English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Inşa

Inşa traducir español

9,055 traducción paralela
Mesele sensin ve kendi ellerinle inşa ettiğin intikam hapishanen.
- Esto es por ti. Y por la prisión de venganza que te construiste.
Evet, bu durumu sen inşa ettin Doktor.
- No. Sí, tú diseñaste esta situación, Doctor.
Burası hiç olmaması için inşa edilmiş.
Fue construido para no tener ninguna.
Eğer birisi bilgisayar kullanarak evren inşa ederse, bizler buna dair kanıtları bulabiliriz.
Si alguien construyó nuestro universo en una computadora, deberíamos poder encontrar esta cuadrícula que apuntala todo.
Eğer bir bilgisayar içinde... bir tür geniş ağlı program kodu içinde yaşıyorsak... tüm programlar aslında evreni inşa etmiştir.
Si estamos viviendo en una realidad virtual dentro de una computadora, algún tipo de código masivo debe ejecutar todos los programas que hacen a nuestro universo.
Tek yapmamız gereken bu şeyle inşa edilmiş üç ve üzeri katlı bütün binalara bakmak.
Todo lo que tenemos que hacer es mirar en cada edificio tres pisos o más altos que fue construido con estas cosas.
Tamam, yaptığın şey çirkindi. - Aldatmanın iyi bir şey olduğunu kesinlikle söylemiyorum ama evlilik birlikte inşa edilen güzel bir şey. Biz de birbirimizi aldatarak çirkinlik yapıyorduk.
Lo que hiciste fue feo y fue malo que ambos fuéramos infieles.
Bazıları "Çin neden İzlanda'ya bir liman inşa etmek istiyor?" diye sorabilir. - Dünyanın öbür ucundayız.
Algunos se preguntarán por qué los chinos construirán un puerto aquí.
Karımın kollarında koptular dünyadan. Ama bu şehri inşa ederek teselli buldum.
Fueron arrancados de los brazos de mi mujer, pero encontré consuelo en la construcción de esta ciudad.
Kurbanlar ona şifa veriyor. Bedenini yeniden inşa etmesine yardım ediyor.
Los sacrificios están sanándole, ayudándole a reconstruir su cuerpo.
O burada benimle, birlikte inşa ettiğimiz yerde.
Está aquí conmigo, en el lugar que construimos juntos.
Bu yüzden aktığınıza inanıyorsunuz,... çünkü hikâyeyi inşa eden sizsiniz.
Por eso se siente como si estuviese fluyendo, porque estoy construyendo esta historia del Yo.
Yaptığın onca şey, burayı tekrar inşa etmen, insanları koruman ve insanlarını minnetini göstermesi işte.
Bueno, todo lo que haces, reconstruir este sitio, proteger a la gente... Todo el mundo está agradecido, ¿ no?
IMAX sineması inşa edeceklermiş.
Van a horadar todo para construir un cine IMAX.
Dükkanımızın yerine IMAX sineması inşa edeceklerine inanamıyorum.
No puedo creer que nos van a reemplazar con un cine IMAX.
Biliyor musun? Tam buraya şu kulelere bakan bir restoran inşa etmeliler.
Deberían construir un restaurante justo aquí con vista a esas torres.
Kesinlikle benden sonra inşa edilmiş.
Definitivamente construido después de que estuviese aquí.
Yeniden inşa edeceğiz. Doğru şekilde.
Vamos a reconstruirla... de la forma adecuada...
Dünya Askeri Birliği'nin gizli yeri, Sınır Savaşları sırasında inşa edilmiş. 20'lerden beri de kapalı durumda.
Un lugar oscuro, construido durante la guerra palida y ha estado bien sellada desde los'20s.
Bu kapak burası inşa edilmeden önceki eski mahalleye ait kanalizasyona açılıyor.
Esto lleva a una cloaca que era parte del viejo barrio que estaba aquí antes de que construyeran esto.
Büyük Savaş'ta savaşan tüm insanlar doğruluğun, dürüstlüğün yanında savaştıklarına ve daha iyi bir dünya inşa ettiklerine inanıyorlardı.
Todos aquellos que lucharon en la Gran Guerra creyeron que luchaban del lado de la virtud, que el mundo que ansiaban construir sería un mundo mejor.
