English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ K ] / Kendine bir bak

Kendine bir bak traducir español

1,844 traducción paralela
Vaay, Christine, kendine bir bak.
Vaya, Christine, mírate.
Kendine bir bak, seni zavallı, menfaatçi değersiz adam.
Mire usted, patética, interés propio pequeño hombre.
Kendine bir bak, seni zavallı şey.
Mírate, pobrecito.
Kendine bir bak!
¡ Mírate!
Kendine bir bak, ha?
¿ Mirate, eh?
Kendine bir bak!
- Espera!
- Kendine bir bak.
- Es evidente.
Seni görmek güzel. Kendine bir bak!
Encantado de verte. ¡ Mírate!
Kendine bir bak.
Mírate.
- Yani, kendine bir bak.
- Digo, mírate.
Raj, kendine bir bak.
¡ Raj, mírate!
Kendine bir bak, Renaldo.
Mírate, Renaldo.
- Kendine bir bak.
Mírate.
Bana bak. Kendine bir bak.
¿ Dónde está la nación?
Kendine bir bak.
Tienes toda la pinta
- Kendine bir bak Rani.
Mirate, Rani.
Evet kendine bir bak ahbap.
( mírate, hombre! )
Kendine bir bak...
Mírate...
Kendine bir bak, Tom!
¡ Mírate, Tom!
Kendine bir bak.
Mírese.
Kendine bir bak.
Mírate a ti mismo.
Hadi kendine bir bak
Sólo mírate.
- Kendine bir bak. - Evet, yine miden bulandı.
lo repugno.
Kendine bir bak.
Mírate bien.
Kendine bir bak. Acınacak durumdasın!
Mírate. ¡ Das lástima!
Kendine bir bak.
¡ Mírate!
Kendine bir bak.
¿ Qué cuentan?
Kendine bir bak.
Mírate!
Kendine bir bak... benim sınıfımdan değilsin Johann'ın sınıfındansın ve bununla yarışamam.
Quiero decir, mírate. Estás fuera de mi liga. Estás en la liga de Johann.
Kendine bir bak, orda oturmuş erdemden bahsediyorsun.
Mírate, sentado ahí haciéndote el maldito virtuoso.
Jess, kendine bir bak.
Jess, mírate.
Perry, kendine bir bak.
Perry, mírate a ti mismo.
- Hayır. Kendine bir bak.
- No date la vuelta.
Tanrı aşkına Sean. Kendine bir bak.
Oh, por el amor de Dios, Sean, échate un vistazo.
Bir de kendine bak, Bay Normal.
Vamos a ver tú, Sr. Normal.
Yani bak, Frank ve Dennis'ten intikam almak istiyorsan, kendine sahte bir ölüm uydurman gerekiyor.
Así que, si quieres volver con Frank y Dennis tienes que fingir tu propia muerte.
Yani bak, Frank ve Dennis'ten intikam almak istiyorsan, kendine sahte bir ölüm uydurman gerekiyor.
Así que, si quieres vengarte de Frank y Dennis tienes que fingir tu propia muerte.
Kendine iyi bak, başka bir takım rapor yazmaya geliyor.
Cuídense, tenemos a otro equipo en camino para terminar con esto.
Şimdi kendine bir bak.
Ahora, mírate.
Bir şey söylemeden önce bir kendine bak!
¡ ¿ Qué tienes que alegar a tu favor? !
-... bir şey diyordum. - Kendine iyi bak, Silk.
FELICIDADES SILKY 35 AÑOS GENIALES... diciendo algo.
Sen kendine bak. On yaşında bir çocuğu partiye götürdün ve bir sakso muamelesi için onu yalnız bıraktın.
Tú llevaste a un niño de 10 años a una fiesta y lo abandonaste para que te la chuparan.
Görünüşe bakılırsa kendine yerde bir delik bulmuşsun, Will.
Parece que has hallado un hoyo en el suelo, Will.
ve gidip kendine iğneler sokuyorsun. Şunlara bir bak.
porque no te ocupas de tu esposa y de tus hijas míralas que lindas
Bir kendine bak bir de bana.
Mírate a ti mismo. Y mírame a mí.
Kendine bak ve soyle, nasil bir hayalgucu kendine erkek demene izin veriyo!
Mírate y dime, ¿ cómo te podrías imaginar alguna forma de que te llames hombre a ti mismo!
Ama şimdi kendine bir bak.
Mírate.
Kendine bir bak, çocuk.
Mírate, niño.
Bize bir bak. Kendine ve bana bir bak.
Míranos, mírate, mírame.
Kendine bir bak.
Mírate, no te estás arrastrando.
Beni yargılamadan önce kendine iyice bir bak.
Mírate bien de arriba abajo antes de juzgarme a mi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]