Kendi kendime dedim ki traducir español
266 traducción paralela
Kendi kendime dedim ki, "Bizim ihtiyar belki yerindedir."
Así que me dije, "Quizás mi viejo amigo esté dentro".
Dün gece kendi kendime dedim ki, " Sevimsiz, yani Bay Lovett...
Anoche me dije a mí mismo : "Lovey, Sr. Lovett..."
Daha buralarda bir şey göremeden göndermek yazık olur. Kendi kendime dedim ki, burada istediği kadar kalabilir.
Por lo tanto, Mary puedes quedarte aquí todo el tiempo que quieras.
Tam dalïsa geçmeden önce, kendi kendime dedim ki :
Antes del picado no dejaba de decirme :
- Yoldan gelirken tarlada kesilmiş odunlar gördüm. Kendi kendime dedim ki :
- De camino hacia aquí he visto un montón de madera talada en ese campo, y pensé :
Kendi kendime dedim ki, "Belki de eve fazla kapandım."
Me dije a mí misma que quizás estoy aquí dentro demasiado.
Senfoni Sarayı'na uğramıştım ve kendi kendime dedim ki :
Pasaba por el Auditorio de la Sinfónica y me dije a mí mismo :
Polis merkezinde seni ilk gördüğümde kendi kendime dedim ki :
Cuando entró en la comisaría, me dije :
Dün gece seni gördüğümde, kendi kendime dedim ki :
Cuando te vi anoche me dije :
Kendi kendime dedim ki, kesin Gouard'ların işi.
Entonces pensé, esto es cosa de los Gouard.
- Kendi kendime dedim ki Alman Büyükelçiliği'nde ataşe olsam.. ... hangi şifreyi kullanırdım? - Ne cüretle?
- Me dije a mí mismo si yo fuese diplomático alemán ¿ qué combinación pondría?
Kendi kendime dedim ki, " Bunu o gelene kadar sakla.
Yo pensé... "Voy a guardarla hasta que él regrese, porque de seguro va a regresar".
Kendi kendime dedim ki :
Y me dije :
Hatta, kendi kendime dedim ki ;... "Tuhaf kız : Önce peşinden ayrılmıyor, sonra da senden kaçıyor."
Hasta pensé : "Menuda chica, te persigue, y luego huye".
Sizi ilk gördüğümde, kendi kendime dedim ki "İşte, mantıklı bir adam."
En cuanto le vi a usted me dije... "aquí tenemos un hombre sensato".
Kendi kendime dedim ki, "Bill Starbuck, ismin bu iskemlenin arkasına yazılmış."
y me dije a mi mismo, "Bill Starbuck, tu nombre esta escrito en esta silla".
Kendi kendime dedim ki "Artık güzel kadınlar seyahat etmiyor mu?"
Pensaba "¿ las mujeres atractivas ya no viajan?"
Subay olmaya alışmaya başlamıştım ve hastaneye getirildiğimde önce erlerin, sonra da subayların koğuşuna bir göz attım ve kendi kendime dedim ki, "Bir süre için subay olmaktan birşey çıkmaz."
Me acostumbré a ser comandante y al llegar a la enfermería vi la diferencia de alojamiento entre soldados y oficiales y me dije : "Dejemos las cosas como están".
Kendi kendime dedim ki ;
Entonces me dije :
Kendi kendime dedim ki...
Me dije...
Ve kendi kendime dedim ki...
Después me dije...
Ve kendi kendime dedim ki :
Dije para mis adentros :
Orada öylece durup Tanrı'ya isyan etmemek için kendimi tuttum ve kendi kendime dedim ki : "Senin hasta bir çocuğun var".
Me quedé allí, intentando no blasfemar y me dije : " Tienes un hijo enfermo...
O an, kendi kendime dedim ki, "Bırak, yutsun, zavallı şey."
Entonces, me dije, "Deja que el pobre se quede con algo."
Hazır yolum düşmüşken, bilirsin işte,... kendi kendime dedim ki :
Pasaba por aquí, usted sabe... Y me dije :
Kendi kendime dedim ki : "Bugün cumartesi, çok vaktim var."
Me dije : "Hoy es Shabat, sobra el tiempo."
Seni görünce, kendi kendime dedim ki :
Apenas te vi, me dije...
Kendi kendime dedim ki ; "Her şey bitti."
Pensé, "Se acabó."
Ben arabayı park ettim ve o polisleri gördüm. Sonra kendi kendime dedim ki, "Burada Bonnie'ye bir zarar gelebilir."
Salí con el coche, vi a la poli... y pensé : "Bonnie podría salir malherida."
