English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ N ] / Ne istedi

Ne istedi traducir español

1,643 traducción paralela
Ne istedi?
¿ Qué quería?
Jan ne istedi senden?
¿ Qué quería Jan?
- Ne istedi o zaman?
- ¿ Qué quería entonces?
Benden ne istedi?
¿ qué tiene que ver conmigo?
Genç Britanyalı Lelouch ne istedi... Sadece birazcık mutluluk.
Lo que el joven Britanian, Lelouch, quería... era un poco de felicidad.
Peki, ne istedi?
- Que queria?
Ne zaman? 405 no'lu yolda trafiğe takılmış. Biraz beklememizi istedi ki...
Está retenido en la autopista, pidió que esperemos...
Gerçeği söylediğinizi farz edersek ne istedi?
¿ Que quería?
- İstedi ben de verdim. - Ne yaptın?
Sólo me preguntó por él y dejé que lo tomara.
Marla, birileri kocanı öldürmek istedi ve senin kim oldukları ya da ne için yaptıkları konusunda hiçbir fikrin yok mu?
Marla, alguien trató de matar a su marido ¿ tiene alguna idea de quién o por qué?
Arabaya oturmamı ve ne kadar rahat olduğunu görmemi istedi.
Hizo que me sentara en el coche... para ver lo cómodo que era...
"Hiçbir şeye gücün yetmez" derken ne demek istedi?
¿ Cómo que : " "No puedes darte el lujo de no comprármela" "?
Göz yaşları içinde benden bir iyilik istedi... ne yapa...
Cuando la abuela me pide un favor con los ojos llenos de lágrimas...
sanırım "ne kadar büyük" olduğunu göstermek istedi.
Creo que descubrirán lo grande que es en realidad.
Şükran Günü'nde geleceğini söylememi istedi. Ne?
Ah, Bradford.
Herkesle ne demek istedi?
¿ Qué quiso decir con "todos"?
Ne demek istedi?
¿ Qué significará?
Hey, bitişte, ne demek istedi "Portakal" derken?
Oye, ¿ A qué te referías con "orange"?
Boe'nun Yüzü ne demek istedi? - Yalnız olmadığın konusunda.
¿ Qué quiso decir el Rostro de Boe con que no estás solo?
Senin güzel ve zeki olduğunu söylediği zaman ne demek istedi?
¿ Qué quiso decir tu madre cuando dijo que eras una hermosa genio?
Ne yaptigimi görmek istedi.
Quería ver lo que hago.
Çocuklar sana sürpriz yapmak istedi ve birlikte akşam yemeği yemeyeli uzun zaman oldu Yani... ne... buraya nasıl geldiniz?
Los niños querían sorprenderte, y hace mucho tiempo que no cenamos juntos...
Ama Penny evden çıkmamızı istedi ve Penny ne isterse, o olur.
Pero Penny nos quería fuera de casa, y lo que ella quiere lo consigue
Çavuş Gabriel... Bay Cox elimdeki kağıtlarda takımınız iki görevi olduğu yazıyor, diyerek ne demek istedi?
Sargento Gabriel, ¿ a qué se refiere el señor Cox al decir que según sus papeles, todos ustedes son una unidad de homicidios y anti-bomba?
Konser kendini iptal etti derken ne demek istedi?
- ¿ Qué quiso decir con se cancela solo?
Ne demek istedi?
¿ Qué significa?
Evet. Kim bilir ne demek istedi.
Sí. ¿ Quién sabe de qué pudo hablar hablado?
Bryce Omaha derken ne demek istedi?
¿ Qué quiso decir Bryce con Omaha?
Terry bana ne kadar mükemmel göründüğünü söylememi istedi.
Terry quería que te dijese... - Eleanor...
Kendine dikkat etmelisin derken ne demek istedi?
¿ Qué quiso decir, con que necesitas cuidarte?
- Onu reddettiğini ve hala Sally'yi sevdiğini söylememi istedi. - Başka ne dedi?
- ¿ Qué más dijo?
Yamada Abla bunları araştırmamı istedi. Doğru.
Yamada-ne-san me dijo que investigara.
"Ne olduğunu biliyorum" derken, ne demek istedi?
¿ Qué quería decir con "sé lo que eres"?
Mick, ne demek istedi?
Mick, ¿ qué quería decir?
Katilimiz Nakashima'nın ne konuda doğruyu söylemesini istedi?
¿ Qué verdad quería el asesino que Lee Nakashima le dijera?
LAE ile ilgili kayıtları istedi, verdim. Ne oldu ki?
Quería todas nuestras facturas a la Policía de Los Ángeles, así que se las di. ¿ Por qué?
Benim adıma sevindiğini söyleyerek ne demek istedi?
¿ Qué quiso decir con que está feliz por mí?
Şimdi ne demek istedi? !
¿ Qué quiso decir con eso?
- Ne demek istedi?
- ¿ Qué quiso decir con eso?
Ne kadar istedi?
¿ Cuánto pidió?
Sonra bu kız, soru cevap oynamak istedi... Ne çeşit sorular?
Bien, entonces esta chica, tenía ese juego dónde me hacía una pregunta- ¿ Qué tipo de pregunta?
Jeff Hindistan'a dönmek istedi, çünkü ne bileyim, orada ruh hayvanını mı ne buldu. Bilmiyorum.
Jeff queria volver porque fiue allí donde encontró al animal de su espíritu o algo así, no sé.
Bir yaz, o İtalyan Kalesi'ne düzenlenen bir tura katılmak istedi. Ben ise Fransız Kalesi'ne düzenlenene katılmak istedim.
Hubo, un verano cuando el quería ir a los castillos de Italia, yo quería ir a los castillos de Francia.
Aod, ne yapmak istediğini senden sormamı istedi.
Aod me pidió que te preguntase qué quieres hacer.
Ben Wade, babamı sağ salim geri gönderebilirim derken ne demek istedi?
¿ Qué quiso decir Wade con enviar a papá sano y salvo?
Ne gitmek istedi ne de yalnız bırakmak!
Se lo llevaron. Él no quería irse, no quería dejarme.
Ne mi? Nasıl yani? Bourne, Ross ile Torino'da kahvaltı etti, sonra aynı gün öğleyin onunla Waterloo'da görüşmek istedi, öyle mi?
¿ Bourne se reúne con Ross en Turín para desayunar y al mediodía Bourne vuelve a llamar a Ross para citarlo en Waterloo?
Dr. Michaelson Kaptan pilotumuz, uçakta olmanızdan ne kadar memnun olduğunu iletmemi istedi, efendim.
Dr. Michaelson. Al capitán le gustaría decir el placer que es para él tenerlo a bordo, señor.
Ne demek istedi?
¿ Qué quiso decir?
Her ne pahasına sana gelmek istedi, Tanrı'ya şükür, durdurmayı başardım.
- Quería venir pero pude detenerla.
Abel şu servis şeyi falan hakkında ne demek istedi? Bağımlılık elektro mekanizmamız mı? Evet, işte o.
¿ Qué quiso decir Abel con eso del servicio ¿ Servomecanismos adictivos?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]