English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Izni

Izni traducir español

5,829 traducción paralela
Ayrıca istediğim zaman dokunma izni geldi.
Además tengo luz verde para tocarla cuando quiera.
Ve bu izni... Epey kullanacağım.
Y voy a hacerlo... mucho.
İlişki için ona kızgındı. Ofisine giriş izni vardı. Tansiyon haplarının neye benzediğini de biliyordu.
Estaba enfadada por la aventura, tenía acceso a su oficina, y sabía qué aspirina era similar a su pastilla para la presión sanguínea.
Ben arama izni alacağım.
Yo pediré una orden de registro.
Donnie'den MYP kayıtları için arama izni isteyeceğim.
Voy a pedirle a Donnie una orden para los libros contables de PAV.
Arama izni çıkartabilirim, Dr. Esper. Muhtemelen FBI tarafından çalışmalarınızın gözler önüne serilmesini istemezsiniz.
Puedo conseguir una orden, doctor Esper, pero probablemente no quieras el tipo de publicidad que acompaña a una redada del FBI.
Bayan Peterson bir günlük hasta izni aldı, çünkü o gün adetinin başlangıcıydı.
La Srta. Peterson se ausentó por enfermedad porque es el comienzo de su período.
Bunu dönem izni veya maaşlı izin gibi bir şey olarak kayda geçirmemiz gerek.
Tendremos que llamarlo permiso de ausencia o período sabático o algo así.
Arama izni için yeterli.
Bueno, es suficiente para una orden.
Bazen sonraki af önceki izni yok sayar.
Es mejor pedir perdón que pedir permiso.
Sivastopol'e giden, ABD sınırları dışında geçiş izni olan bir jet istiyorum.
Quiero un jet Gulf IV, con depósito de combusible lleno, con aclarador NORAD fuera del espacio aéreo de EE.UU. a través de Sebastopol.
Yurtdışındaki bir banka için nasıl arama izni alabiliriz?
¿ Cómo vamos a conseguir una citación para un banco en el extranjero?
Tutukladığımız herkesin bir telefon görüşmesi yapması izni vardır, Teknik olarak, Branch'ı asla tutuklamadık.
Bueno, todo el mundo arrestamos se le permite hacer una llamada telefónica, y técnicamente, nunca nos detuvimos a Rama.
Onun flört etmeye izni yok.
- No se le permite las citas.
Açıklamaya uyan bir sevkiyat izni Johannesburg'den kuryeyle çıkmış olması olası.
Una autorización de embarque que coincidía con la descripción... de Johannesburgo de una posible mula.
Sadece Arcadia çalışanlarının ana sisteme giriş izni var.
Sólo los empleados de Arcadia tienen permiso para acceder al ordenador central.
Ailen neredeler? Onların izni olmadan seni yanımızda götüremeyiz.
No puedes venir con nosotros sin su permiso.
On dakika içinde arama izni gelmiş olacak ve telefonu izleyeceğiz.
Y dentro de menos de diez minutos, tendremos una orden para rastrearlo.
Polis Chris Jackson'ın telefonu için arama izni alacak, on dakika.
La policía de L.A. me da una orden para rastrear el móvil de Chris Jackson... 10 minutos.
Tüm birimler, arama izni gelene kadar ve Cooper BMW'nin önünü kapatana kadar beklemede kalın.
A todas las unidades, permaneced en vuestra posición, mientras esperamos por la orden y Cooper venga a bloquear el BMW.
Ben, arama emri ve cep telefonu için de takip izni çıkart. - Ben yaparım.
Ben, pon avisos de búsqueda y consigue una orden para intervenir su teléfono celular.
- O halde üzgünüm. Burası benim özel mülküm ve arama izni olmadan giremezsiniz.
- Pues entonces lo siento pero esto es propiedad privada y para entrar en mi casa van a necesitar una orden de registro.
Hop, hop, hop, hop. Sırf seni sevmem kızların odama girmeye izni olduğu anlamına gelmez.
Tan solo porque te amo, no quiere decir que se permitan chicas en mi habitación.
- Beni endişelendiren FBI'ın izni değil.
No es la sanción del FBI que me preocupa.
Biz de hakime o davaların düşürülmesi karşılığında S.P.K.'ya müşterilerimizin kayıtlarına emsalsiz bir erişim izni vereceğimizi söyleyeceğiz.
Que es por lo cual le diremos al juez que a cambio de esos casos siendo dejados, le daremos a la Comisión de Valores y Cambios acceso sin precedentes a los libros de nuestros clientes.