Bilirsin uyandığımda, veşu silahın tam suratıma dayandığını gördüğümde ve seni silahın ucunda görünce Kendi kendime dedim ki : "Miller, bir inç bile kıpırdarsan, ölü bir adam olursun."
Cuando me desperté y vi la pistola apuntando a mi boca y a ti detrás de ella yo me dije : " Miller, si te mueves un centímetro eres hombre muerto.
Sonra bir gün, kendi kendime dedim ki...
Y un buen día, me dije :
İste, sabah olduğunda kendi kendime dedim ki
Bueno, cuando llegó la mañana, seguía repitiéndome,
Geçen hafta kendi kendime dedim ki ; " Arturo, sen bir salaksın.
La semana pasada me dije a mí mismo, "Arturo, eres un idiota."
Kendi kendime dedim ki : "Mikolka'nın bu işle bir alâkası yoktur!"
No, no fue Mikolito.
Yaklaşık 25 yıI önce buradan asla çıkamayacağımı gördüğümde... kendi kendime dedim ki : "Kid" dedim...
Hace unos 25 años, cuando me di cuenta de que nunca iba a salir de aquí, me dije "Kid", dije :
Ve, uh, iki haftalık tatilim yaklaşırken, kendi kendime dedim ki, " oraya kadar git, bölgeyi incele, araştır.
Y como me tocan dos semanas de vacaciones me dije : "Ve para ahí, mira la zona. Hay que mirar para ver. Tal vez puedas alquilar una cabaña".
Başlangıçta öyle yaptım, ama sonra kendi kendime dedim ki ;
Rellené el primero, pero me dije :
- Kendi kendime dedim ki...
- Me dije... - ¿ Qué te dijiste?
Kendi kendime dedim ki :
Yo digo :
Evet. O zaman kendi kendime dedim ki...
Aquel día me dije :
Kendi kendime dedim ki, vav, eğer o monitör çalışıyor olsaydı, senin Bay Norris'i vurduğunu görmüş olabilirdim.
Entonces pensé que si el monitor hubiera funcionado yo lo podría haber visto a usted cuando mataba al Sr. Norris.
Ve kendi kendime dedim ki :
Y me dije a mí mismo :
Ben de kendi kendime dedim ki...
Entonces, pensé...
Dedim ki kendi kendime : " Tamam, şekeri sonsuza kadar bırak. Ebediyen, yarın başlayabilir.
Está bien, renunciaré a los dulces... pero no empezaré hasta mañana.
Diyelim ki fırının oralarda bir tıkırtı duydum ve kendi kendime, "Pençeli ayakkabı sesine benziyor" dedim.
Pero supón que yo haya oído el ruido en el incinerador y pensara que eran unos zapatos con chapas.
Bu yüzden kendi kendime... Bu günlerde kendi kendime çok konuşur oldum dedim ki "Bayan McKay gibi eski bir dosta bunu yapmak hiç hoş değildi."
Así que me dije, hablo mucho conmigo mismo últimamente, dije, "no es forma de tratar a una vieja amiga como la Srta. McKay".
Yiğeninle Walker deresindeydik. Senin hakkında konuşuyorduk, Ve neden gelip bir selam vermiyorum ki dedim kendi kendime.
Vi a tu sobrina en el arroyo Bolper, y decidí pasar.
Dedim ki kendi kendime :
Esta mañana me decía...
Şu bikininle yapayalnız burada olduğunu düşündüm ve dedim ki kendi kendime, "Büroda ne işim var?"
Pensé que estarías aquí completamente sola con ese bikini... y me dije : "¿ Qué hago en la oficina?".
Dedim ki kendi kendime, "Oğlum Ralph, bu aranıyor arabadan çıktığımızda, tek yapman gereken arkadan sessizce yanaşıp, kafasına vurman ve sonra da çalılıkların arasından fırlayan birinin saldırdığını bildirmen."
Me dije : "Vaya, se lo está buscando". Dije : " Ahora, Ralph...
Buralardaydım, canım Bay Klotz. Köln'den Bonn'a doğru gidiyordum, dedim ki kendi kendime : "Niye durup eski okul arkadaşımı ziyaret etmiyorum ki?"
Pasaba por aquí, magnífico Sr. Klotz, procedente de Colonia, rumbo a Berlín y me he dicho : "vamos a ver a nuestro querido y viejo compañero"
kendi kendime 91
kendime dedim ki 24
dedim ki 533
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendime dedim ki 24
dedim ki 533
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendinize dikkat edin 70
kendim 56
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisine 42
kendisini 27
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendinize dikkat edin 70
kendim 56
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisine 42
kendisini 27