Izin ver traducir español
18,547 traducción paralela
Yardım etmeme izin ver.
Déjame ayudarte.
- Yardım etmeme izin ver.
Déjame ayudarte. No.
- Asla olmaz. - Yardım etmesine izin ver.
- Debes dejar que te ayude.
- Onu rahatlamasına izin ver.
Déjala aliviarle su dolor.
- Onu hazırlamama izin ver.
Dame un minuto con ella.
Geçmelerine izin ver.
Déjalo pasar, está bien.
- Boşalmama izin ver.
Deja que acabe.
- Bana 30 saniye izin ver.
- Dame 30 segundos.
Sonarı denememe izin ver.
Permítanme probar el transmisor.
Çözmeme izin ver.
Déjame corregirlo.
Millete bir günlük izin ver.
Sólo dar a todo el mundo el día libre
- Yardım etmeme izin ver.
- No puedo. - Bien, déjame ayudarte.
- Evet. Lexa, izin ver Arkadia'ya gideyim.
Lexa, déjame ir a Arkadia.
En azından Kane ile konuşmama izin ver.
Al menos déjame hablar con Kane.
- Kavalyelik yapmama izin ver.
- Déjame ser caballero.
- Ailen izlemene izin veriyor mu?
- ¿ Tus padres te dejan ver esto?
Açıklamama izin ver.
Me explico.
Bekle, lütfen tekrar denememe izin ver.
Espera, por favor, déjame intentarlo de nuevo.
Hep onun kazanmasına izin ver.
¿ "Siempre déjalo ganar"?
Yardım etmeme izin ver o zaman.
- Pues déjame ayudarte.
Her zaman birilerinin seni taşımasına izin ver ne kadar zengin olursan ol.
Siempre deje que otra persona que flotan, no importa lo rico que eres.
Bakmama izin ver.
Déjame examinarte. Lo siento.
Şuna bakmama izin ver.
Déjame ver.
Ama bir şeyi anlamama izin ver.
Pero déjame entender bien algo.
Sana bir şey sormama izin ver, Nathan.
Déjame preguntarte algo, Nathan.
Tamam, yardım etmeme izin ver.
Bien, déjenme ayudar.
Bana bir saniye izin ver.
- ¡ No! Dame un momento.
Öncelikle, geçen akşam için özür dilememe izin ver.
Primero, déjame disculparme por la otra noche.
Fakat bak, sana bir nasihat vermeme izin ver.
Mira, déjame darte un consejo.
Eline bakmama izin ver..
Déjame ver tus manos.
Marcus, izin ver acını durdurayım.
Marcus, déjame detener el dolor.
Onun boşluğa erişmesine izin ver.
"Dejen que toque el vacío, la nada."
Şimdi NYPD'nin ve bölge savcısının işlerini yapmasına izin ver.
Y por ahora, deja que la policía y la fiscal hagan su trabajo.
- Açıklamama izin ver Francis?
- Te lo explicaré, Francis.
Denememe izin ver.
Dejadme intentarlo.
Telefonunu görmeme izin ver.
Dame tu teléfono.
Ahlakın kızını görmene engel olmasına izin verme.
No dejes que la decencia te impida ver a tu hija.
Seni görmelerine izin ver.
Deja que te vean.
- Stephanie, bize biraz izin ver.
Stephanie, danos un momento.
İzin ver lüften.
Déjala hablar.
Bize biraz izin ver lütfen.
Danos un momento, por favor.
İzin ver baharatı bıraksın.
Que ponga el condimento abajo
İzin ver.
Déjame.
İzin ver.
Déjame entrar.
İzin ver de yardım edeyim.
Déjame ayudar.
İzin ver.
Permítame.
İzin ver onu tekrar seveyim.
¡ Déjame amarlo otra vez!
İzin ver sen Patton, ben de General Bradley olayım ve geri çekilmeni tavsiye ediyorum.
Déjame... ser el General Bradley de tu Patton y aconsejarte que practiques el control.
Bana izin ver...
Y si me dejas...
Burada, lSadece izin ver, um...
Jack, co -
İzin ver onu besleyeyim.
¡ Por favor, deja que me lo quede!