Katil o traducir español
2,594 traducción paralela
- İşte o an hırsızımız katil oldu.
Entonces el ladrón se hizo asesino.
Tekrardan ya James ya da Sarah. Ama Sarah'nın bir katil olduğunu sanmıyorum.
Una vez más, es o James o Sarah, y no veo a Sarah como a una asesina.
Katil o taraftan gelmiş olabilir.
Quizá el asesino lo atravesó.
Çünkü katil o.
Porque él es el asesino.
Aradığımız katil o olamaz.
Eso significa que no es nuestro asesino.
Bütün o seri katil olayını da kafaya takma.
Y no te preocupes por todo lo de asesina en serie.
- Sence katil o mu?
¿ Crees que él sea el asesino?
Yani katil o değil.
Así que no es el asesino.
Sence katil o mu?
¿ Crees que es la homicida?
Seri katil o değilse, içeri alıp dışarı atıveririz.
Si no es el asesino en serie, le pillamos y le soltamos.
Kurban ya da katil olmayan insanlara ihtiyacım var.
Necesito a personas que no sean víctimas o asesinos.
Katil o olabilir.
Podría ser nuestra asesina.
Katil o mu sence?
¿ Cree que él es el agresor?
İçgüdüm katil o diyor.
Mi instinto me dice que él es el asesino.
Ne gördüğümü bilmiyorum insansa bile katil o
No sé lo que vi. Pero si es un hombre, es homicidio.
Buradaki komşunuz, adı Gina Sinclair 206 numarada oturuyor, o bir tecavüzcü ve katil.
Su vecina aquí, Gina Sinclair, apartamento 206, es una violadora y una asesina.
Ya da katil inşaatta çalışıyordur.
O tal vez, el asesino conoce de construcción.
Benim bildiğim kadarıyla, o bir katil değil.
Por lo que he oído, no es ningún homicida.
O patlama öldürme kastıyla yapıldı ve hala dışarıda bir katil var.
Esa explosión tenía intención de matar y el asesino todavía anda suelto.
11 yıl içinde 109 dava incelenmiş ve... kamuya açık yerlerde işlenen cinayetlerin... sadece yüzde 3ünde katil kurbanı tanıyormuş... veya daha önce bir tanışıklığı olmuş.
- Bueno... En 109 casos estudiados durante 11 años, sólo en el 3 % de los asesinatos unitarios cometidos en lugares públicos el asesino conocía a la víctima - o, de hecho tuvieron contacto previo.
Ancak katil neden kurbanı kurutmak ister o kısmı anlayamadım.
Pero no sé por qué un asesino se preocuparía por mantenerla seca.
Katil ya onlardan bir şey alıyormuş ya da almaya çalışıyormuş.
El asesino o estaba excitándose, o intentaba sacarles algo.
O bir katil.
Es un asesino.
Tabii o psikopat katil bir ruh tarafından ele geçirilmediyse.
A no ser que sea un asesino psicópata poseído por un demonio.
Ama Anthony hala muamma ve eğer katil o değilse o da bir diğer kurban olabilir.
Pero Anthony aun está desaparecido,
Dur biraz. O sadece yalniz bir sosyetik. Eli baltali katil degil.
Un momento, es una mujer de sociedad solitaria, no una descuartizadora.
O bir katil.
Es una asesina.
O deli bir katil ve bir şekilde- - bir şekilde bunu saklıyor.
Es una asesina lunática y simplemente lo está ocultando de alguna manera.
Görünen o ki, elimizde bir seri katil var.
Parece que tenemos un asesino en serie.
O katil adalete teslim edilecek.
Este asesino será llevado ante la justicia.
Katil o olamaz.
No pudo ser el asesino.
Katil insansa, her zaman delil vardır. O zaman hikâyeyi oluşturmak çok kolaydır.
Si el asesino es humano, siempre hay alguna pista... entonces es más fácil reunir la evidencia.
O katil değil!
¡ Él no es el asesino!
Yani katil kimse Perry'leri ve Yoliyi'de o öldürdü.
O sea que quien mató a los Perry, asesinó a Yoli.
Ya da katil giydirmiştir.
o... el asesino se la ha puesto.
Çanak Oyunu kulüpte bulunan oyunlardan biri değil o hâlde katil, topu yanında getirmiş olmalı.
La máquina de lanzamientos no es uno de los juegos del club, así que el asesino debe haber llevado el balón.
Aynı katil motel odasında üzerindeki polen izini bıraktı ve o polen de bize bu kutuyu buldurdu.
El mismo polen rastreado al asesino en la escena de la habitación de motel, y el polen nos guió hasta esta caja de seguridad.
- Katil o değilse hayır.
No si no es el asesino, ¿ de acuerdo?
Ya da katil Victor.
O él es el asesino.
- O bir katil.
Es un asesino en masa.
Dinle, ben herhangi bir katil ya da kaçırılan bir çocuk hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Escuchen, no sé nada... sobre ningún asesinato o alguna niña desaparecida.
Ya da hepsi kurban veya katil olabilir. Aynı dediğiniz gibi, hepsi alâkasız.
O como dice usted, al azar.
Ya da katil.
O un asesino.
O bir katil.
Él es un asesino.
Bilinmeyen katil.
Por mi cuenta. No quiero que vayas o te pongas en contacto.
Hangisisin? Katil mi, yalancı mı?
Así que, quién eres, ¿ un asesino o un mentiroso?
Bir doktor mu yoksa seri katil mi olacağını kestiremiyordum.
No sabía si acabaría siendo médico o asesina en serie.
- Katil mi, maktul mü?
¿ Víctima o asesino?
O hâlde katil duş perdesini yırtıyor, cesedi buraya sürüklüyor ve hâlâ onu taşıması gerekiyor.
Así que el asesino... Tomó la cortina, y lo trajo hasta aquí. Y aun así necesitaba moverlo.
O bir katil!
¡ Eso estuvo buenísimo!
- O bir katil!
- Es un asesino.