Ezilme izni...
Permiso para... Aplast...
Giriş izni verildi.
Tenemos confirmación.
En sakininin izni olmadan olmaz beyler.
No sin previa aprobación del residente.
Eichen Evi, Meredith'in ailesinden birinin izni olmadan kimseyle görüşemeyeceğini söyledi.
En la Casa Eichen dicen que Meredith no puede recibir visitas sin permiso de un familiar.
Atif hastalık izni aldı, bu yüzden yeni biri başladı, gelmesini söylemiştim.
Atif está de baja por enfermedad, así que tenemos a alguien nuevo. Le pedí que pasara por aquí...
203... Kuzey Amerika sınırları içinde uçuş izni.
203... privilegios de sobrevuelo para los territorios de América del Norte.
Rus gribi aşısının tek üreticisi olarak Corvadt'ın başarısız olmaya izni olmadığına inanıyoruz.
Pero como único productor de la vacuna de la gripe rusa, creemos que Corvadt no puede fallar.
Kiki, gerçekten üzgünüm ama Belediye Başkanı'nın ofisinden Jonny'ye brifing verme izni isterken seni dahil etmeyi unutmuşuz.
Kiki, disculpa, pero nos olvidamos de ti... al pedirle permiso al alcalde para informar a Jonny. No hay problema.
Altı hafta önce FBI tarafından alınmış bir arama izni.
Una orden del FBI de hace seis semanas.
Cinayet polisin daha kapsamlı bir arama izni almasını sağlar.
El asesinato proporciona a la policía de L.A. una mejor base para una orden.
Yargıç az önce bize tüm verilerinizi arama izni verdi.
El juez acaba de firmar una orden que nos concede permiso para revisar todos sus datos.
Ben en başından Alan'a neden seninle yaşama izni verdiğini anlamıyorum.
En primer lugar, no entiendo por qué dejas que Alan viva contigo.
Üzgünüm, kimse onaylanmış geçiş izni olmadan içeri giremez.
Lo siento, nadie entra sin un visado previamente autorizado.
- Baban oltaya gelmediğinde ise Tariq, Ma'an'ı babanın izni olmadan gazladı.
Y cuando tu padre no quiso picar en el anzuelo, Tariq gaseó Ma'an sin el consentimiento de tu padre.
Seni şımartmaya izni olan tek kişi benim, bunu sakın unutma.
Soy la única autorizada a mimarte, y que no se te olvide.
Bir İngiliz subayı bir İskoç'u işlenmiş bir suçun kanıtı olmadığı sürece zorlayamaz. Öyle olsa bile bir İskoç vatandaşını toprak sahibinin izni olmadan klan topraklarından çıkmaya zorlayamaz.
Un oficial inglés no puede obligar a un escocés a menos que exista prueba de que se haya cometido un crimen y aún así, no puede forzar a un escocés de las tierras del clan sin permiso del terrateniente afectado.
Ama donanma muhafızlarının Harekete geçme izni yok.
Excepto por la Guardia Marina, no se les permite participar.
Yapmam gereken her şeyi yapmama rağmen bana ziyaret izni vermiyorlar.
Hice todo lo que suponía Y todavía no me darán visitas.
Bu adam sabahleyin elinde bir arama izni ile ofislerimize geldiği için buradayız.
Estamos aquí porque él ha aparecido en nuestras oficinas esta mañana con una orden de registro.
- Arama izni almak için Yargıç Hopkins'i es geçtiğini söylememiş miydin?
- ¿ Qué quieres decir? - ¿ No dijiste que pasó del juez Hopkins para conseguir una orden de registro de nuestros archivos?
Bana yalnızca Bay Bishop'u sorgulama izni verin.Tek istediğim bu.
Permítame interrogar al Sr. Bishop. Es todo lo que pido.
O kaçıkların kaç tanesinin arama izni olmadan güneye kaçtığını biliyor musun?
¿ Saben cuántos de esos monstruos se va al diablo inesperadamente?
Ve bana sınıfınızda denetleme izni verdiğiniz için çok teşekkür ederim.
Y muchas gracias por dejarme asistir como oyente en tu clase.
Ramona odaya izni olmadan girdi..
Ramona entró a su cuarto. ¡ Sin permiso!
Hem onların telefonu hem oteldeki için arama izni alalım.
Pidamos una orden para esas llamadas y las del hotel.
Operasyon izni vermezler.
Nunca autorizarán una operación.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]