Majesteleri idarenin baroneste kalmasına izin verse bile bir şey inşa edecek kaynaklara sahip değiliz.
Aún si Su Majestad le permite a la Baronesa permanecer en el poder, no tenemos los recursos para construir nada.
Ailenizin işini yeniden inşa etmekten sonra, hiç küçümsenemez.
Después de reconstruir el negocio familiar, nada menos.
Yeniden inşa edeceğiz.
Vamos a reconstruirla...
Yeniden inşa edeceğiz.
Vamos a reconstruirla... de la forma apropiada...
Bu konak bir kale gibi inşa edilmiş.
Esta mansión es como un fuerte.
- Helikopter inşa edeceğimi mi sandın?
¿ Qué, pensabas que iba a construir un helicóptero?
Geçidi neden inşa etmek istiyorsun Jemma?
¿ Por qué quieres reconstruir el portal, Jemma?
- Geçidi neden inşa etmek istiyorsun Jemma?
¿ Por qué quieres reconstruir el portal, Jemma?
Denizdeki gemileri çekerek gelgit kırıcısı inşa etmek...
Transportando barcos desde el mar, construyendo rompedores de marea...
Çok güçlü konukları için yeni bir bina inşa ettiler.
Construyó un ala nueva para sus huéspedes altamente desarrollado.
Kara Düzen'i pek sevdiğimi söyleyemem. Ama uzay gemisi inşa etmeyi biliyorlar.
No puedo decir que me agradan los de La Orden Oscura, pero si que saben construir una nave espacia.
Geçmişimde o çatı odasını inşa etmişler.
Han construido ese ático con cosas de mi pasado.
Geçidi inşa etmenize yardım etmeyeceğiz.
Nunca te ayudaremos a abrir otro maldito portal...
Evet ama kim inşa etti?
Sí, ¿ pero quién la construyó?
Guinevere, Excalibur'ı bütünleyemezsem inşa ettiğimiz her şeyi kaybederiz.
Guinevere... Si no completo Excalibur, perderemos todo lo que tanto nos costó construir.
O yüzden burada, Storybrooke'da yeni bir Camelot inşa etmeliyiz.
Es por eso que debemos construir un nuevo Camelot aquí en Storybrooke.
Washington mezarının bu binan içine inşa edilmesini istemişti.
Washington deseaba que su tumba fuera construida... dentro de los propios cimientos del edificio.
Evet, bunu ben inşa ettim, harita benim elimde.
Diablos, desembarco aquí, el mapa me pertenece.
Evet, bir fikrim var. Eğer herkesi hapse atarsanız yaz konağınızı inşa edecek kimsenin kalmayacağı gerçeğini hiç düşündünüz mü?
Sí, uno. ¿ Han pensado que si envían a todos a prisión no quedará nadie para construir su palacio de verano?
Biz inşa ettik.
Nosotros lo construimos.
- Fakat onu inşa ettik. Gerçekten.
Pero la construimos, en serio.
Hadi gidip şu aptal şeyi tekrar inşa edelim.
Construyamos de nuevo esa porquería.
- Onlar için yeni bir kafes inşa ettik.
- Lo sé. - Les construimos una jaula.
Yeni bir dünya inşa etmek istiyorsan, kuralları çiğnemelisin.
Tienes que romper las normas si quieres construir un nuevo mundo.
Şimdi, burada olacakları söylüyorum. Bu üç yapı taşını yukarıda ki kamyonuma taşıyacaksın, derhal. Ben de kendime konforlu ve lüks bir yaşam inşa edeceğim.
Esto es lo que va pasar : vas a subir estos tres bloquecitos a mi camión y me voy a construir una vida de comodidad y lujo.
Biri yaratır, biri inşa eder.
Crea.
Suçluların olmadığı barış içinde bir dünya inşa edeceğim.
Crearé un mundo pacífico. Uno sin criminales.
Neden geçidi yeniden inşa etmemi istiyorsun Jemma?
¿ Por qué quieres volver a crear el portal, Jemma?
İnşa ettiğim her şeye karşı ciddi bir tehdit oluşturuyorsun.
Eres una amenaza legítima a todo lo que hemos construido.
Ne inşa ediyor?
¿ Qué está construyendo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]