English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ L ] / Lânet

Lânet traducir español

1,140 traducción paralela
Lânet kornana bassana, be adam.
- Toca la puta bocina.
- Hep şu lânet hırsızın yüzünden.
- Maldito ladrón aquél.
Lânet olsun!
Maldita sea
Lânet olsun!
¡ Maldito seas!
Lânet it,
Pobre.
Hay lânet, bu çok sinir bozucu.
Mierda...
Lânet olsun!
¡ Santa mierda!
Lânet...
Oh, mierda...
Lânet olsun, John, buna inanmıyorsun, değil mi?
Mierda, John. ¿ No crees esto, cierto?
Lânet!
¡ Maldición!
- Lânet olsun!
- ¡ Maldita sea!
Şu lânet baş ağrıları.
Estas malditas migrañas.
Onları bir hediye yada lânet gibi görmekten birini seçmelisin.
Debes decidir como verlos, como una maldición o un regalo.
Ben lânet "Devralma Kralı" yım.
Soy el rey de las adquisiciones.
Bu lânet şehirden nefret ediyorum.
Odio esta maldita ciudad.
Topunuza lânet olsun!
¡ Váyanse al diablo!
Lânet olsun.
Mierda.
Lânet.
¡ Mierda!
- Lânet.
- Mierda.
Nerede bu lânet tren?
¿ Dónde está que Freakin'tren?
O lânet olasını öldüreceğiz.
Mataremos a ese hijo de puta.
Lânet olası kuşlar.
Malditos pájaros.
Lânet olası herif bunu bana hediye verdi, dâvâmı kaybetmesinin karşılığı olarak.
El muy cabrón me lo regaló cuando perdió mi caso.
Lânet olsun, ne kadar canavarca!
- ¡ Malditos bichos!
Haydi Holliday, var mısın yok musun, lânet olası?
Vamos, Holliday. ¿ Vas a jugar o no, maldición?
Lânet olsun çocuk, sana daha kaç kere sigaranı yüzümden çek diyeceğim?
¿ Cuántas veces tengo que decirte... que quites ese maldito puro de mis narices?
Tüm bu lânet olası olay ne içindi Creek?
¿ A qué vino todo eso, Creek?
- Lânet olsun Barnes.
¡ Maldito sea, Barnes!
Wyatt, lânet olsun! Ben ciddiyim.
Wyatt, maldición, hablo en serio.
Haydi lânet olası, kimi kastettiğimi biliyorsun.
Sabes muy bien de quién estoy hablando.
Lânet olsun!
¡ Ay, diablos!
Lânet olsun, çocuklar! Biz bu kasabayı haftanın yedi günü yağmalıyoruz.
Carajo, chicos, nos estamos dando la gran vida.
Bu insanlar caddelerde yürümeye korkuyorlar ve ben onlardan para kazanmaya çalışıyorum. Tıpkı lânet bir akbaba gibi.
Tienen miedo de salir... y trato de ganar dinero de eso como algún buitre.
Çek o lânet olası ellerini!
- ¡ Quítame tus malditas manos!
Lânet olası ellerini bir daha bana dokundurma.
Jamás vuelvas a ponerme tus manos encima.
Lânet piçler.
Hijos de puta.
Giderler mi, lânet olsun!
¿ Perder interés?
Haklısın lânet olası. Bu riske gireceğim.
Sí que lo arriesgaré, maldición.
- Lânet olsun!
- ¡ Ike! ¡ Maldición!
Lânet.
Maldición.
Lânet o... çocuğu!
- ¡ Hijo de puta!
Tut onu dedim lânet olası!
¡ Que lo mantenga quieto, maldición!
Ve bu onun lânet olası sonu olacak.
Y esa es la parte miserable.
Evet, her zaman aynı Amerikalı serseriler, lânet olası Studebaker.
Sí, esas porquerías americanas.
Lânet olsun! O karmaşanın içinde başımdaki fesi kaybettim.
Mierda, en la pelea he perdido mi fez.
Tanrı "konuyu değiştirmeyin" diyor. Sadece, şu lânet soruya cevap verin.
El Todopoderoso dice que no cambien de tema y que contesten la maldita pregunta.
Lânet olası bir tavuktum.
Fuí un cobarde.
Lânet olsun.
Maldición.
Lânet olsun.
Maldito seas.
Lânet olası kış.
lnvierno de mierda.
Lânet olası yaşlılık.
Vejez de mierda.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]