.I.E.L.D.?
S.H.I.E.L.D.'daki insanlar benim arkadaşım.
La gente de S.H.I.E.L.D. son mis amigos.
S.H.I.E.L.D. mı?
¿ S.H.I.E.L.D.?
Kaybolmuş değilim artık. S.H.I.E.L.D beni kurtarmaya çalışmayı bırakabilir artık.
Todo el mundo en S.H.I.E.L.D. puede dejar por fin de intentar salvarme.
- Öyle mi? Yani, S.H.I.E.L.D beni önce Rising Tide'dan kurtardı.
Es decir, primero, S.H.I.E.L.D. me rescata de'Rising Tide'... y después de mis, lo admito, no muy buenos padres... y ahora, una vez más...
Sonra, şüphesiz ki çok iyi sayılmayan ailemden ve şimdi bir kez daha, S.H.I.E.L.D zavallı Daisy'yi kurtarmak için motive olmuş durumda.
S.H.I.E.L.D. ha llevado a cabo un asalto con sus tropas para salvar a la pobre Daisy.
S.H.I.E.L.D.'ın yaptığı da buydu zaten.
Eso es lo que ha estado haciendo S.H.I.E.L.D. ¡ Míranos, Mack!
S.H.I.E.L.D bizi ihtiyaç duyduğu hâle getirdi.
S.H.I.E.L.D. nos convirtió en lo que necesitaba. No.
Hayır. S.H.I.E.L.D.'daki hiç kimse sana bir şey yapmadı.
Nadie de S.H.I.E.L.D. te ha obligado a hacer nada.
Senin için nasıl sonuçlandı? Bobbi ve Hunter'ın S.H.I.E.L.D.'ı bizi korumak için bıraktığını biliyorsun.
Sabes muy bien que Bobbi y Hunter dejaron S.H.I.E.L.D... para protegernos.
S.H.I.E.L.D.'ı bıraktılar çünkü kalmak için bir sebep yoktu. Çünkü S.H.I.E.L.D.'daki hiç kimsenin bir önemi kalmamıştı.
Dejaron S.H.I.E.L.D. porque no había motivo para quedarse... porque nadie más en S.H.I.E.L.D. les importaba.
Hata yaptım çünkü artık bir ajan gibi düşünmüyorum. Çünkü artık S.H.I.E.L.D'in ajanı olmak istemiyorum.
Se me pasó porque no estaba pensando como una espía... porque no necesito ser una Agente de S.H.I.E.L.D.
S.H.I.E.L.D.'a olan bağın kabul ettiğinden daha güçlü.
Tus lazos con S.H.I.E.L.D. son más fuertes de lo que admites.
S.H.I.E.L.D ile işim bitti.
He terminado con S.H.I.E.L.D.
Ah, m-a-S-H?
¿ M-A-S-H?
-... birazcık hızını ayarlamalısın, hepsi bu.
Ir más despacio.
Agents of S.H.I.E.L.D'da daha önce...
Anteriormente en Marvel's Agents of S.H.I.E.L.D...
S.H.I.E.L.D'in başlangıcında ikisi de oradaydı.
Ambos estaban allí cuando empezó S.H.I.E.L.D.
S.H.I.E.L.D'in toplum tarafından kabul görmesinin zamanı geldi.
Ya es hora de que S.H.I.E.L.D. salga del hielo *...
Hive ve ya S.H.I.E.L.D olmadan. Sadece ikimiz. Tek başımıza ve her şeyden uzakta dünyayı görürüz.
Ni Hive, ni S.H.I.E.L.D.... solo... solo nosotros dos... solos y lejos de todo... solo viendo el mundo.
S.H.I.E.L.D'in yardım konusunda son derece vasıflı olduğu sorunlar.
Problemas para los que únicamente S.H.I.E.L.D. está cualificada para ayudarle.
S.H.I.E.L.D'in güvenlik sistemine girebildin mi?
¿ Has accedido al sistema de seguridad de S.H.I.E.L.D.?
Ön saldırı. Bu S.H.I.E.L.D'in işi değil.
No es un trabajo para S.H.I.E.L.D.
Quantico'dakinden daha hızlısın.
Tu cinta es incluso más rápida que en Quantico.
Senin hızına yetişmeye çalışıyorum.
Solo intento mantener tu ritmo.
Prince's Road üzerinde hızla ilerleyen şüpheli park edilmiş araçlar ile birlikte açık bir yola ilerliyordu.
A gran velocidad a lo largo de Prince's Road, el sospechoso se acercó a una línea de coches aparcados con vía abierta delante
G-36'ın saniyede 900 metreden hızlı atış yaptığını düşünürsek atışlarımızın şüpheliyi aşıp geri sekerek bize hasar verme riskini fark ettim.
Dado que el G36 tiene una velocidad inicial mayor de 900 metros por segundo, Detecté un riesgo significativo de que nuestras balas pudieran atravesar al sospechoso y rebotar hacia nosotros hiriéndonos.
Ronan'daki tek sıkıntı, çok hızlı bitmesiydi.
El único problema con Ronan es que fue demasiado rápido.
Bak. Hızlı bir operasyon toplantısı yapmamız gerek.
Bien, mira, tenemos que hacer una rápida reestructuración operacional.
Agents of S.H.I.E.L.D'da daha önce...
Anteriormente en Marvel's Agents of S.H.I.E.L.D....
- Peki ya S.H.I.E.L.D.?
¿ Y SHIELD?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]