Kilitlendi traducir español
823 traducción paralela
Pard kilitlendi.
Pard está encerrado.
Kilitlendi!
¡ Dios mío! ¡ Dios mío!
Ağzı kilitlendi. Dürüst İago bunu üstlendi.
"Corrió de cuenta del honrado Yago".
Hız düşüyor, kilitlendi, yakıt pompası açık, basınç azaldı, yeşil ışık.
Tren de aterrizaje bajado y bloqueado, la mezcla es buena, subo la presión, luz verde.
Bütün telefon hatları kilitlendi ve bütün kanallar Marlon'un kameralar önüne kendini rezil edişini tekrar tekrar yayınlıyorlar.
Todas las líneas de teléfonos están intervenidas, Y todas las redes, han pirateado un a foto de Marlon mostrando el trasero a la cámara.
Dümen kilitlendi efendim.
El timón no responde, señor.
- Kilitleyin. - Kilitlendi!
Cierren compuertas.
Kilitlendi!
¡ Está con llave!
"Sonra kapılar kilitlendi."
"Entonces se cerraban las puertas".
Yas tutanlar gitti... Kapılar kilitlendi... Ve yalnızım.
Los dolientes se han marchado Ias puertas se han cerrado y estoy solo.
Tüm kapılar kilitlendi.
Los dolientes sellaron ambas puertas.
- VCM kilitlendi.
- VCM cerrado.
- Tuileries'ın kapıları kilitlendi.
Las puertas de las Tullerías están cerradas.
Aklımız senin davranışın üzerine kilitlendi, Marco ve güvenimize lâyık olduğunu kanıtlaman gerektiğine karar verdik.
Nuestras cabezas dudan de tu conducta, Marco, y hemos decidido que tienes que demostrar ser digno de nuestra confianza.
Bu bölge kilitlendi, torpido yeme ihtimalimizi göz önüne alarak.
Esta sección ha sido aislada por si nos torpedean, señor.
Çevrimiçi ve kilitlendi.
Conectado y en línea.
Takip cihazı kilitlendi.
Dispositivo de rastreo fijado.
- Tamam, Kaptan. Size kilitlendi.
- Bien, les tenemos fijados.
- Elbette verdim. Tünelden çıkarken vites kutusu kilitlendi ve ona geçmesi için işaret ettim.
Se rompió la caja de cambios al final del túnel y le di paso.
Frenleme noktasında frenler kilitlendi ve birden kendimi onun önünde buldum.
Pisé el freno, se bloqueó, y me lanzo delante de él.
Poljac, kapı kilitlendi.
Poljac, ¡ la puerta está cerrada!
- Fazerler hedefe kilitlendi.
- Fáseres fijados sobre el objetivo.
Bölücü heyetler hedefe kilitlendi.
Concejal, bancos de protección fijados en el blanco.
Fazerler hedefe kilitlendi.
Fásers apuntando al blanco.
Sancak bataryaları kilitlendi.
Artillería del atracadero fijada.
Fazerler hedef A'ya kilitlendi, Kaptan.
fásers fijados en blanco "A", capitán.
- Hedefe kilitlendi.
- Fijados.
Tüm sistem kilitlendi.
Todo el sistema está desactivado.
- Işınlama odası hedefe kilitlendi.
Transportadores cerrados, señor.
- Bu işe yaramıyor. Devreler kilitlendi.
- Los circuitos están bloqueados.
Bay Sulu? - Fazer kilitlendi, ateşe hazır.
- Fáser fijados, listos para disparar.
Efendim, fazer bir ve iki kilitlendi ve hazırlar.
Fásers 1 y 2 en posición, señor.
- Yörünge tespit edilerek kilitlendi.
- Órbita calculada y fijada.
- Defiant'ın köprüsüne kilitlendi.
- Fijado en el puente de la Defiant.
- Kilitlendi, efendim.
- Fáseres fijados.
Fazerler hedefe kilitlendi.
Los fásers fijan el blanco.
Foton torpilleri hedefe kilitlendi.
Los torpedos fotónicos han fijado el objetivo.
Fazerler kilitlendi.
Los fásers se fijan.
Tüm fazerler kilitlendi.
Fáser fijados.
- Kilitlendi.
- Fijados, señor.
Her seviye kilitlendi.
Todos los niveles están sellados.
- Hedefe kilitlendi! - Ateş!
- ¡ Ya estoy apuntando al blanco!
- Hedefe kilitlendi. - Ateş!
- ¡ Ya estoy apuntando al blanco!
Ağzı kilitlendi.
Su boca está cerrada.
Arka kapı kilitlendi.
La puerta de atrás está cerrada.
Kontrollerim kilitlendi.
¡ Los controles están trabados!
Kilitlendi.
Fijada.
Alt devire ayarlandı ve kilitlendi, bayıltmak üzere, öldürmek değil.
Programar a potencia fase de aturdimiento, no matar.
- Tüm fazerler kilitlendi.
- Muy agudo, doctor.
- Kilitlendi, efendim. - Ateş.
- Fijados, señor.
Kilitlendi.
Fáseres listos, senor.