Kaybol buradan traducir español
219 traducción paralela
- Niçin beni hep görmezden geliyorsun? - Hadi, kaybol buradan.
- ¿ Por qué siempre me desairas?
Kaybol buradan.
¡ Largo!
Pekâlâ. Yürü git. Kaybol buradan.
Está bien, fuera de aquí...
Kaybol buradan!
¡ Vete! ¡ Vamos!
Baba, kaybol buradan. Çabuk istasyona git. Sana gelmeyelim demiştim.
¡ Ya te había dicho, yo no debía venir!
Şimdi de kaybol buradan.
Y ahora, lárguese de aquí.
Kaybol buradan!
- Comprendo, un detective privado. - Eso es.
Kaybol buradan!
¡ Lárgate!
Hemen kaybol buradan!
¡ Fuera de aquí, rápido!
Yürü, kaybol buradan.
Vamos, lárguese.
Kaybol buradan!
Apártate, muchacha. Aparta.
Şimdi kaybol buradan.
Fuera de aquí.
12 saat içinde gelmezsem, çabuk kaybol buradan.
Si no he regresado dentro de 12 horas, lárgate de aquí.
- Tamamdır, tatlım, kaybol buradan.
- Muy bien, Candy, lárgate. - ¿ Qué?
Hey, kaybol buradan.
Oye, vete de aquí.
Kaybol buradan Max.
- Lárgate, Max. -?
- Kitabı bırakamadım. - Kaybol buradan.
- No puedo cancelarlo.
Şimdi kaybol buradan.
Vete de aquí.
Alf, hemen kaybol buradan.
Alf, tienes que salir de aquí.
Kaybol buradan!
¡ Ahora, vete de aquí!
- Şimdi kaybol buradan.
Fuera de aquí.
- Kaybol buradan, Joe.
Vete de aquí, Joe.
Bir şeyler satmıyorsun öyleyse kaybol buradan.
No vas a comprar, así que desaparece.
Eşyalarını al ve kaybol buradan.
Coge tus cosas y lárgate.
Kaybol buradan!
Tú, piérdete. Vete.
Şimdi, kaybol buradan!
Ahora, vete de aquí!
Git. Kaybol buradan.
Márchate. ¡ Fuera de aquí!
Git! Kaybol buradan! Git!
- Vete. ¡ Anda!
Kaybol buradan!
Larguese de aquí!
- Kaybol buradan.
- Lárgate de aquí.
Şimdi, bana bir iyilik yap ve kaybol buradan.
Así que hazme un favor y ábrete.
Defol! Kaybol buradan!
Vamos, márchese, ¡ Fuera!
- Git buradan. Kaybol. Yaylan.
- Vete de aquí. ¡ Largo, largo!
Şimdi kaybol! Git buradan!
Y ahora vete y deja de hacer el tonto!
Ben size uğramdan önce. Hemen buradan kaybol.
Lárguense de aquí antes de que los empuje.
Buradan kaybol, Moğol.
Estás perdido, mongol.
Kaybol buradan.
Vete.
Şimdi kaybol buradan.
No quiero volver a verle en este despacho.
Sen de kaybol buradan.
¡ Y tú, sal de aquí!
- Git hadi. Fikrimi değiştirmeden önce, buradan kaybol.
- Vamos... sal de aquí antes de cambie de idea.
Defol buradan, kaybol!
Fuera de aquí. ¡ Piérdete!
Kaybol buradan.
¡ Lárgate!
Hemen buradan kaybol!
Desaparece cuanto antes de aquí.
- Ben iyiyim. - Buradan kaybol aptal şey.
Estoy bien. ¡ Vete, cabeza dura!
Hadi gidelim, George. Dudakları sana hala değiyorken kaybol buradan.
Vámonos, George.
Hıçkırıklarını al ve buradan kaybol.
Toma tus hipos y sal de aquí.
Sadece kaybol buradan!
- ¡ Lárgate!
- Polisi aramadan önce hemen buradan kaybol! - Sadece birkaç soru.
¡ Salga de aquí o llamaré a la policía!
- Kaybol buradan.
- Sal de aquí.
Buradan kaybol, hemen!
¡ Fuera de aquí, ahora
- Charlestown. Buradan kaybol.
- Charlestown. ¡ Fuera de aquí.
buradan 750
buradan gitmek istiyorum 41
buradan git 21
buradan gidiyorum 95
buradan defol 18
buradan gideceğiz 20
buradan çıkmak istiyorum 29
buradan gidiyoruz 79
buradan gidelim 164
buradan gitmeliyim 39
buradan gitmek istiyorum 41
buradan git 21
buradan gidiyorum 95
buradan defol 18
buradan gideceğiz 20
buradan çıkmak istiyorum 29
buradan gidiyoruz 79
buradan gidelim 164
buradan gitmeliyim 39
buradan çıkış yok 29
buradan dön 26
buradan gitmelisin 25
buradan hemen gitmeliyiz 26
buradan gitmeliyiz 123
buradan mı 58
buradan gitmemiz gerek 23
buradan nefret ediyorum 51
buradan lütfen 39
buradan gitsek iyi olur 21
buradan dön 26
buradan gitmelisin 25
buradan hemen gitmeliyiz 26
buradan gitmeliyiz 123
buradan mı 58
buradan gitmemiz gerek 23
buradan nefret ediyorum 51
buradan lütfen 39
buradan gitsek iyi olur 21